Kuran.com

معاني القرآن

search

Suara Suresi

    Tâ, Sîn, Mîm. End of Ayah 1 Bunlar sana apaçik kitabin âyetleridir. End of Ayah 2 (Resulüm!) Onlar iman etmiyorlar diye adeta kendine kiyacaksin! End of Ayah 3 Biz dilersek onlarin üzerlerine gökten bir âyet (mucize) indiririz de, ona boyunlari egilekalir. End of Ayah 4 Bununla beraber kendilerine O Rahmân´dan yeni bir ögüt gelmeyedursun, ille ondan yüz çevirirler. End of Ayah 5 Üstelik (ona) "yalandir" dediler; fakat onlara alay edip durduklari seyin haberleri yakinda gelecektir. End of Ayah 6 Yeryüzüne bir bakmadilar mi? Biz orada her güzel çiftten nice bitkiler yetistirmisiz. End of Ayah 7 Süphesiz ki bunda mutlak bir âyet (nisane) vardir; ama onlarin çogu iman etmezler. End of Ayah 8 Ve süphe yok ki Rabbin, galip ve engin merhamet sahibidir. End of Ayah 9 Bir vakit de Rabbin, Musa´ya nida edip "Git o zalim kavme" dedi. End of Ayah 10 "Firavun kavmine, hâlâ sakinmayacaklar mi?" End of Ayah 11 (Musa) söyle seslendi: "Ya Rab! Dogrusu ben korkarim ki beni yalanci sayarlar." End of Ayah 12 "Ve gögsüm daralir, dilim dönmez, onun için Harun´a da elçilik ver." End of Ayah 13 "Hem onlarin bana isnad ettikleri bir suç var. Ondan dolayi korkarim ki, hemen beni öldürürler." End of Ayah 14 (Allah): "Hayir hayir" buyurdu, "haydi ikiniz âyetlerimizle (mucizelerimizle) gidin. Süphesiz ki, biz sizinle beraberiz. (Onlari) isitiyoruz." End of Ayah 15 "Haydin Firavun´a gidin de deyin ki: Inan biz, âlemlerin Rabbinin elçisiyiz. End of Ayah 16 Israil ogullarini bizimle beraber gönder." End of Ayah 17 "Â, dedi, biz seni çocukken himayemize alip büyütmedik mi? Hayatinin bir çok yillarini aramizda geçirmedin mi?" End of Ayah 18 "Sonunda o yaptigin (kötü) isi de yaptin. Sen nankörün birisin!" End of Ayah 19 Musa, "Ben, dedi, o isi o anda yaptim ki saskinlardandim." End of Ayah 20 "Sizden korkunca da hemen aranizdan kaçtim. Sonra Rabbim bana hikmet bahsetti ve beni peygamberlerden kildi." End of Ayah 21 "O basima kaktigin nimet de (aslinda) Israil ogullarini kendine köle edinmis olmandir. " End of Ayah 22 Firavun söyle dedi: "Âlemlerin Rabbi dedigin nedir ki?" End of Ayah 23 Musa cevap olarak: "Eger isin gerçegini düsünüp anlayan kisiler olsaniz (itiraf edersiniz ki) O, göklerin, yerin ve ikisi arasinda bulunan her seyin Rabbi´dir." End of Ayah 24 (Firavun) etrafinda bulunanlara: "Isitmiyor musunuz?" dedi. End of Ayah 25 Musa dedi ki: "O sizin de Rabbiniz, daha önce ki atalarinizin da Rabbidir." End of Ayah 26 (Firavun): "Size gönderilen bu elçiniz mutlaka delidir" dedi. End of Ayah 27 Musa devamla söyle söyledi: "Sayet aklinizi kullansaniz (anlarsiniz ki), O, dogunun, batinin ve ikisinin arasinda bulunanlarin Rabbidir." End of Ayah 28 Firavun: "Benden baskasini ilâh tutarsan, andolsun ki seni zindana kapatilmislardan ederim" dedi. End of Ayah 29 Musa sordu: "Sana apaçik