Kuran.com

معاني القرآن

search

Yasin Suresi

    Yâsîn, End of Ayah 1 Hikmet dolu Kur´an hakkı için, End of Ayah 2 Sen şüphesiz peygamberlerdensin. End of Ayah 3 Doğru yol üzerindesin. End of Ayah 4 (Bu Kur´an) üstün ve çok merhametli Allah tarafından indirilmiştir. End of Ayah 5 Ataları uyarılmamış, bu yüzden kendileri de gaflet içinde kalmış bir toplumu uyarman için indirilmiştir. End of Ayah 6 Andolsun ki onların çoğu cezayı hak etmişlerdir. Çünkü onlar iman etmiyorlar. End of Ayah 7 Biz, onların boyunlarına halkalar geçirdik. O halkalar çenelere kadar dayanmaktadır. Bu yüzden kafaları yukarı kalkıktır. End of Ayah 8 Önlerinden bir set ve arkalarından bir set çektik de onları kapattık, artık göremezler. End of Ayah 9 Onları uyarsan da uyarmasan da onlar için birdir, inanmazlar. End of Ayah 10 Sen ancak zikre (Kur´an´a) uyan ve görmeden Rahmân´dan korkan kimseyi uyarabilirsin. İşte böylesini, bir mağfiret ve güzel bir mükâfatla müjdele. End of Ayah 11 Şüphesiz ölüleri ancak biz diriltiriz. Onların yaptıkları her işi, bıraktıkları her izi yazarız. Biz, her şeyi apaçık bir kitapta (levh-i mahfuz´da) sayıp yazmışızdır. End of Ayah 12 Onlara, şu şehir halkını misal getir: Hani onlara elçiler gelmişti. End of Ayah 13 İşte o zaman biz, onlara iki elçi göndermiştik. Onları yalanladılar. Bunun üzerine üçüncü bir elçi gönderdik. Onlar: Biz size gönderilmiş Allah elçileriyiz! dediler. End of Ayah 14 Elçilere dediler ki: Siz de ancak bizim gibi birer insansınız. Rahmân, herhangi bir şey indirmedi. Siz ancak yalan söylüyorsunuz. End of Ayah 15 (Elçiler) dediler ki: Rabbimiz biliyor; biz gerçekten size gönderilmiş elçileriz. End of Ayah 16 «Bizim vazifemiz, açık bir şekilde Allah´ın buyruklarını size tebliğ etmekten başka bir şey değildir» dediler. End of Ayah 17 (Bunun üzerine onlar:) Doğrusu siz bize uğursuz geldiniz. Eğer bu işten vazgeçmezseniz, andolsun sizi taşlarız. Ve bizden size mutlaka fena bir kötülük dokunur, dediler. End of Ayah 18 Elçiler şöyle cevap verdi: Sizin uğursuzluğunuz sizinle beraberdir. Size nasihat ediliyorsa bu uğursuzluk mudur? Bilakis, siz aşırı giden bir milletsiniz. End of Ayah 19 Derken şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi. «Ey kavmim! dedi, bu elçilere uyunuz!» End of Ayah 20 «Sizden herhangi bir ücret istemeyen bu kimselere tâbi olun, çünkü onlar hidayete ermiş kimselerdir.» End of Ayah 21 «Bana ne olmuş ki, beni yaratana ibadet etmeyecekmişim! Halbuki, hepiniz O´na döndürüleceksiniz.» End of Ayah 22 «O´ndan başka tanrılar mı edineyim? O çok esirgeyici Allah, eğer bana bir zarar dilerse onların (putların) şefâati bana hiçbir fayda vermez, beni kurtaramazlar.» End of Ayah 23 «İşte o zaman ben apaçık bir sapıklığın içine gömülmüş olurum.» End of Ayah 24 «Şüphesiz ben, Rabbinize inandım, beni dinleyin.» End of Ayah 25 (26-27) Gir cennete! denildi. «Keşke, dedi, Rabbimin beni bağışladığını ve beni ikrama mazhar olanlardan kıldığını kavmim bilseydi!» End of Ayah 26 (26-27) Gir cennete! denildi. «Keşke, dedi, Rabbimin beni bağışladığını ve beni ikrama mazhar olanlardan kıldığını kavmim bilseydi!» End of Ayah 27 Biz ondan sonra, onun milletini helâk etmek için