Kuran.com

Kuran Meali

search

Yunus Suresi

    Elif, Lâm, Râ. Iste bunlar o hikmetli kitabin âyetleridir. End of Ayah 1 Insanlari (egri yolun sonundan) korkut, inananlara Rableri nezdindeki yüksek makamlari müjdele, diye içlerinden bir adama vahyimizi göndermemiz onlara tuhaf mi geldi? Kâfirler: "Hiç süphesiz bu besbelli bir sihirbaz." dediler. End of Ayah 2 Rabbiniz o Allah´dir ki, gökleri ve yeri alti günde yaratti, sonra ars üzerine istiva etti (onu hükmü altina aldi), isi tedbir eyliyor. O´nun izni olmaksizin hiç kimse sefaatçi olamaz. Iste Rabbiniz olan Allah budur. O´na ibadet ediniz! Hâlâ düsünüp ibret almayacak misiniz? End of Ayah 3 Dönüsünüz hep O´nadir. Allah´in vaadi haktir. Herseyi ilk bastan yaratan O´dur. Sonra iman edip salih amel isleyenleri hak ettikleri ölçüde mükâfatlandirmak için geri döndürecek olan yine O´dur. Kâfirlere de inkâr ettikleri için kaynar sudan bir içki ve acikli bir azap vardir. End of Ayah 4 O Allah´dir ki, senelerin sayisini ve hesabini bilesiniz diye günesi bir isik, ayi da bir nur yapti. Ve aya menziller tayin etti. Allah bunu hak olarak yaratti. O, bilecek olan bir kavim için âyetlerini ayrintili olarak açiklar. End of Ayah 5 Elbette gece ile gündüzün birbiri ardinca degisip durmasinda ve Allah´in göklerde ve yerde yarattiklarinda sakinan bir kavim için bir çok delil vardir. End of Ayah 6 Bize kavusmayi ummayanlar, dünya hayatina razi olup onunla tatmin bulanlar ve bizim âyetlerimizden gafil olanlar da vardir muhakkak. End of Ayah 7 Iste bunlarin kendi elleriyle ettikleri yüzünden varacaklari yer cehennemdir. End of Ayah 8 Hiç süphesiz iman edip salih ameller isleyenleri, imanlarindan dolayi Rableri hidayete erdirir. Naîm cennetlerinde altlarindan irmaklar akar durur. End of Ayah 9 Onlarin oradaki dualari: "Allahim, sen yücelerden yücesin"; saglik dilekleri "selâm", dualarinin sonu da "Âlemlerin Rabbi Allah´a hamdolsun." diye sükretmek olacaktir. End of Ayah 10 Eger Allah, insanlara, hayri çarçabuk istedikleri gibi, serri de alel-acele verseydi, onlarin hemen ecellerini getiriverirdi. Fakat bize kavusmayi ummayanlari kendi hallerine birakiriz da azginliklari içinde bocalayip giderler. End of Ayah 11 Insana bir sikinti dokundugu zaman, gerek yan yatarken, gerek otururken, gerek dikilirken bize dua eder. Kendisinden sikintisini gideriverdik mi sanki kendisine dokunan o sikinti için bize hiç yalvarmamis gibi aldirmadan geçer gider. Iste o asiri gidenlere yaptiklari seyler böyle güzel gelir. End of Ayah 12 Andolsun ki, sizden önceki devirlerin bir çok kavmini, peygamberleri kendilerine bir çok belge ile geldikleri halde zulmettikleri ve imana gelmedikleri için helak ettik. Iste günahkârlar toplulugunu biz böyle cezalandiririz. End of Ayah 13 Sonra onlarin ardindan sizi yeryüzüne halifeler yaptik ki, bakalim nasil ameller isleyeceksiniz. End of Ayah 14 Böyle iken, âyetlerimiz, kesin birer belge olarak kendilerine okundugu zaman, o bizimle karsilasmayi ummayanlar, "Bundan baska bir Kur´ân getir veya bunu degistir." dediler. De ki, "Onu kendiligimden