bir sey getirmis olsam da mi?" End of Ayah 30 Firavun: "Haydi getir onu bakayim, dogrulardan isen" dedi. End of Ayah 31 Bunun üzerine Musa asâsini birakiverdi; apaçik bir ejderha oluverdi. End of Ayah 32 Elini de (koynundan) çekti çikardi; bakanlara bembeyaz (görünen, nur saçan bir sey) oluverdi. End of Ayah 33 Firavun çevresinde bulunan ileri gelenlere: "Bu dedi, herhalde çok bilgili bir sihirbaz!" End of Ayah 34 "Sizi sihriyle yurdunuzdan çikarmak istiyor. Simdi ne buyurursunuz?" End of Ayah 35 Dediler ki: "Bunu ve kardesini egle, sehirlere de toplayicilar gönder." End of Ayah 36 "Bütün bilgiç sihirbazlari sana getirsinler." End of Ayah 37 Böylece, sihirbazlar belli bir günün tayin edilen vaktinde bir araya getirildi. End of Ayah 38 Halka, "Siz de toplaniyor musunuz? (Haydi çabuk olun)" denildi. End of Ayah 39 "Üstün gelirlerse herhalde sihirbazlara uyariz" dediler. End of Ayah 40 Sihirbazlar geldiklerinde Firavun´a "Sayet biz üstün gelirsek, muhakkak bize bir ücret vardir, degil mi?" dediler. End of Ayah 41 Firavun cevaben: "Evet, o takdirde hiç süphe etmeyin, gözde kimselerden olacaksiniz" dedi. End of Ayah 42 Musa onlara "Atin, ne atacaksaniz" dedi. End of Ayah 43 Bunun üzerine iplerini ve degneklerini attilar ve "Firavun´un kudreti hakki için süphesiz elbette bizler galip gelecegiz" dediler. End of Ayah 44 Ardindan Musa asâsini atti; bir de ne görsünler, onlarin uydurduklarini yutuyor! End of Ayah 45 Sihirbazlar derhal secdeye kapandilar. End of Ayah 46 "Iman ettik, dediler, Âlemlerin Rabbine " End of Ayah 47 "Musa ve Harun´un Rabbine!" End of Ayah 48 Firavun (kizginlik içinde) dedi ki: "Ben size izin vermeden O´na iman ettiniz ha! Anlasildi ki o size sihri ögreten büyügünüzmüs! Ama simdi bileceksiniz: Andolsun, ellerinizi ve ayaklarinizi çaprazlama ke stirecegim, hepinizi çarmiha gerdirecegim!" End of Ayah 49 "Zarari yok dediler nasil olsa biz Rabbimize dönecegiz." End of Ayah 50 "Herhalde biz müminlerin evveli oldugumuzdan dolayi, Rabbimizin bize magfiret buyuracagini ümit ederiz" End of Ayah 51 Biz, Musa´ya: "Kullarimi geceleyin yola çikar, çünkü takip edileceksiniz" diye vahyettik. End of Ayah 52 Firavun da sehirlere (asker) toplayicilar gönderdi: End of Ayah 53 "Esasen bunlar, sayilari azar azar, bölük pörçük bir cemaattir." End of Ayah 54 "(Böyle iken) hakkimizda çok gayz (öfke) besliyorlar. " End of Ayah 55 "Biz ise, elbette uyanik (ve tekvücut) bir cemaatiz." (diyor ve dedirtiyordu.) End of Ayah 56 Ama (sonunda) biz, onlari (Firavun ve kavmini) bahçelerden, pinarlardan, End of Ayah 57 Hazinelerden ve serefli makamlardan çikardik. End of Ayah 58 Ve onlara Israil ogullarini mirasçi yaptik. End of Ayah 59 Derken (Firavun ve adamlari) günes dogmustu ki, onlarin ardina düstüler. End of Ayah 60 Iki topluluk birbirini görünce, Musa´nin adamlari "Eyvah, yakalandik! dediler. End of Ayah 61 