Kuran.com

Kuran Meali

search

Yusuf Suresi

    Elif, Lâm, Râ. Iste bunlar sana o açik seçik kitabin âyetleridir. End of Ayah 1 Muhakkak ki, biz onu anlayasiniz diye Arapça bir kitap olarak indirdik. End of Ayah 2 Sana bu Kur´ân´i vahyetmekle biz, sana kissalarin en güzelini anlatiyoruz. Gerçek su ki, daha önce senin bundan hiç haberin yoktu. End of Ayah 3 Hani bir vakitler Yusuf, babasina demisti ki: "Babacigim, ben rüyada onbir yildizla günesi ve ayi bana secde ederken gördüm." End of Ayah 4 (Babasi) "Yavrucugum! "dedi, "rüyani kardeslerine anlatma. Sonra sana bir tuzak kurarlar. Çünkü seytan insanin açikça düsmanidir." End of Ayah 5 "Ve iste böyle, Rabbin seni seçecek ve sana rüya tabirinden bilgiler ögretecek. Bundan önce atalarin Ibrahim´e ve Ishak´a tamamladigi gibi, nimetini hem sana, hem de Yakup soyuna tamamlayacaktir. Muhakkak ki, Rabbin alîmdir, hakîmdir." End of Ayah 6 Andolsun ki, Yusuf ve kardesleri kissasinda soranlara ibret alacak âyetler vardir. End of Ayah 7 Hani demislerdi ki: "Yusuf ve kardesi (Bünyamin) babamiza bizden daha sevgili, biz ise güçlü ve tutkun bir grubuz. Dogrusu, babamiz belli ki, çok açik bir yanilgi içindedir." End of Ayah 8 "Yusuf´u öldürün, ya da bir yere atin ki, babanizin yüzü (sevgisi) size kalsin, sonra yine salih bir kavim olursunuz." End of Ayah 9 Içlerinden bir söz sahibi söyle dedi: "Yusuf´u öldürmeyin, bir kuyunun dibine birakin da ordan geçen kafilenin biri onu bulup alsin. Eger yapacaksaniz böyle yapin." End of Ayah 10 Dediler ki: "Ey babamiz! Sen bize Yusuf için neden güvenmiyorsun? Halbuki biz onun iyiligini istiyoruz." End of Ayah 11 "Yarin onu bizimle beraber gönder de gezsin, oynasin. Kesinlikle biz onu koruruz." End of Ayah 12 Babalari dedi ki: "Onu götürmeniz beni üzer, korkarim ki onu kurt yer de sizin haberiniz bile olmaz." End of Ayah 13 Dediler ki: "Vallahi biz böyle güçlü kuvvetli bir topluluk iken, buna ragmen onu kurt yerse, o zaman biz kesinlikle hüsrana ugrayanlardan olmus oluruz." End of Ayah 14 Nihayet kardesleri, Yusuf´u alip götürdüler ve kuyunun dibine birakmaya topluca karar verdiler. Biz de ona söyle vahyettik: "Andolsun ki, sen onlara ilerde hiç beklemedikleri bir sirada bu yaptiklarini haber vereceksin". End of Ayah 15 Ve yatsi vakti, aglayarak babalarina geldiler. End of Ayah 16 Dediler ki: "Ey babamiz! Biz gittik, aramizda yaris yapiyorduk. Yusuf´u da esyamizin yanina birakmistik. Bir de baktik ki, onu kurt yemis. su anda biz dogru da söylesek, yine de sen bize inanacak degilsin." End of Ayah 17 Bir de gömleginin üzerinde yalandan bir kan getirmislerdi. Babalari dedi ki: "Hayir, nefisleriniz aldatmis da size bir is yaptirtmis. Artik bana güzel bir sabir gerekiyor. Bu anlattiklariniza karsilik yardimina siginilacak olan ancak Allah´dir." End of Ayah 18 Daha sonra bir kafile gelmis, sucularini da göndermislerdi. Vardi, kovasini kuyuya saldi, "Müjde hey, müjde! Iste bir çocuk!" dedi. Ve onu satilik bir mal olarak gizleyip korudular. Allah ise onlarin ne yapacaklarini biliyordu. End of Ayah 19 Ve onu düsük bir degerle birkaç dirheme sattilar. Ona fazla önem vermemislerdi. End of Ayah 20 