degistiremem, benim açimdan bu olacak bir sey degildir. Ben ancak bana vahyolunana uyarim. Rabbime isyan edersem, süphesiz büyük bir günün azabindan korkarim." End of Ayah 15 De ki, "Eger Allah dileseydi ben onu size okumazdim. O da onu hiçbir sekilde size bildirmezdi. Bilirsiniz ki, ben sizin içinizde bundan önce yillarca bulundum. Siz hâlâ aklinizi basiniza toplamayacak misiniz?" End of Ayah 16 Artik bir yalani Allah´a iftira eden veya O´nun âyetlerini inkar edenden daha zalim kim olabilir? Hiç süphesiz o mücrimler iflah olmayacaklar. End of Ayah 17 Allah´i birakiyorlar da, kendilerine ne fayda, ne de zarar verebilecek olan seylere tapiyorlar ve "Bunlar bizim Allah katinda sefaatçilerimizdir." diyorlar. De ki, "Siz Allah´a göklerde ve yerde O´nun bilmedigi bir seyi mi haber veriyorsunuz?" Allah onlarin ortak kostuklari seylerin hepsinden münezzehtir. End of Ayah 18 Insanlar, aslinda bir tek ümmet idiler, sonra ihtilafa düsüp ayri ayri oldular. Eger Rabbinden bir karar çikmamis olsa idi, ihtilaf edip durduklari seyler hakkinda simdiye kadar aralarinda çoktan hüküm verilmis olurdu. End of Ayah 19 Bir de "Ona Rabbinden daha baska bir âyet indirilse ya!" diyorlar. De ki: "Gaybi bilmek ancak Allah´a mahsustur, bekleyiniz bakalim, ben de sizinle beraber bekleyecegim süphesiz." End of Ayah 20 Insanlara dokunan bir sikintidan sonra kendilerine bir rahmet tattirdigimiz zaman, âyetlerimiz hakkinda derhal bir takim hilekârliklara girisirler. De ki: "Allah´in hilesi daha çabuktur. Haberiniz olsun ki elçilerimiz yaptiginiz hileleri yazip duruyorlar". End of Ayah 21 Sizi karada ve denizde gezdirip dolastiran O´dur. Hatta gemilerde bulundugunuz ve o gemiler, içindekilerle beraber hos bir esinti ile akip gittikleri ve tam keyiflendikleri sirada o gemilere siddetli bir firtina gelir çatar ve her taraftan onlara dalgalar gelmeye baslar. Bütünüyle kusatilip artik bittiklerini sanirlar. Iste o vakit tam ihlas ile Allah´a yalvarir ve dindar olurlar: "Eger bizi buradan kurtarirsan, andolsun ki, sükredenlerden olacagiz." derler. 23- Sonra Allah onlari oradan kurtarir, kurtulur kurtulmaz yeryüzünde çesitli taskinliklara baslarlar. Ey insanlar taskinliginiz sirf kendi zararinizadir. Su degersiz dünya hayatinin bir süre tadini çikariniz, sonra nasil olsa dönüp bize geleceksiniz. Biz de bütün yaptiklarinizi tek tek size haber verecegiz. End of Ayah 22 Sonra Allah onlari oradan kurtarir, kurtulur kurtulmaz yeryüzünde çesitli taskinliklara baslarlar. Ey insanlar taskinliginiz sirf kendi zararinizadir. Su degersiz dünya hayatinin bir süre tadini çikariniz, sonra nasil olsa dönüp bize geleceksiniz. Biz de bütün yaptiklarinizi tek tek size haber verecegiz. End of Ayah 23 Dünya hayatinin misali söyledir: Gökten indirdigimiz su ile, insanlarin ve hayvanlarin yedigi bitkiler birbirine karismistir. Nihayet yeryüzü süslerini takinip süslendigi ve sahipleri kendilerini ona gücü yeter sandiklari bir sirada, geceleyin veya gündüzün, ona emrimiz gelivermistir, ansizin ona öyle bir tirpan ativermisiz de sanki bir gün