Kuran.com

معاني القرآن

search

Necm Suresi

    (1-3) Battığı zaman yıldıza andolsun ki, arkadaşınız (Muhammed) sapmadı ve bâtıla inanmadı; o, arzusuna göre de konuşmaz. End of Ayah 1 (1-3) Battığı zaman yıldıza andolsun ki, arkadaşınız (Muhammed) sapmadı ve bâtıla inanmadı; o, arzusuna göre de konuşmaz. End of Ayah 2 (1-3) Battığı zaman yıldıza andolsun ki, arkadaşınız (Muhammed) sapmadı ve bâtıla inanmadı; o, arzusuna göre de konuşmaz. End of Ayah 3 O (bildirdikleri) vahyedilenden başkası değildir. End of Ayah 4 (5-7) Çünkü onu güçlü kuvvetli ve üstün yaratılışlı biri (Cebrail) öğretti. Sonra en yüksek ufukta iken asıl şekliyle doğruldu. End of Ayah 5 (5-7) Çünkü onu güçlü kuvvetli ve üstün yaratılışlı biri (Cebrail) öğretti. Sonra en yüksek ufukta iken asıl şekliyle doğruldu. End of Ayah 6 (5-7) Çünkü onu güçlü kuvvetli ve üstün yaratılışlı biri (Cebrail) öğretti. Sonra en yüksek ufukta iken asıl şekliyle doğruldu. End of Ayah 7 (8-9) Sonra (Muhammed´e) yaklaştı, derken daha da yaklaştı. O kadar ki (birleştirilmiş) iki yay arası kadar, hatta daha da yakın oldu. End of Ayah 8 (8-9) Sonra (Muhammed´e) yaklaştı, derken daha da yaklaştı. O kadar ki (birleştirilmiş) iki yay arası kadar, hatta daha da yakın oldu. End of Ayah 9 (10-11) Bunun üzerine Allah, kuluna vahyini bildirdi. (Gözleriyle) gördüğünü kalbi yalanlamadı. End of Ayah 10 (10-11) Bunun üzerine Allah, kuluna vahyini bildirdi. (Gözleriyle) gördüğünü kalbi yalanlamadı. End of Ayah 11 Onun gördükleri hakkında şimdi kendisi ile tartışacak mısınız? End of Ayah 12 (13-14) Andolsun onu, Sidretü´l-Müntehâ´nın yanında önceden bir defa daha görmüştü. End of Ayah 13 (13-14) Andolsun onu, Sidretü´l-Müntehâ´nın yanında önceden bir defa daha görmüştü. End of Ayah 14 Cennetü´l-Me´vâ da onun yanındadır. End of Ayah 15 Sidre´yi kaplayan kaplamıştı. End of Ayah 16 Gözü kaymadı ve sınırı aşmadı. End of Ayah 17 Andolsun o, Rabbinin en büyük âyetlerinden bir kısmını gördü. End of Ayah 18 Gördünüz mü o Lât ve Uzzâ´yı? End of Ayah 19 Ve üçüncüleri olan ötekini, Menât´ı. End of Ayah 20 Demek erkek size, dişi O´na öyle mi? End of Ayah 21 O zaman bu, insafsızca bir taksim! End of Ayah 22 Bunlar (putlar), sizin ve atalarınızın taktığı isimlerden başka bir şey değildir. Allah onlar hakkında hiçbir delil indirmemiştir. Onlar ancak zanna ve nefislerinin arzusuna uyuyorlar. Halbuki kendilerine Rableri tarafından yol gösterici gelmiştir. End of Ayah 23 Yoksa insan, her arzu ettiği şeye sahip mi olacaktır? End of Ayah 24 Ahiret de dünya da Allah´ındır. End of Ayah 25 Göklerde nice melek var ki onların şefaatleri, dilediği ve hoşnut olduğu kimse için Allah´ın izin vermesi dışında, bir işe yaramaz. End of Ayah 26 Ahirete inanmayanlar, meleklere dişilerin adlarını takıyorlar. End of Ayah 27 Halbuki onların bu hususta hiç bilgileri yoktur. Sadece zanna uyuyorlar. Zan ise hiç şüphesiz hakikat bakımından bir şey ifade etmez. End of Ayah 28 Onun için sen