Musa: "Hayir, aslâ! dedi, Rabbim süphesiz benimledir, bana yolunu gösterecektir." End of Ayah 62 Bunun üzerine Musa´ya "Vur asân ile denize" diye vahyettik; vurunca bir infilak etti, her bölük koca bir dag gibi oluverdi, End of Ayah 63 Ötekilerini de buraya yanastirivermistik. End of Ayah 64 Musa ve beraberindekilerin hepsini kurtardik, End of Ayah 65 Sonra da ötekileri suda bogduk. End of Ayah 66 Süphesiz bunda bir âyet (ibret) vardir; ama çoklari iman etmis degillerdir. End of Ayah 67 Ve süphesiz, iste o Rabbin, mutlak galip ve engin merhamet sahibidir. End of Ayah 68 (Resulüm!) onlara Ibrahim´in kissasini da naklet. End of Ayah 69 Hani o, babasina ve kavmine, "Neye tapiyorsunuz?" demisti. End of Ayah 70 "Birtakim putlara tapariz da onlar sayesinde toplaniriz" dediler. End of Ayah 71 Ibrahim "Peki, dedi, yalvardiginizda onlar sizi isitiyorlar mi?" End of Ayah 72 "Veya size fayda veya zararlari olur mu?" End of Ayah 73 "Yok, dediler, ama biz babalarimizi böyle yapar bulduk." End of Ayah 74 (75-76) Ibrahim dedi ki: "Iyi ama, ister sizin, ister önceki atalarinizin olsun, neye taptiginizi (biraz olsun) düsündünüz mü?" End of Ayah 75 (75-76) Ibrahim dedi ki: "Iyi ama, ister sizin, ister önceki atalarinizin olsun, neye taptiginizi (biraz olsun) düsündünüz mü?" End of Ayah 76 "Hep onlar benim düsmanimdir; ancak âlemlerin Rabbi (benim dostumdur)" End of Ayah 77 "O ki, beni yaratan ve bana dogru yolu gösterendir," End of Ayah 78 "Beni yediren, içirendir," End of Ayah 79 "Hastalandigim zaman bana O, sifâ verir." End of Ayah 80 "O ki, benim canimi alacak, sonra diriltecektir. " End of Ayah 81 "Ve hesap günü, hatami bagislayacagini umdugumdur." End of Ayah 82 "Ya Rab! Bana hikmet (hüküm) ver ve beni iyiler (zümresin)e kat." End of Ayah 83 "Sonra gelecekler içinde beni dogrulukla anilanlardan eyle!" End of Ayah 84 "Ve beni naîm (nimeti bol) cennetin varislerinden eyle!" End of Ayah 85 "Babami da bagisla, çünkü o yanlis gidenlerdendir. " End of Ayah 86 "(Insanlarin) diriltilecekleri gün, beni mahcub etme." End of Ayah 87 "O gün ki ne mal fayda verir ne ogullar!" End of Ayah 88 "Ancak Allah´a temiz bir kalple gelenler o günde (kurtulusa erer)." End of Ayah 89 (O gün) Cennet müttakilere yaklastirilmistir. End of Ayah 90 Azginlar için de cehennem hortlatilmistir. End of Ayah 91 (92-93) Onlara, "Allah´i birakip da taptiklariniz, hani nerede? Size yardim edebiliyorlar mi veya kendilerini kurtarabiliyorlar mi?" denilir. End of Ayah 92 (92-93) Onlara, "Allah´i birakip da taptiklariniz, hani nerede? Size yardim edebiliyorlar mi veya kendilerini kurtarabiliyorlar mi?" denilir. End of Ayah 93 Ve arkasindan hep onlar (putlar ve azginlar) o cehennemin içine firlatilmaktadirlar. End of Ayah 94 (95-96) Ve bütün o Iblis ordulari onun içinde birbirleriyle çekisirlerken dediler ki: End of Ayah 95 (95-96) Ve bütün o Iblis