önce orada hiçbir senlik yokmus gibi oluvermistir. Düsünen bir kavim için âyetlerimizi iste böyle açiklariz. End of Ayah 24 Allah, selamet yurduna çagiriyor ve diledigini de dogru yola hidayet ediyor. End of Ayah 25 Iyi is, güzel amel yapanlara daha güzeli ve daha fazlasiyla karsilik vardir. Yüzlerine ne kara bulasir, ne de asagilanirlar. Cennet ehli iste bunlardir. Orada ebedî kalacaklardir. End of Ayah 26 Kötülük kazanmis olanlara gelince, kötülügün cezasi, misli kadardir. Ve onlari bir asagilik ve eziklik kaplar. Onlar için Allah´dan baska hiçbir kurtarici yoktur. Yüzleri karanlik gecelerden bir parçaya bürünmüs gibidir. Iste onlar cehennem ehlidir. Orada ebedî kalacaklardir. End of Ayah 27 O gün ki, hepsini mahsere toplayacagiz, sonra da o sirk kosanlara "Haydi yerlerinize! Siz de, ortak kostuklariniz da!" diyecegiz. Artik aralarini iyice açmisiz. O ortak kostuklari seyler, "Siz bize tapmiyordunuz ki." diyecekler. End of Ayah 28 "Simdi sizinle bizim aramizda sahit olarak Allah yeter. Sizin bize ibadet ettiginizden bizim haberimiz yoktur" (diyecekler). End of Ayah 29 Iste burada herkes geçmiste yaptigini bulacak. Ve gerçek mevlalari olan Allah´a döndürülecekler. Iftira edip uydurduklari seyler de kendilerinden büsbütün uzaklasip gidecek. End of Ayah 30 De ki, "size gökten ve yerden kim rizik veriyor? O, kulaklara ve gözlere hükmeden kim? Ölüden diriyi, diriden ölüyü çikaran kim? Isleri idare eden kim?" Hemen "Allah´dir" diyecekler. De ki, "O halde Allah´a karsi gelmekten sakinmaz misiniz?" End of Ayah 31 Iste o Allah sizin gerçek Rabbinizdir. Gerçegin disinda sapikliktan baska ne vardir? O halde haktan nasil çevriliyorsunuz? End of Ayah 32 Hak dinden çikmis fasiklara Rabbinin kelimesi söyle gerçeklesti: Onlar artik imana gelmezler. End of Ayah 33 De ki: "Allah´a es tuttugunuz ortaklarinizdan, önce yaratip, sonra da onu çevirip yeniden diriltecek var mi?" De ki, "Önce yaratip, sonra da onu yeniden yaratacak olan Allah´dir. O halde nasil yoldan saptiriliyor, döndürülüyorsunuz?" End of Ayah 34 De ki, "Ortak kostuklarinizdan dogru yolu gösterecek olan var midir?" Deki, "Allah, hak olan dogru yola hidayet eder. O halde dogru yola hidayet eden mi kendisine uyulmaya daha layiktir, yoksa kendisine yol gösterilmeyince onu bulamayan mi daha layiktir. O halde ne oluyorsunuz? Nasil hükmediyorsunuz?" End of Ayah 35 Onlarin birçogu zandan baska bir seye uymaz. Zan ise haktan hiç bir seyin yerini tutmaz. Süphesiz ki, Allah onlarin ne yaptiklarini bilir. End of Ayah 36 Bu Kur´ân, Allah´dan baskasi tarafindan uydurulamaz, lâkin kendinden önceki kitaplari tasdik eder ve o kitabi (levh-i mahfuzu) ayrintili olarak açiklar. Onda süphe edilecek hiç bir sey yoktur. Âlemlerin Rabbi tarafindan indirilmistir. End of Ayah 37 "Onu o (peygamber) uydurdu" mu diyorlar? De ki; "Haydi siz de onun gibi bir sûre getirin ve Allah´dan baska, çagirabileceginiz kim varsa onu da yardima çagirin. Eger sözünüzde sadik iseniz (bunu yapin). End of Ayah 38 Hayir. Onlar bilgileriyle kavrayamadiklari, te´vili de kendilerine hiç