üzerlerine gökten herhangi bir ordu indirmedik ve indirecek de değildik. End of Ayah 28 (Onları helâk eden) korkunç sesten başka bir şey değildi. Birdenbire sönüverdiler. End of Ayah 29 Ne yazık şu kullara! Onlara bir peygamber gelmeyegörsün, ille de onunla alay etmeye kalkışırlar. End of Ayah 30 Müşrikler görmüyorlar mı ki, onlardan önce nice kavimler helâk ettik. Onlar tekrar dönüp de bunlara gelmezler. End of Ayah 31 Elbette onların hepsi (kıyamet gününde) karşımızda hazır bulunacaklar. End of Ayah 32 (Bu hususta) ölü toprak onlar için mühim bir delildir. Biz ona yağmurla hayat verdik ve ondan dane çıkardık. İşte onlar bundan yerler. End of Ayah 33 Biz, yeryüzünde nice nice hurma bahçeleri, üzüm bağları yarattık ve oralarda birçok pınarlar fışkırttık. End of Ayah 34 Ta ki, onların meyvelerinden ve elleriyle bunlardan imal ettiklerinden yesinler. Hâla şükretmeyecekler mi? End of Ayah 35 Yerin bitirdiklerinden, insanların kendilerinden ve henüz mahiyetini bilmedikleri şeylerden bütün çiftleri yaratan Allah´ı tesbih ve takdis ederim. End of Ayah 36 Gece de onlar için bir ibret alâmetidir. Biz ondan gündüzü sıyırıp çekeriz de onlar karanlıklara gömülürler. End of Ayah 37 Güneş, kendisi için belirlenen yerde akar (döner). İşte bu, azîz ve alîm olan Allah´ın takdiridir. End of Ayah 38 Ay için de birtakım menziller (yörüngeler) tayin ettik. Nihayet o, eğri hurma dalı gibi (hilâl) olur da geri döner. End of Ayah 39 Ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir. Her biri bir yörüngede yüzerler. End of Ayah 40 Onların zürriyetlerini dopdolu bir gemide taşımamız da onlar için büyük bir ibrettir. End of Ayah 41 Onlar için, bunun gibi binecekleri başka şeyler de yarattık. End of Ayah 42 Dilesek onları suda boğarız. O zaman ne onların imdadına koşan olur, ne de onlar kurtarılırlar. End of Ayah 43 Ancak bizim tarafımızdan bir rahmet ve belli bir zamana kadar dünyadan faydalandırmamız müstesnadır. End of Ayah 44 Onlara yapmakta olduğunuz ve yapıp arkada bıraktığınız işlerde Allah´tan korkun; umulur ki size merhamet olunur denildiğinde (aldırmazlar). End of Ayah 45 Onlara Rablerinin âyetlerinden bir âyet gelmeyedursun, ille de ondan yüz çevirmişlerdir. End of Ayah 46 Allah´ın size rızık olarak verdiklerinden hayra sarfediniz, denildiğinde, kâfirler müminlere dediler ki: Allah´ın dilediği takdirde doyuracağı kimseleri biz mi doyuracağız? Siz gerçekten apaçık bir sapıklık içindesiniz. End of Ayah 47 Onlar: Eğer gerçekten doğru söylüyorsanız, bu tehdit ne zaman gerçekleşecektir? derler. End of Ayah 48 Onlar, birbirleriyle çekişip dururken kendilerini ansızın yakalayacak korkunç bir sesi bekliyorlar. End of Ayah 49 İşte o anda onlar ne bir vasiyyette bulunabilirler, ne de ailelerine dönebilirler. End of Ayah 50 Nihayet Sûr´a üfürülecek. Bir de bakarsın ki onlar kabirlerinden kalkıp koşarak Rablerine giderler. End of Ayah 51 (İşte o zaman:) Eyvah, eyvah! Bizi kabrimizden kim kaldırdı? Bu, Rahmân´ın vâdettiğidir. Peygamberler gerçekten doğru söylemişler! derler. End of Ayah 52 Olan müthiş bir sesten ibarettir. Bunun üzerine onların hepsi hemen huzurumuzda hazır bulunurlar. End of Ayah 53 O gün hiçbir kimse