Onu satin alan Misirli, esine dedi ki: "Buna güzel bak. Bize faydali olabilir, ya da evlat ediniriz." Yusuf´u böylece oraya yerlestirdik. Ona rüyalarin tabirini de ögrettik. Allah emrinde galiptir. Fakat insanlarin çogu bunu bilmezler. End of Ayah 21 O, tam erginlik çagina gelince, kendisine ilim ve hüküm verdik. Iste biz, güzel is yapanlari böyle mükafatlandiririz. End of Ayah 22 Derken, evinde bulundugu hanim, onun nefsinden murad alip yararlanmak istedi. Kapilari kilitledi ve "Haydi beri gel!" dedi. Yusuf: "Allah´a siginirim! Muhakkak ki, o (kocan), benim efendim, bana çok güzel bakti. Dogrusu zalimler hiç iflah olmazlar" dedi. End of Ayah 23 O hanim, ona gerçekten niyeti bozmustu. Eger Rabbinin burhanini görmese idi. Yusuf da ona özenip gitmisti. Aslinda ondan fuhsu ve fenaligi uzak tutalim diye böyle olmustu. Çünkü o bizim ihlasa erdirilmis kullarimizdan biriydi. End of Ayah 24 Ikisi de kapiya kostular. Hanim, onun gömlegini arkadan yirtti. Ve kapinin yaninda hanimin efendisiyle karsi karsiya geldiler. Hanim hemen dedi ki: "Senin esine fenalik yapmak isteyenin cezasi, zindana atilmaktan veya aci bir azaba ugratilmaktan baska ne olabilir?" End of Ayah 25 Yusuf: "kendisi benden yararlanmak istedi" dedi. Hanimin akrabasindan biri de söyle sahitlik etti: "Eger gömlegi önden yirtilmis ise hanim dogru söylemistir, o zaman bu, yalancilardandir." End of Ayah 26 "Yok eger gömlegi arkadan yirtilmis ise hanim yalan söylemistir, o zaman bu dogru söyleyenlerdendir." End of Ayah 27 Ne zaman ki, gömlegin arkadan yirtilmis oldugunu gördü, o zaman dedi ki: "Bu is, siz kadinlarin tuzagindandir. Gerçekten de sizin tuzaginiz çok büyüktür". End of Ayah 28 "Yusuf! Sakin sen bundan bahsetme! Kadin! Sen de günahindan dolayi istigfar et. Sen gerçekten günahkarlardan oldun". End of Ayah 29 Sehirde bazi kadinlar da "Azizin karisi, delikanlisindan murad almaya kalkmis, sevgi yüregini yakip kavuruyormus, görüyoruz ki, kadin çildirmis besbelli..." dediler. End of Ayah 30 Azizin karisi, onlarin gizliden gizliye dedikodu yaydiklarini isitince, onlara davetçi gönderdi ve onlara mükellef bir sofra hazirladi. Her birine bir biçak verdi, beri taraftan da Yusuf´a "çik karsilarina" dedi. Görür görmez hepsi onu gözlerinde çok büyüttüler ve (saskinlikla) ellerini kestiler. Dediler ki: "Hâsâ! Allah için, bu bir insan degil, olsa olsa yüce bir melektir." End of Ayah 31 "Iste" dedi, "bu gördügünüz, beni hakkinda kinadiginiz (gençtir). Yemin ederim ki, ben bunun nefsinden yararlanmak istedim de o, namuslu davrandi. Yine yemin ederim ki, emrimi yerine getirmezse, muhakkak zindana atilacak ve kesinlikle zelillerden olacaktir". End of Ayah 32 Yusuf dedi ki: "Ey Rabbim! Zindan bana, bunlarin beni davet ettikleri seyden daha sevimlidir. Eger sen, bu kadinlarin tuzaklarini benden uzak tutmazsan, ben onlarin tuzagina düserim ve cahillik edenlerden olurum". End of Ayah 33 Bunun üzerine Rabbi, onun duasini kabul buyurdu da ondan onlarin tuzaklarini bertaraf etti. Muhakkak ki O, evet O, hakkiyle isiten, hakkiyle bilendir. End of Ayah 34 Bu kadar delili gördükleri halde, sonra yine de Yusuf´u bir süre için