gelmemis olan bir seyi yalan saydilar. Bunlardan önce gelip geçenler de yine böyle inkâr etmislerdi, amma bak zalimlerin akibeti nasil oldu. End of Ayah 39 Onlardan ona (Kur´ân´a) inanacaklar da var, inanmayacaklar da var. Rabbin fesatçilari en iyi bilendir. End of Ayah 40 Eger seni inkâr etmeyi sürdürürlerse, de ki; "Benim amelim bana, sizin ameliniz de size aittir. Benim yapacagim sizi ilgilendirmez, sizin yapacaginiz da beni ilgilendirmez." End of Ayah 41 Içlerinden seni dinlemeye gelenler de var. Sen, sagirlara, üstelik akilsiz da olanlara dinletebilir misin? End of Ayah 42 Içlerinden sana bakanlar da var. Fakat sen, körlere, üstelik basiretleri de yoksa hidayet edip yol gösterebilecek misin? End of Ayah 43 Surasi kesindir ki Allah, insanlara zerre kadar zulmetmez. Ne var ki, insanlar kendi kendilerine zulmedip duruyorlar. End of Ayah 44 Allah´in onlari hasredip toplayacagi günde, sanki onlar dünyada gündüz bir parça kalmislar da aralarinda tanismislar gibi olacak. Allah´in huzuruna çikacaklarina inanmamis ve dogru yolu tutmamis olanlar hiç süphesiz en büyük ziyana ugramis olacaklar. End of Ayah 45 Onlara vaad ettigimizin bir kismini sana göstersek de, göstermeden seni vefat ettirsek de, sonunda onlarin dönüsü bize olacak. Sonra onlarin ne yapacaklarina Allah sahit olacaktir. End of Ayah 46 Her ümmetin bir peygamberi vardir. O peygamberleri gelince aralarinda adaletle hüküm verilir. Onlar hiç zulüm görmezler. End of Ayah 47 Onlar, "Eger dogru söylüyorsaniz bu vaad ne zaman yerine gelecek?" diyorlar. End of Ayah 48 De ki, "Ben, Allah´in dilediginin disinda kendi kendime ne bir zarar ne bir fayda verebilirim". Her ümmetin bir eceli vardir. Ecelleri gelince artik ne bir an geri, ne bir an ileri gidebilirler. End of Ayah 49 De ki: "O´nun azabi size geceleyin uykuda veya güpe gündüz gelecek olsa, ne dersiniz? Günahkârlarin onu alelacele istemeleri için ne sebep vardir?" End of Ayah 50 Bu azap meydana geldikten sonra mi iman edeceksiniz, yoksa simdi mi? Halbuki onun çarçabuk gelmesini istiyordunuz. End of Ayah 51 Sonra o zulüm yapanlara "Tadin bakalim su ebedi azabi!" denilecek. Vaktiyle kazandiginizdan baskasi ile mi cezalandirilacaksiniz?" End of Ayah 52 "O azap gerçek mi?" diye sana soruyorlar. De ki; "Evet. Rabbim hakki için o kesin bir gerçektir. Ve siz bundan yakayi kurtaramazsiniz." End of Ayah 53 Zulüm yapmis olan herkes, azabi görünce yeryüzündeki her seyin sahibi olsa da, (o azaptan kurtulmak için) hepsini feda ederdi. Ve içten içe pismanlik duyardi. Fakat aralarinda adaletle hüküm verilir ve hiçbirine zulüm yapilmaz. End of Ayah 54 Haberiniz olsun ki, göklerde ve yerde ne varsa Allah´indir. Açin gözünüzü, Allah´in vaadi muhakkak ki, haktir, gerçektir. Lâkin onlarin çogu bunu bilmezler. End of Ayah 55 O, hem can veren, hem can alandir. Ve hepiniz O´na döndürülüp götürüleceksiniz. End of Ayah 56 Ey insanlar! Size Rabbinizden bir ögüt, gönüller derdine bir sifa, müminlere bir hidayet ve rahmet geldi. End of Ayah 57 De ki, "Allah´in ihsaniyla ve rahmetiyle, yalnizca bunlarla sevinç