bizi anmaktan yüz çeviren ve dünya hayatından başka bir şey istemeyen kimselere yüz verme. End of Ayah 29 İşte onların erişebilecekleri bilgi budur. Şüphesiz ki senin Rabbin, evet O, yolundan sapanı daha iyi bilir; O, hidayette olanı da çok iyi bilir. End of Ayah 30 Göklerde ve yerde bulunanlar hep Allah´ındır. Bu, Allah´ın, kötülük edenleri yaptıklarıyla cezalandırması, güzel davrananları da daha güzeliyle mükâfatlandırması içindir. End of Ayah 31 Ufak tefek kusurları dışında, büyük günahlardan ve edepsizliklerden kaçınanlara gelince, bil ki Rabbin, affı bol olandır. O, sizi daha topraktan yarattığı zaman ve siz annelerinizin karınlarında bulunduğunuz sırada (bile), sizi en iyi bilendir. Bunun için kendinizi temize çıkarmayın. Çünkü O, kötülükten sakınanı daha iyi bilir. End of Ayah 32 Gördün mü arkasını döneni? End of Ayah 33 Azıcık verip sonra vermemekte direneni? End of Ayah 34 Acaba gaybın bilgisi kendi yanındadır da o görüyor mu? End of Ayah 35 (36-37) Yoksa, Musa´nın ve ahdine vefa gösteren İbrahim´in sahifelerinde yazılı olanlar kendisine haber verilmedi mi? End of Ayah 36 (36-37) Yoksa, Musa´nın ve ahdine vefa gösteren İbrahim´in sahifelerinde yazılı olanlar kendisine haber verilmedi mi? End of Ayah 37 Gerçekten hiçbir günahkâr, başkasının günah yükünü yüklenemez. End of Ayah 38 Bilsin ki insan için kendi çalışmasından başka bir şey yoktur. End of Ayah 39 Ve çalışması da ileride görülecektir. End of Ayah 40 Sonra ona karşılığı tastamam verilecektir. End of Ayah 41 Ve şüphesiz en son varış Rabbinedir. End of Ayah 42 Doğrusu güldüren de ağlatan da O´dur. End of Ayah 43 Öldüren de dirilten de O´dur. End of Ayah 44 (45-46) Şurası muhakkak ki (rahime) atıldığında nutfeden, erkek ve dişiden ibaret olan iki çifti O yarattı. End of Ayah 45 (45-46) Şurası muhakkak ki (rahime) atıldığında nutfeden, erkek ve dişiden ibaret olan iki çifti O yarattı. End of Ayah 46 Şüphesiz tekrar diriltmek de O´na aittir. End of Ayah 47 Zengin eden de yoksul kılan da O´dur. End of Ayah 48 Doğrusu Şi´râ yıldızının Rabbi de O´dur. End of Ayah 49 Ve şüphesiz ki önceki Âd kavmini O helâk etti. End of Ayah 50 Semûd´u da (O helâk etti) ve geriye hiçbir şey bırakmadı. End of Ayah 51 Daha önce de çok zalim ve pek azgın olan Nuh kavmini (helâk etmişti). End of Ayah 52 Altüst olan şehirleri de o böyle yaptı. End of Ayah 53 Onların başına getireceğini getirdi! End of Ayah 54 Şimdi Rabbinin nimetlerinin hangisinde şüpheye düşersin. End of Ayah 55 İşte bu ilk uyarıcılardan bir uyarıcıdır. End of Ayah 56 Yaklaşan yaklaştı. End of Ayah 57 Onu (vaktini) Allah´tan başka açığa çıkaracak yoktur. End of Ayah 58 Şimdi siz bu söze (Kur´an´a) mı şaşıyorsunuz? End of Ayah 59 Gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz! End of Ayah 60 Ve siz gaflet içinde oyalanmaktasınız! End of Ayah 61 Haydi Allah´a secde edip O´na kulluk edin! End of Ayah 62

Copyright © 2025 Kuran.com All Rights Reserved.

keyboard_arrow_up