zindana atma düsüncesi agir basti. End of Ayah 35 Zindana onunla birlikte iki delikanli daha girdi. Birisi dedi ki: "Rüyada kendimi sarap sikarken gördüm". Öteki de dedi ki: "Ben de basimin üstünde ekmek tasidigimi, kuslarin da ondan yedigini gördüm. Bize bunun yorumunu haber ver. Çünkü biz seni iyilik edenlerden görüyoruz." End of Ayah 36 Yusuf dedi ki: "Size yiyecek olarak verilecek bir yemek gelmeden önce onun tabirini size bildiririm. Bu, Rabbimin bana ögrettigi ilimlerdendir. Çünkü ben Allah´a inanmayan ve ahireti inkâr eden bir kavmin dinini terkettim." End of Ayah 37 "Atalarim Ibrahim, Ishak ve Yakub´un dinine uydum. Bizim, Allah´a hiçbir seyi ortak tutmamiz olmaz. Bu, bize ve insanlara Allah´in bir lutfudur. Fakat insanlarin çogu sükretmezler." End of Ayah 38 "Ey benim zindan arkadaslarim! Ayri ayri birçok tanrilar mi daha hayirli, yoksa herseye hakim ve galip olan bir tek Allah mi?" End of Ayah 39 "Sizin Allah´i birakip da o taptiklariniz, sizin ve atalarinizin uydurdugu birtakim isimlerden baska bir sey degildir. Bunlara tapmaniz için Allah hiçbir delil indirmis degildir. Hüküm ancak Allah´a aittir: O, size, kendisinden baskasina tapmamanizi emretti. Iste dosdogru din budur. Fakat insanlarin çogu bunu bilmezler." End of Ayah 40 "Ey benim zindan arkadaslarim! Biriniz efendisine yine sarap sunacak. Digeri de asilacak, kuslar basindan yiyecekler. Iste ögrenmek istediginiz is böylece halloldu." End of Ayah 41 Yusuf, hapisten kurtulacagina inandigi o ikiden birine dedi ki: "Beni efendinin yaninda an". (Benden söz et ki, beni kurtarsin). Fakat Seytan, ona, efendisinin yaninda anmayi unutturdu. Bu yüzden Yusuf, daha yillarca zindanda kaldi. End of Ayah 42 Bir gün melik (hükümdar) dedi ki: "Ben rüyamda yedi ciliz inegin yedi semiz inegi yedigini ve yedi yesil basakla yedi kuru basak görüyorum. Ey ileri gelenler! Siz rüya tabir edebiliyorsaniz benim bu rüyamin tabirini bana bildirin." End of Ayah 43 Dediler ki: "Rüya dedigin sey karmakarisik hayallerdir. Biz ise böyle karisik hayallerin yorumunu bilemeyiz." End of Ayah 44 O ikiden kurtulmus olani nice zamandan sonra hatirladi da dedi ki: "Ben size o rüyanin tabirini haber veririm, hemen beni gönderin." End of Ayah 45 "Ey Yusuf, ey dogru sözlü! Bize sunu hallet: Yedi semiz inegi, yedi ciliz inek yiyor. Ve yedi yesil basakla diger yedi kuru basak. Umarim ki, o insanlara dogru cevap ile dönerim, onlar da (senin kadrini) bilirler." End of Ayah 46 Dedi ki: "Yedi sene eskisi gibi ekeceksiniz, biçtiklerinizi basaginda birakiniz, biraz yiyeceginizden baska. " End of Ayah 47 "Sonra onun arkasindan yedi kurak sene gelecek, önceki biriktirdiklerinizin biraz saklayacaginizdan baskasini yiyip bitirecek." End of Ayah 48 "Sonra da onun arkasindan yagisli bir sene gelecek ki, halk onda sikintidan kurtulacak, (üzüm, zeytin gibi mahsülleri) sikip faydalanacak." End of Ayah 49 O hükümdar "Onu bana getirin" dedi. Emir üzerine Yusuf´a gönderilen adam yanina gelince, Yusuf ona dedi ki: "Haydi efendine geri dön de, ona sor bakalim, o ellerini kesen kadinlarin maksatlari ne imis? Hiç süphe yok ki, Rabbim, onlarin oyunlarini çok iyi