duysunlar. Bu, onlarin biriktirip durduklarindan daha hayirlidir." End of Ayah 58 De ki, "Baksaniza, Allah sizin için nice riziklar indirdi, siz onlardan bir kismini haram, bir kismini helâl yaptiniz". De ki, "Size Allah mi izin verdi, yoksa siz Allah´a iftira mi ediyorsunuz?" End of Ayah 59 Allah´a yalani iftira edenler kiyamet gününü ne saniyorlar? Allah, insanlara çok ihsanda bulunmustur, lâkin insanlarin çogu sükretmezler. End of Ayah 60 Hangi isi yaparsan yap, Kur´ân´dan ne okursan oku, ne iste çalisirsan çalis, unutmayin ki, siz ona dalip gitmisken, biz sizin üzerinizde sahidiz. Ne yerde, ne de gökte zerre kadar hiç bir sey Rabbinin gözünden kaçmaz. Ne zerreden daha küçük, ne de ondan daha büyük! Ancak bunlarin hepsi apaçik bir kitaptadir. End of Ayah 61 Açin gözünüzü! Allah´in dostlari üzerine ne korku vardir, ne de onlar mahzun olurlar. End of Ayah 62 Onlar ki, iman etmisler ve Allah´a karsi gelmekten sakinmislardir. End of Ayah 63 Onlara dünya hayatinda da, ahiret hayatinda da müjdeler vardir. Allah´in sözlerinde degisiklik yoktur. Iste bu en büyük kurtulustur. End of Ayah 64 Habibim, onlarin laflari seni üzmesin. Çünkü san ve seref bütünüyle Allah´indir. O her seyi isitiyor, hepsini görüyor. End of Ayah 65 Açin gözünüzü! Göklerde kim var, yerde kim varsa hep Allah´indir. Allah´dan baskasina tapanlar dahi, Allah´a ortak kostuklarina uymus olmuyorlar, ancak zanna uymus oluyorlar. Ve yalandan baska bir sey söylemiyorlar. End of Ayah 66 O, öyle bir Allah´dir ki, içinde dinlenesiniz diye sizin için geceyi, göresiniz diye de gündüzü yapti. Elbette bunda söz dinleyecek olan bir kavim için âyetler (ibretler) vardir. End of Ayah 67 Dediler ki: "Allah, kendine çocuk edindi". O, böyle seylerden münezzehtir. O, müstagnidir. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O´nundur. Bu hususta elinizde hiç bir delil yoktur. Allah´a karsi bilmediginiz bir seyi neden söylüyorsunuz? End of Ayah 68 De ki: Allah´a iftira edenler elbette felah bulmazlar. End of Ayah 69 Dünyadaki zevkler çabuk biter. Sonra dönüsleri bize olacaktir. Daha sonra da inkâr ettiklerinden dolayi o çetin azabi biz onlara tattiracagiz. End of Ayah 70 Bir de onlara Nuh´un kissasini oku: Hani o bir zamanlar kavmine demisti ki: "Ey kavmim, eger benim aranizda durusum ve Allah´in âyetleriyle ögüt verisim size agir geliyorsa, sunu bilin ki, ben yalnizca Allah´a dayanmisimdir, artik siz ve ortaklariniz her ne yapacaksaniz toplanip bütün gücünüzle karar veriniz. Sonra bu isiniz size dert olmasin. Sonra bana ne yapacaksaniz yapin, bana mühlet de vermeyin". End of Ayah 71 Eger yüz çevirirseniz çevirin, ben de sizden bir ücret istemedim ya! Benim mükafatimi ancak Allah verir. Ve ben O´nun emrine boyun egen müslümanlardan olmakla emrolundum. End of Ayah 72 Buna ragmen yine de onu inkâr ettiler. Biz de onu ve gemide kendisiyle beraber olanlari kurtardik. Ve onlari yeryüzüne halifeler yaptik. Âyetlerimizi inkâr edenleri ise suda bogduk. Bak iste uyarilanlarin akibeti nasil oldu. End of Ayah 73 Sonra onun arkasindan birçok