ordulari onun içinde birbirleriyle çekisirlerken dediler ki: End of Ayah 96 "Vallahi biz, gerçekten apaçik bir sapiklik içindeymisiz." End of Ayah 97 "Çünkü biz sizi, âlemlerin Rabbi ile bir seviyede tutuyorduk." End of Ayah 98 "Ve bizi hep o günahkarlar saptirdi." End of Ayah 99 "Bak bizim için ne sefaatçiler var," End of Ayah 100 "Ne de yakin bir dost." End of Ayah 101 "Ah keske (dünyaya) bir kere daha dönebilsek de, müminlerden olabilseydik." End of Ayah 102 Süphesiz bunda bir âyet (alinacak bir ders) vardir; oysa çoklari iman etmis degillerdir. End of Ayah 103 Ve süphesiz Rabbin, iste O, mutlak galip ve engin merhamet sahibidir. End of Ayah 104 Nuh kavmi de peygamberleri yalancilikla itham etti. End of Ayah 105 Hani kardesleri Nuh onlara söyle demisti: "Siz Allah´tan korkmaz misiniz?" End of Ayah 106 "Haberiniz olsun ki ben, size gönderilmis güvenilir bir Peygamberim. End of Ayah 107 "Gelin artik, Allah´tan korkun ve bana itaat edin." End of Ayah 108 "Buna karsilik ben sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim mükafaatimi verecek olan ancak, âlemlerin Rabbidir." End of Ayah 109 "Gelin, artik, Allah´tan korkun ve bana itaat edin." End of Ayah 110 "Â, dediler, senin ardina hep düsük kimseler düsmüsken, biz sana hiç inanir miyiz?" End of Ayah 111 Nuh dedi ki: "Onlarin yaptiklari hakkinda bir bilgim yoktur." End of Ayah 112 "Onlarin hesabi ancak Rabbime aittir. Düsünsenize!" End of Ayah 113 "Hem ben iman edenleri kovmaya memur degilim." End of Ayah 114 "Ben ancak apaçik bir uyariciyim." End of Ayah 115 Dediler ki: "Ey Nuh! Eger vazgeçmezsen, iyi bil ki, tasa tutulanlardan olacaksin!" End of Ayah 116 Nuh: "Rabbim! dedi, kavmim beni yalancilikla itham etti." End of Ayah 117 "Artik benimle onlarin arasinda sen hükmünü ver. Beni ve beraberimdeki müminleri kurtar." End of Ayah 118 Bunun üzerine biz de onu ve beraberindekileri, o dolu gemide tasiyarak kurtardik. End of Ayah 119 Sonra da arkasinda kalanlari suda bogduk. End of Ayah 120 Süphesiz bunda mutlak bir âyet (alinacak ders) vardir; ama çoklari iman etmis degillerdir. End of Ayah 121 Ve süphesiz Rabbin, iste O, mutlak galip ve engin merhamet sahibidir. End of Ayah 122 Âd (kavmi) de peygamberleri yalancilikla itham etti. End of Ayah 123 Hani kardesleri Hûd onlara söyle demisti: "Siz Allah´tan korkmaz misiniz?" End of Ayah 124 "Haberiniz olsun ki ben, size gönderilmis, güvenilir bir Peygamberim." End of Ayah 125 "Gelin artik Allah´tan korkun ve bana itaat edin." End of Ayah 126 "Buna karsilik ben sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim mükafatimi verecek olan ancak âlemlerin Rabbidir. " End of Ayah 127 "Siz her tepeye bir alâmet bina edip eglenir durur musunuz?" End of Ayah 128 "Temelli kalacaginizi umarak saglam yapilar mi edinirsiniz?" End of Ayah 129 "Hem tuttugunuz zaman merhametsiz zorbalar gibi tutuyorsunuz." End