bilir." End of Ayah 50 Hükümdar, o kadinlara "Derdiniz neydi ki, o vakit Yusuf´un nefsinden murad almaya kalktiniz?" dedi. Onlar "Hâsâ, Allah için, biz onun aleyhinde hiçbir fenalik bilmiyoruz" dediler. Aziz´in, karisi da: "Simdi hak ve hakikat oldugu gibi ortaya çikti. Aslinda onun nefsinden ben murad almak istedim. O ise seksiz süphesiz dogrulardandir" dedi. End of Ayah 51 (Yusuf dedi ki): Iste bu sunun içindir: Bilsin ki, ben ona arkasindan hainlik etmedim. Gerçekten Allah hainlerin hilesini basariya ulastirmaz. End of Ayah 52 Ben yine de nefsimi temize çikarmiyorum. Çünkü nefis siddetle kötülügü emreder. Ancak Rabbimin rahmetiyle yarligadigi müstesna. Muhakkak ki, Rabbim bagislayici ve merhametlidir. End of Ayah 53 Hükümdar dedi ki: "Onu bana getirin, kendime tahsis edeyim." Sonra onunla konusunca da: "Sen bugün yanimizda gerçekten büyük bir mevki sahibisin, güvenilir birisin" dedi. End of Ayah 54 O da, ona dedi ki: "Beni bu ülkenin hazineleri üzerine getir. Çünkü iyi korurum, iyi bilirim." End of Ayah 55 Ve iste biz böylece Yusuf´u o yerde temkin ettik (yerlestirdik). Neresinde isterse orada makam tutuyordu. Biz rahmetimizi diledigimize nasip ederiz. Ve iyilik edenlerin mükafatini zayi etmeyiz. End of Ayah 56 Iman edip takva yolunu tutanlar için elbette ahiret mükafati daha hayirlidir. End of Ayah 57 (Bir gün) Yusuf´un kardesleri çikageldiler ve onun yanina girdiler. O, onlari görür görmez tanidi, oysa onlar onu taniyamamislardi. End of Ayah 58 Ne zaman ki onlarin bütün hazirliklarini tamamladi, o zaman dedi ki: "Babanizdan olan öbür kardesinizi de bana getirin. Görüyorsunuz ya, ben ölçegi tam ölçüyorum ve ben konukseverlerin en hayirlisiyim." End of Ayah 59 "Siz eger onu bana getirmezseniz, bir daha size hiç kile yok, (bir ölçek bile zahire alamazsiniz) yanima da yaklasmayin". End of Ayah 60 Dediler ki: "Onun için babasindan izin almaya çalisacagiz. Her hâlü kârda bunu yapacagz." End of Ayah 61 Yusuf bir taraftan da adamlarina tenbih etti: "Sermayelerini yüklerinin içine koyuverin, belki ailelerinin yanina dönünce farkina varirlar ve belki yine gelirler" dedi. End of Ayah 62 Böylece dönüp babalarina geldikleri vakit, dediler ki: "Ey babamiz! Bizden ölçek menedildi (bize zahire verilmeyecek). Bu kere kardesimizi de bizimle gönder ki, ölçek alabilelim. Biz onu kesinlikle koruyacagiz." End of Ayah 63 Babalari dedi ki: "Ben onu size nasil emanet ederim? Ya bundan önce kardesini emanet ettigimde olan gibi olursa! En hayirli koruyucu Allah´dir ve O, merhamet edenlerin en merhametlisidir." End of Ayah 64 Derken yüklerini açtilar ve sermayelerini kendilerine geri verilmis olarak buldular. Dediler ki: "Ey babamiz! Daha ne isteriz? Iste sermayelerimiz de bize iade edilmis. Bununla yine ailemize zahire alir getiririz, kardesimizi de koruruz, üstelik bir yük daha fazla zahire aliriz. Zaten bu aldigimiz pek az bir zahiredir." End of Ayah 65 Babalari dedi ki: "Hepiniz çaresiz kalmadikça onu bana mutlaka getireceginize dair Allah´dan bir yemin vermedikçe, onu, kesinlikle sizinle göndermem". Onlar da Allah´a and içerek babalarina söz verince, babalari dedi ki: "Bu