peygamberleri kavimlerine gönderdik. Onlara açik mucizelerle geldiler. Fakat onlar bir defa yalan dediklerine sonuna kadar bir türlü inanmadilar. Iste biz, haddi asanlarin kalblerini böyle mühürleriz. End of Ayah 74 Sonra bunlarin arkasindan Musa ile Harun´u âyetlerimizle Firavun´a ve cemaatine gönderdik. Iman etmeyi kibirlerine yediremediler ve günahkâr bir kavim oldular. End of Ayah 75 Kendilerine tarafimizdan hak gelince, "Muhakkak ki bu, apaçik bir sihirdir." dediler. End of Ayah 76 Musa dedi ki, "Size hak gelince, ona böyle mi diyorsunuz? Bu sihir midir?" Halbuki sihirbazlar iflah olmazlar. End of Ayah 77 Dediler ki: "Sen bizi, atalarimizdan kalan yoldan çeviresin de yeryüzünde saltanat ikinizin olsun diye mi geldin? Biz ikinize de inanmayiz". End of Ayah 78 Firavun da: "Bana bütün bilgili sihirbazlari toplayip getirin!" dedi. End of Ayah 79 Sihirbazlar gelince, Musa onlara: "Ortaya ne atacaksaniz atin!" dedi. End of Ayah 80 Onlar ortaya atinca Musa dedi ki, "Sizin yaptiginiz sey sihirdir. Muhakkak ki, Allah onu iptal edecektir. Süphe yok ki, Allah fesatçilarin islerini düze çikarmaz." End of Ayah 81 Allah, hakkin hak ve gerçek oldugunu kelimeleriyle ispat eder, günahkârlarin hosuna gitmese de End of Ayah 82 Firavun ve adamlarinin kendilerini belaya ugratacagi korkusundan dolayi Musa´ya kendi kavminin bir oymagindan baska kimse iman etmedi. Çünkü orada Firavun çok üstün idi ve o kesinlikle asiri giden taskinlardandi. End of Ayah 83 Musa dedi ki: "Ey kavmim! Siz gerçekten Allah´a iman ettinizse, O´na samimiyetle teslim olan müslümanlardan oldunuzsa artik O´na güvenin!" End of Ayah 84 Onlar da: "Biz Allah´a güvendik. Ey Rabbimiz, bizi o zalim kavmin fitnesine ugratma!" dediler. End of Ayah 85 "Bizi rahmetinle o kâfir kavmin elinden kurtar!" End of Ayah 86 Biz Musa ile kardesine söyle vahyettik: "Kavminiz için Misir´da birtakim evler hazirlayin ve evlerinizi kibleye karsi yapin ve namazi kilin ve müminlere müjde verin." End of Ayah 87 Musa dedi: "Ey Rabbimiz! Sen Firavun´a ve adamlarina su dünya hayatinda göz kamastirici zenginlik ve bol bol servet verdin. Ey Rabbimiz! Senin yolundan saptirsinlar diye mi? Ey Rabbimiz! Onlarin mallarini sil süpür ve kalblerine sikinti düsür. Çünkü onlar o acikli azabi görmedikçe iman etmeyecekler." End of Ayah 88 Allah buyurdu: "Her ikinizin de duasi kesinlikle kabul olundu. Siz yine dogru ve dürüst olmaya devam edin. Kendini bilmeyenlerin yoluna sakin uymayin." End of Ayah 89 Ve sonra Israilogullari´ni denizden asirdik. Firavun, düsmanca saldirmak için derhal adamlarini ve askerlerini arkalarina düsürdü. Ta ki, suda bogulmaya baslayinca "Inandim, gerçekten de Israilogullari´nin iman ettiginden baska tanri yoktur. Ben de ona teslim olanlardanim." dedi. End of Ayah 90 Simdi mi? Oysa bundan önce hep isyan etmistin ve fesatçilardan idin. End of Ayah 91 Biz de bugün senin bedenini arkandan gelenlere bir ibret olsun diye kurtaracagiz. Bununla beraber, insanlarin birçogu âyetlerimizden yine de gafildirler. End of Ayah 92 Gerçekten Israilogullari´ni çok güzel