en ufak bir haksızlığa uğramaz. Siz orada ancak yaptıklarınızın karşılığını alırsınız. End of Ayah 54 O gün cennetlikler, gerçekten nimetler içinde safa sürerler. End of Ayah 55 Onlar ve eşleri gölgeler altında tahtlara kurulurlar. End of Ayah 56 Orada onlar için her çeşit meyve vardır. Bütün arzuları yerine getirilir. End of Ayah 57 Onlara merhametli Rabb´in söylediği selam vardır. End of Ayah 58 «Ayrılın bir tarafa bugün, ey günahkârlar!» End of Ayah 59 «Ey Âdem oğulları! Size şeytana tapmayın, çünkü o sizin apaçık bir düşmanınızdır» demedim mi? End of Ayah 60 «Ve bana kulluk ediniz, doğru yol budur» demedim mi? End of Ayah 61 Şeytan sizden pek çok milleti kandırıp saptırdı. Hâla akıl erdiremiyor musunuz? End of Ayah 62 İşte, bu size vâdedilen cehennemdir. End of Ayah 63 İnkârınız sebebiyle bugün oraya girin! End of Ayah 64 O gün onların ağızlarını mühürleriz; yaptıklarını bize elleri anlatır, ayakları da şahitlik eder. End of Ayah 65 Dilesek onların gözlerini büsbütün kör ederdik. O zaman doğru yolu bulmaya koşuşurlar, ama nasıl göreceklerdi? End of Ayah 66 Eğer dilesek oldukları yerde onların şekillerini değiştirirdik de ne ileriye gitmeye güçleri yeterdi ne de geri gelmeye! End of Ayah 67 Kime uzun ömür verirsek biz onun gelişmesini tersine çeviririz. Hiç düşünmüyorlar mı? End of Ayah 68 Biz ona (Peygamber´e) şiir öğretmedik. Zaten ona yaraşmazdı da. Onun söyledikleri, ancak Allah´tan gelmiş bir öğüt ve apaçık bir Kur´an´dır. End of Ayah 69 Diri olanları uyarsın ve kâfirler cezayı hak etsinler diye. End of Ayah 70 Görmüyorlar mı ki, biz kudretimizin eseri olmak üzere onlar için birçok hayvan yarattık. Bu sayede onlar bunlara sahip olmuşlardır. End of Ayah 71 Bu hayvanları onların emrine verdik. Onların bazısını binek olarak kullanırlar, bazısını besin olarak yerler. End of Ayah 72 Bu hayvanlarda onlar için nice faydalar ve içilecek sütler vardır. Hâla şükretmezler mi? End of Ayah 73 Onlar, yardım göreceklerini umarak Allah´tan başka ilâhlar edindiler. End of Ayah 74 Halbuki ilâhların onlara yardım etmeye güçleri yetmez. Aksine kendileri bunlar için yardıma hazır askerlerdir. End of Ayah 75 (Resûlüm!) O halde onların sözleri sakın seni üzmesin. Kuşkusuz biz, onların gizlemekte olduklarını da, açığa vurduklarını da biliyoruz. End of Ayah 76 İnsan görmez mi ki, biz onu meniden yarattık. Bir de bakıyorsun ki, apaçık düşman kesilmiş. End of Ayah 77 Kendi yaratılışını unutarak bize karşı misal getirmeye kalkışıyor ve: «Şu çürümüş kemikleri kim diriltecek?» diyor. End of Ayah 78 De ki: Onları ilk defa yaratmış olan diriltecek. Çünkü O, her türlü yaratmayı gayet iyi bilir. End of Ayah 79 Yeşil ağaçtan sizin için ateş çıkaran O´dur. İşte siz ateşi ondan yakıyorsunuz. End of Ayah 80 Gökleri ve yeri yaratan, onların benzerlerini yaratmaya kadir değil midir? Evet! Elbette kadirdir. O, her şeyi hakkıyla bilen yaratıcıdır. End of Ayah 81 Bir şey yaratmak istediği zaman Onun yaptığı «Ol» demekten ibarettir. Hemen oluverir. End of Ayah 82 Her şeyin mülkü kendi elinde olan Allah´ın şanı ne kadar yücedir! Siz de O´na döneceksiniz. End of Ayah 83

Copyright © 2025 Kuran.com All Rights Reserved.

keyboard_arrow_up