söylediklerinize Allah vekildir". End of Ayah 66 Ve dedi ki: "Ey yavrularim! (sehre) hepiniz bir kapidan girmeyin de ayri ayri kapilardan girin. Gerçi ben ne yapsam, Allah´in takdirini sizden engelleyemem. Hüküm yalnizca Allah´indir. Onun için bütün tevekkül edenler O´na tevekkül etmelidirler." End of Ayah 67 Ne zaman ki, sehre vardilar, o zaman babalarinin kendilerine emrettigi sekilde girdiler. (Gerçi bu sekilde girmeleri) onlar hakinda Allah´in takdir ettigi hiçbir seyi önleyemezdi, bu sadece Yakub´un içinden geçirdigi bir istegin yerine getirilmesi oldu. Süphesiz o, ilim sahibiydi, çünkü ona biz ögretmistik. Fakat insanlarin çogu bunu bilmezler. End of Ayah 68 Yusuf´un yanina girdikleri vakit, o, kardesini (Bünyamin´i) yaninda alikoydu. Dedi ki: "Bilesin, ben, senin kardesinim! Iste bundan dolayi onlarin yapacaklarina sakin üzülme!" End of Ayah 69 Sonra onlarin bütün hazirliklarini görünce, su kabini kardesinin yükünün içine koydu. Sonra bir tellal söyle bagirdi: "Hey kervan! Siz hirsizsiniz, hirsiz!" End of Ayah 70 Bunlara döndüler de dediler ki: "Ne ariyorsunuz? End of Ayah 71 Onlar da dediler ki: "Hükümdarin su kabini ariyoruz. Onu bulup getirene bir yük zahire var. Üstelik o tas bana zimmetlidir". End of Ayah 72 "Allah´a yemin ederiz ki," dediler, "Muhakkak siz de anlamissinizdir ya, biz buraya fesat çikarmak için gelmedik. Biz hirsiz da degiliz." End of Ayah 73 "Peki yalanci çikarsaniz onun (hirsizlik edenin) cezasi nedir?" dediler. End of Ayah 74 "Kimin yükünde çikarsa, o kendisi onun cezasidir. Biz zalimlere iste böyle ceza veririz." End of Ayah 75 Bunun üzerine Yusuf, kardesinin esyalarindan önce onlarin esyalarini aramaya basladi. Sonra su kabini kardesinin yükünün içinden çikardi. Iste Yusuf´a biz böyle bir oyun ögrettik. Melikin kanunlarina göre, kardesini alikoymasina imkan yoktu. Ancak Allah dilerse o baska. Biz diledigimizi derecelerle yükseltiriz. Ve her bilgi sahibinin üstünde bir baska bilen vardir. End of Ayah 76 Dediler ki: "Eger o çalmissa, daha önce bunun kardesi de çalmisti". O vakit Yusuf bunu içine atti, onlara hiç belli etmeden: "Siz çok fena bir mevkidesiniz, ne sifat verdiginizi Allah çok iyi biliyor" dedi. End of Ayah 77 Dediler ki: "Ey vezir! Emin ol ki, bunun çok yasli bir babasi var. Onun için yerine birimizi al. Gerçekten de biz seni iyilik edenlerden görüyoruz." End of Ayah 78 O dedi ki: "Esyamizi yaninda buldugumuzdan baskasini tutuklamaktan Allah korusun. Çünkü öyle yaparsak zalimlerden oluruz." End of Ayah 79 Ne zaman ki, onlar, onu kurtarmaktan ümit kestiler, o zaman fisildasarak oradan uzaklastilar. Büyükleri dedi ki: "Babanizin sizden Allah adina ahit aldigini ve daha önce Yusuf konusunda ettiginiz kusuru bilmiyor musunuz? Babam bana izin verinceye veya Allah hakkimda bir hüküm verinceye kadar ben artik burdan ayrilmam. Allah, hüküm verenlerin en hayirlisidir." End of Ayah 80 "Siz dönün de babaniza deyin ki: Ey babamiz! Inan ki, oglun hirsizlik yapti. Biz ancak bildigimize sahitlik ediyoruz. Yoksa gaybin bekçileri degiliz." End of Ayah 81 "Hem orada bulundugumuz sehir halkina, hem içinde bulundugumuz kervana sor. Ve emin ol