bir yurda yerlestirdik ve onlara hos nimetlerden riziklar verdik. Anlasmazliga düsmeleri de kendilerine ilim geldikten sonra oldu. Süphe yok ki, Rabbin, o anlasmazliga düstükleri konularda kiyamet günü aralarinda hüküm verecektir. End of Ayah 93 Sana indirdiklerimizde herhangi bir süpheye düsersen, senden önce kitap okuyanlara sor. Andolsun ki, sana Rabbinden hak gelmistir. Sakin süphe edenlerden olma! End of Ayah 94 Ve sakin Allah´in âyetlerini inkar edenlerden olma, sonra hüsrana ugrayanlardan olursun. End of Ayah 95 Dogrusu, aleyhlerinde Rabbinin hükmü kesinlesmis olanlar imana gelmezler. End of Ayah 96 Onlara bütün mucizeler hep birden gelse, yine de o acikli azabi görünceye kadar inanmazlar. End of Ayah 97 Fakat o vakit iman edip de imanlari kendilerine fayda vermis bir kasaba olsaydi? Ancak Yunus´un kavmi iman ettikleri vakit, dünya hayatinda o rezillik azabini üzerlerinden kaldirmis ve bir süre onlari rahata kavusturmustuk. End of Ayah 98 Eger Rabbin dileseydi, yeryüzünde kim varsa hepsi toptan iman ederlerdi. O halde insanlari hep mümin olsunlar diye sen mi zorlayacaksin? End of Ayah 99 Allah´in izni olmadikça hiçbir kisinin iman etmesi mümkün degildir. Akillarini kullanmayanlar üzerine Allah bir ugursuzluk yükler. End of Ayah 100 De ki: "Göklerde ve yerde olup bitenlere dikkatle bakin!" Fakat o uyarmalar ve o âyetler, iman etmeyen bir kavme fayda vermez ki! End of Ayah 101 Onlar, kendilerinden önce gelmis geçmis olanlarin ugradiklari felaket günleri gibisinden baskasini mi bekliyorlar? De ki, "Bekleyin, ben de sizinle beraber bekleyenlerden olacagim." End of Ayah 102 Sonra biz, peygamberlerimizi ve iman edenleri kurtaririz. Iste biz böyleyiz. Müminleri kurtarmak üzerimize düsen bir görevdir. End of Ayah 103 De ki: "Ey insanlar! Eger benim dinimde bir süpheniz varsa, sunu bilin ki, Allah´i birakip da sizin taptiklariniza tapmam. Lâkin sizin de caninizi alacak olan Allah´a taparim. Bana müminlerden olmam emredilmistir". End of Ayah 104 "Ayrica yüzünü tevhid dininden ayirma ve sakin müsriklerden olma!" (diye emrolundum). End of Ayah 105 "Ve Allah´dan baska, sana faydasi da, zarari da dokunmayacak olan seylere yalvarma! Eger yalvarirsan, o zaman hiç süphesiz sen zalimlerden olursun. End of Ayah 106 Ve eger Allah, sana bir zarar dokunduracak olursa, onu O´ndan baska giderecek yoktur. Ve eger sana bir hayir dilerse, o zaman da O´nun hayrini engelleyebilecek kimse yoktur. O, lütfunu diledigi kuluna nasip eder. Allah çok yarligayici, çok esirgeyicidir. End of Ayah 107 De ki: "Ey insanlar! Iste size Rabbinizden hak geldi. Artik kim hidayeti kabul ederse kendi cani için kabul etmis olur. Kim sapiklik ederse kendi zararina sapiklik etmis olur. Ve ben sizin üzerinize vekil degilim." End of Ayah 108 Sana vahyolunana uy! Ve Allah hükmünü verinceye kadar sabret. Çünkü O, hüküm verenlerin en hayirlisidir. End of Ayah 109

Kuran.com ile Kur'an-ı Kerim'i okuyun, dinleyin ve öğrenin

location_on İstanbul, Türkiye
email İletişim

Copyright © 2025 Kuran.com All Rights Reserved.

keyboard_arrow_up