of Ayah 130 "Artik Allah´tan korkun ve bana itaat edin." End of Ayah 131 "O Allah´tan korkun ki, size o bildiginiz seyleri vermekte," End of Ayah 132 "Davarlar, ogullar," End of Ayah 133 "Cennet gibi baglar, bahçeler, pinarlar ihsan etmektedir." End of Ayah 134 "Cidden ben sizin hakkinizda büyük bir günün azabindan korkuyorum." End of Ayah 135 "Dediler ki: "Sen ha vaaz etmissin, ha vaaz edenlerden olmamissin, bizce birdir." End of Ayah 136 "Bu sirf eskilerin âdetidir." End of Ayah 137 "Biz azaba ugratilacak da degiliz." End of Ayah 138 Böylece onu yalanci saydilar; biz de kendilerini helak ettik. Süphesiz bunda mutlak bir âyet (alinacak bir ders) vardir, ama çoklari iman etmis degillerdir. End of Ayah 139 Ve süphesiz Rabbin, iste O, mutlak galip ve engin merhamet sahibidir. End of Ayah 140 Semûd (kavmi) de peygamberleri yalancilikla itham etti. End of Ayah 141 Hani kardesleri Salih onlara söyle demisti: "Siz Allah´tan korkmaz misiniz?" End of Ayah 142 "Haberiniz olsun ki ben size gönderilmis güvenilir bir peygamberim." End of Ayah 143 "Gelin artik, Allah´tan korkun ve bana itaat edin." End of Ayah 144 "Buna karsilik ben sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim mükafatimi verecek olan ancak âlemlerin Rabbidir." End of Ayah 145 "Siz burada güven içinde birakilacak misiniz?" End of Ayah 146 "Bahçelerin, pinarlarin içinde," End of Ayah 147 "Ekinlerin, salkimlari sarkmis hurmalar arasinda," End of Ayah 148 Ki bir de daglardan keyifli keyifli kâsâneler oyuyorsunuz." End of Ayah 149 "Gelin! Allah´tan korkun da bana itaat edin." End of Ayah 150 (151-152) "Yeryüzünde bozgunculuk yapip dirlik düzenlik vermeyen bozguncularin emrine uymayin." End of Ayah 151 (151-152) "Yeryüzünde bozgunculuk yapip dirlik düzenlik vermeyen bozguncularin emrine uymayin." End of Ayah 152 "Sen dediler, olsa olsa iyice büyülenmis birisin!" End of Ayah 153 "Sen de ancak bizim gibi bir besersin. Eger dogru söyleyenlerden isen, haydi bize bir âyet (mucize) getir." End of Ayah 154 Salih "Iste (mucize) bu disi devedir; su içme hakki (bir gün) onundur, belli bir günün içme hakki da sizin" dedi. End of Ayah 155 "Sakin ona bir kötülükle ilismeyin, yoksa sizi büyük bir günün azabi yakalayiverir." End of Ayah 156 Derken onu kestiler; fakat pisman da oldular. End of Ayah 157 Çünkü kendilerini azap yakalayiverdi. Süphesiz bunda bir âyet (alinacak bir ders) vardir, ama çoklari iman etmis degillerdir. End of Ayah 158 Ve süphesiz Rabbin, iste O mutlak galip ve engin merhamet sahibidir. End of Ayah 159 Lût (kavmi) de peygamberleri yalancilikla itham etti. End of Ayah 160 Hani kardesleri Lût onlara söyle demisti: "Siz Allah´tan kormaz misiniz?" End of Ayah 161 "Haberiniz olsun ki, ben size gönderilmis güvenilir bir peygamberim." End of Ayah 162 "Gelin artik, Allah´tan korkun ve bana itaat edin." End of Ayah 163 "Buna karsilik ben