ki, biz kesinlikle dogru söylüyoruz." End of Ayah 82 Babalari dedi ki: "Hayir, sizi nefisleriniz altadip bir ise sürüklemis. Artik bana güzel güzel sabretmek düsüyor. Belki Allah hepsini birden bana geri getirir. Çünkü O, her seyi bilir, hüküm ve hikmet sahibidir." End of Ayah 83 Ve onlardan yüz çevirdi de: "Ey Yusuf´un atesi, yetti artik, yetti!" dedi. Ve üzüntüden gözlerine ak düstü. Artik yutkunuyor da yutkunuyordu. End of Ayah 84 Dediler ki: "Hâlâ Yusuf´u sayiklayip duruyorsun. Allah´a yemin ederiz ki, sonunda eriyip gideceksin, tükenip helak olacaksin. Hayret dogrusu!" End of Ayah 85 Dedi ki: "Ben hüznümü, kederimi ancak Allah´a sikayet ederim ve Allah tarafindan sizin bilmediginiz seyleri de bilirim." End of Ayah 86 "Ey ogullarim, gidin, Yusuf´u ve kardesini arastirin. Allah´in rahmetinden ümit kesmeyin; zira kâfir kavimden baskasi Allah´in rahmetinden ümit kesmez." End of Ayah 87 Sonra (Misir´a gidip) onun huzuruna girince, dediler ki: "Ey sanli vezir! Biz ve çoluk çocugumuz sikinti içindeyiz. Pek az bir sermaye ile geldik. Sen bize yine ölçek (zahire) ver, ayrica sadaka da ihsan eyle. Çünkü Allah sadaka verenleri muhakkak mükafatlandirir." End of Ayah 88 O dedi ki: "Siz cahilliginizde Yusuf´a ve kardesine ne yaptiginizi biliyor musunuz?" End of Ayah 89 Onlar "Yoksa sen, sahiden Yusuf musun?" dediler. O da "Ben Yusuf´um, bu da kardesim" dedi, "Dogrusu Allah, bizi, lutfuyla nimetlendirdi. Gerçekten de kim Allah´dan korkar ve sabrederse, Allah, muhakkak ki, güzel isler yapanlarin mükafatini zayi etmez." End of Ayah 90 Dediler ki: "Allah´a yemin olsun, Allah seni bize üstün kildi. Biz gerçekten de büyük hata islemistik". End of Ayah 91 Yusuf dedi: "Bugün size bir ayiplama ve azarlama yoktur. Allah, sizi, magfiretiyle bagislasin. O, merhamet edenlerin en merhametlisidir." End of Ayah 92 Alin su gömlegimi götürün de babamin yüzüne sürün, gözü açilir. Ve bütün ailenizle toplanip bana gelin." End of Ayah 93 Ne zaman ki, kafile (Misir´dan) ayrildi, öteden babalari dedi ki: "Eger bana bunak demezseniz, dogrusu ben Yusuf´un kokusunu aliyorum." End of Ayah 94 Dediler ki: "Vallahi sen hâlâ o eski saskinligindasin." End of Ayah 95 Fakat ne zaman ki, gerçekten müjdeci geldi, gömlegi Yakub´un yüzüne koydu, hemen gözü açildi. "Ben size demedim mi, ben Allah´dan sizin bilmediklerinizi bilirim." dedi. End of Ayah 96 Dediler ki: "Ey babamiz, bizim için Allah´a istigfar eyle. Biz gerçekten büyük günah islemistik." End of Ayah 97 Dedi ki: "Sizin için Rabbimden ilerde bagislanma dileyecegim. Süphesiz o çok bagislayicidir, çok merhamet edicidir. End of Ayah 98 Ne zaman ki, onlar Yusuf´un yanina vardilar, iste o zaman Yusuf anasini ve babasini kucakladi, yanina aldi ve "Buyurun Allah´in dilemesiyle güven içinde Misir´a girin" dedi. End of Ayah 99 Anasiyla babasini yüksek bir taht üzerine oturttu ve hepsi birden Yusuf için secdeye kapandilar. Bunun üzerine Yusuf dedi ki: "Iste bu durum, o rüyamin çikmasidir. Gerçekten Rabbim onu hak rüya kildi. Seytan benimle kardeslerimin arasini bozduktan sonra, beni zindandan çikarmakla ve sizi çölden getirmekle Rabbim bana hakikaten ihsan buyurdu. Dogrusu Rabbim diledigine lutfunu ihsan eder. Süphesiz O, her seyi bilir, hüküm ve hikmet sahibidir." End of Ayah 100 "Ey Rabbim! Sen bana dünya mülkünden nasip verdin ve bana rüyalarin tabirinden bir ilim ögrettin. Ey gökleri ve yeri yoktan var eden Rabbim! Benim velim sensin, benim canimi müslüman olarak al ve beni salih kullarin arasina kat!" {*} Hasili, ne zaman ki, Yusuf´a vardilar, yani Yusuf´un daha önce kardeslerine tenbih edip istedigi gibi, basta babalari olmak üzere bütün aile bireyleri topluca Misir´a gelip Yusuf´un yanina vardilar. Rivayet olunur ki, Yusuf ve Melik, yanlarinda dört bin asker, birtakim devlet adamlari ve Misir halkindan çok sayida insan, gelen kafileyi karsilamaya çikmislardi. Yakub Aleyhisselam, oglu Yahuda´ya dayanarak yürüyordu, karsidan gelen kafileye ve atlilara bakip, "Ey Yahuda, su karsidaki adam Misir´in Firavun´u mu?" diye sordu. O da "Hayir, Firavun degil, oglun" dedi. Yaklastiklari zaman Yusuf´dan önce Yakup selam verdi ve "Selam sana ey hüzünleri gideren" dedi{*}ilh. End of Ayah 101 Iste bu, sana vahiyle bildirdigimiz gayb haberlerindendir. Yoksa onlar yapacaklarina karar verip mekir (oyun) yaparlarken sen yanlarinda degildin. End of Ayah 102 Sen ne kadar siddetle arzulasan da, insanlarin çogu iman edecek degildir. End of Ayah 103 Buna karsilik onlardan herhangi bir ücret de istemiyorsun. O Kur´ân, âlemlere ancak bir ögüttür. End of Ayah 104 Bununla beraber göklerde ve yerde ne kadar âyet var ki, onunla yüz yüze gelirler de yine de yüz çevirip geçerler. End of Ayah 105 Onlarin çogu sirk kosmadan Allah´a iman etmezler (imanlarina az çok bir sirk karistirirlar). End of Ayah 106 Yoksa bunlar Allah´in azabindan hepsini saracak bir felaket gelmesinden veya farkinda degillerken ansizin baslarina kiyametin kopuvermesinden güven içinde midirler? End of Ayah 107 De ki: Iste benim yolum budur; basiret üzere Allah´a davet ediyorum. Ben ve bana uyanlar (iste böyleyiz). Ben Allah´i tesbih ederim ve ben müsriklerden degilim. End of Ayah 108 Senden önce gönderdigimiz peygamberler de o memleketlerin halkindandi, onlar da kendilerine vahiy verdigimiz birtakim erkeklerden baskasi degillerdi. Simdi o yerlerde söyle bir gezip görmediler mi? Kendilerinden önce gelip geçenlerin akibetlerinin nasil olduguna bir baksalar ya!... Elbette ahiret yurdu müttakiler için daha hayirlidir. Hâlâ aklinizi basiniza toplamayacak misiniz? End of Ayah 109 Nihayet peygamberleri (onlarin iman etmelerinden) ümit kesecek hale gelince ve kendilerinin yalanci durumuna düstüklerini saninca, onlara yardimimiz geldi, yetisti; dilediklerimiz kurtarildi. Suçlular toplulugundan bizim azabimiz geri çevrilemez. End of Ayah 110 Gerçekten de onlarin kissalarinda üstün akillilar için bir ibret vardir. Bu Kur´ân uydurulmus herhangi bir söz degildir. Lâkin kendisinden önce gelen kitaplarin tasdiki her seyin ayrintilariyla açiklayicisi ve iman edecek bir kavim için hidayet ve rahmettir. End of Ayah 111

Kuran.com ile Kur'an-ı Kerim'i okuyun, dinleyin ve öğrenin

location_on İstanbul, Türkiye
email İletişim

Copyright © 2025 Kuran.com All Rights Reserved.

keyboard_arrow_up