sizden bir ücret istemiyorum. Benim mükafatimi verecek olan ancak âlemlerin Rabbidir." End of Ayah 164 "Insanlar içinden erkeklere mi gidiyorsunuz?" End of Ayah 165 "Birakiyorsunuz da sizler için yarattigi esleri! Dogrusu siz insanliktan çikmis bir kavimsiniz!" End of Ayah 166 Onlar söyle dediler: "Ey Lût! (Bu davadan) vazgeçmezsen, iyi bilki, sürülenlerden olacaksin." End of Ayah 167 Lût "Dogrusu ben, dedi, sizin bu isinize bugzedenlerdenim." End of Ayah 168 "Yâ Rabbi! Beni ve ailemi onlarin yapageldiklerin(in vebalin)den kurtar." End of Ayah 169 Biz de onu ve ailesinin tamamini kurtardik, End of Ayah 170 Ancak (geride) bir yasli kadin kaldi. End of Ayah 171 Sonra geridekilerin hepsini helak ettik. End of Ayah 172 Ve üzerlerine öyle bir yagmur yagdirdik ki, (uyarilanlarin) o yagmuru ne kötü bir yagmurdu! End of Ayah 173 Süphesiz bunda bir âyet (alinacak bir ders) vardir. Ama çoklari iman etmis degillerdir. End of Ayah 174 Ve süphesiz Rabbin, iste O mutlak galip ve engin merhamet sahibidir. End of Ayah 175 Eyke halki da peygamberleri yalancilikla itham etti. End of Ayah 176 Hani Suayb onlara söyle demisti: "Siz Allah´tan korkmaz misiniz?" End of Ayah 177 "Haberiniz olsun ki ben size gönderilmis güvenilir bir peygamberim." End of Ayah 178 "Gelin, Allah´tan korkun ve bana itaat edin." End of Ayah 179 "Buna karsilik ben sizden bir ücret istemiyorum. Benim mükafatimi verecek olan yalniz âlemlerin Rabbidir." End of Ayah 180 "Ölçegi tam ölçün de hak yiyenlerden olmayin." End of Ayah 181 "Ve dogru terazi ile tartin." End of Ayah 182 "Halkin esyalarini degerinden düsürmeyin. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak karisiklik çikarmayin." End of Ayah 183 "O sizi ve sizden önceki nesilleri yaratan Allah´tan korkun." End of Ayah 184 Onlar söyle dediler: "Sen, olsa olsa iyice büyülenmis birisin." End of Ayah 185 "Sen de bizim gibi bir beserden baska nesin? Bil ki, biz seni ancak yalancilardan biri sayiyoruz." End of Ayah 186 "Sayet dogru sözlülerden isen, üstümüze gökten bir parça düsürüver." End of Ayah 187 Suayb, "Rabbim, yaptiklarinizi en iyi bilendir" dedi. End of Ayah 188 Hülasa, onu yalanci saydilar da kendilerini o gölge gününün azabi yakalayiverdi. O cidden büyük bir günün azabi idi! End of Ayah 189 Süphesiz bunda bir âyet (alinacak bir ders) vardir. Ama çoklari iman etmis degillerdir. End of Ayah 190 Ve süphesiz Rabbin, iste O, mutlak galip ve engin merhamet sahibidir. End of Ayah 191 Ve muhakkak ki bu (Kur´ân) âlemlerin Rabbinin indirmesidir. End of Ayah 192 (Resulüm!) Onu Rûhu´l-emin (Cebrail) indirdi; End of Ayah 193 Uyaricilardan olasin diye senin kalbin üzerine; End of Ayah 194 Açik parlak bir Arapça lisan ile. End of Ayah 195 O, süphesiz daha öncekilerin kitaplarinda da vardi. End of Ayah 196 Israilogullari bilginlerinin onu bilmesi, onlar için bir âyet (delil) degil midir? End of Ayah 197 (198-199) Biz onu Arapça bilmeyenlerden birine indirseydik de, bunu o okusaydi, yine de ona iman etmezlerdi. End of Ayah 198 (198-199) Biz onu Arapça bilmeyenlerden birine indirseydik de, bunu o okusaydi, yine de ona iman etmezlerdi. End of Ayah 199 (200-201) Böylece onu günahkarlarin kalplerine soktuk. (okuyup anladilar, ama yine de) acikli azabi görünceye kadar ona iman etmezler. End of Ayah 200 (200-201) Böylece onu günahkarlarin kalplerine soktuk. (okuyup anladilar, ama yine de) acikli azabi görünceye kadar ona iman etmezler. End of Ayah 201 Iste bu (azab) onlara, kendileri farkinda olmadan, ansizin geliverecektir. End of Ayah 202 O zaman "Bize (iman etmemiz için) mühlet verilir mi acaba?...diyeceklerdir. End of Ayah 203 (Oysa dünyada iken) Onlar bizim azabimizi çarçabuk istiyorlardi. End of Ayah 204 Gördün ya artik onlara senelerce zevk ettirsek, End of Ayah 205 Sonra kendilerine vaad edilen (azab) gelip çatarsa, End of Ayah 206 O yasadiklari zevkin kendilerine hiçbir faydasi olmayacaktir. End of Ayah 207 Bununla birlikte, biz hangi memleketi helak ettikse muhakkak onu uyarici (peygamberleri) olmustur. End of Ayah 208 (Onlar) ihtar edilmistir ve biz zulmetmis degiliz. End of Ayah 209 Onu (Kur´ân´i) seytanlar indirmedi. End of Ayah 210 Bu onlara hem yarasmaz hem güçleri yetmez. End of Ayah 211 Süphesiz onlar vahyi isitmekten uzak tutulmuslardir. End of Ayah 212 O halde sakin Allah ile beraber baska tanriya kulluk edip yalvarma, yoksa azaba ugratilanlardan olursun. End of Ayah 213 (Önce) en yakin hisimlarini uyar. End of Ayah 214 Ve sana uyan müminlere kanadini indir. End of Ayah 215 Sayet sana karsi gelirlerse, de ki: "Ben sizin yaptiklarinizdan muhakkak uzagim." End of Ayah 216 Sen O, mutlak galip ve engin merhamet sahibine güvenip dayan. End of Ayah 217 O ki, (gece namaza) kalktigin zaman seni görüyor. End of Ayah 218 Ve secde edenler arasinda dolasmani da (görüyor.) End of Ayah 219 Çünkü her seyi isiten, her seyi bilen O´dur. End of Ayah 220 Seytanlarin kime inecegini size haber vereyim mi? End of Ayah 221 Onlar, günaha, iftiraya düskün olan herkesin üzerine inerler. End of Ayah 222 Onlar, (seytanlara) kulak verirler ve onlarin çogu yalancidir. End of Ayah 223 Sairler(e gelince), onlara da sapiklar uyar. End of Ayah 224 (225-226) Onlarin her vadide saskin saskin dolastiklarini ve gerçekte yapmadiklari seyleri söylediklerini görmedin mi? End of Ayah 225 (225-226) Onlarin her vadide saskin saskin dolastiklarini ve gerçekte yapmadiklari seyleri söylediklerini görmedin mi? End of Ayah 226 Ancak iman edip iyi ameller isleyenler, Allah´i çok çok ananlar ve haksizliga ugratildiklarinda kendilerini savunanlar müstesna; haksizlik edenler, hangi dönüse (hangi akibete) döndürüleceklerini yakinda bileceklerdir. End of Ayah 227

Copyright © 2025 Kuran.com All Rights Reserved.

keyboard_arrow_up