Kuran.com

Kuran Meali

search

Sebe Suresi

    Hamd, o Allah´indir ki göklerde ne var, yerde ne varsa hep O´nundur. Ahirette de hamd O´nundur. O hüküm ve himet sahibidir, herseyden haberdardir. End of Ayah 1 Yere ne giriyor ve ondan ne çikiyor, gökten ne iniyor ve ona ne çikiyorsa (Allah) hepsini bilir. O çok merhamet edicidir. Çok bagislayicidir. End of Ayah 2 Inkâr edenler: "Bize o kiyamet saati gelmez." dediler. De ki: "Hayir, öyle degil, gaybi bilen Rabbim hakki için kiyamet size mutlaka gelecektir. O´nun ilminden göklerde ve yerde zerre kadar bir sey kaçmaz. Bundan daha küçük ve daha büyük ne varsa, hepsi muhakkak açik bir kitaptadir." End of Ayah 3 Çünkü Allah iman edip iyi ameller isleyenlere mükafat verecektir. Iste onlar için bir magfiret ve cömertçe verilmis bol rizik vardir. End of Ayah 4 Âyetlerimizi hükümsüz birakmak için yarisanlara gelince, onlar için de pek kötü ve elem verici bir azab vardir. End of Ayah 5 Kendilerine ilim verilmis olanlar görüyorlar ki, Rabbinden sana indirilen Kur´ân, hakkin kendisidir. O, gücüne nihayet olmayan, her hamde lâyik bulunan Allah´in yolunu gösteriyor. End of Ayah 6 Böyle iken inkâr edenler söyle dediler: "Siz öldükten sonra, didik didik parçalandiginiz vakit, yeniden bir yaratilis içinde bulunacaksiniz diye, size birtakim haberler veren kisiyi gösterelim mi?" End of Ayah 7 O, bir yalani Allah´a iftira mi etti, yoksa kendisinde bir delilik mi var?" Hayir, dogrusu âhirete inanmayanlar, derin bir sapiklikla azab içindedirler. End of Ayah 8 Ya gökten ve yerden önlerindekine ve arkalarindakine bir bakmazlar mi? Dilesek kendilerini yere geçiriveririz. Yahut gökten üzerlerine parçalar düsürüveririz. Süphesiz bunda Allah´a yönelen (hakka gönül veren) her kul için bir ibret vardir. End of Ayah 9 Andolsun ki, biz Davud´a tarafimizdan bir fazilet verdik. "Ey daglar! Onunla beraber tesbih edin." dedik ve bunu kuslara da (emrettik) ve ona demiri yumusattik. End of Ayah 10 Bol bol zirhlar yap ve biçimlemede ölçüyü gözet dedik. Siz de iyi isler yapin, çünkü ben her yapacaginizi gözetiyorum. End of Ayah 11 Süleyman´in emrine de rüzgari verdik. Sabah gidisi bir aylik, aksam dönüsü bir aylik yol idi. Erimis bakir menbaini da ona sel gibi akittik. Hem Rabbi´nin izniyle elinin altinda cinlerden de çalisan vardi. Onlardan da kim emrimizden disari çikarsa ona ates azabindan tattirirdik. End of Ayah 12 Onlar, ona mihrablar, timsaller (heykeller) ve havuzlar gibi çanaklar ve sâbit kazanlardan her ne isterse yaparlardi. Çalisin ey Davud hanedani, sükür için çalisin. Ama kullarim içinde sükreden azdir. End of Ayah 13 Ne zaman ki Süleyman´a ölümü hükmettik, cinlere onun ölümünü sezdiren olmadi. Yalniz bir güve böcegi yere dayandigi asâsini yiyordu. Bu sebeple Süleyman yere yikilinca ortaya çikti ki, cinler eger gaybi bilir olsalar o zilletli azab içinde bekleyip durmazlardi. End of Ayah 14 Andolsun ki Sebe´ kavmi için oturduklari yerde bir ibret vardi: Sag ve soldan iki bahçe! (onlara): "Rabbinizin rizkindan yiyin de O´na sükredin, ne güzel bir belde ve çok bagislayici bir Rab!" (denildi). End of Ayah 15 Fakat onlar (sükürden yüz çevirdiler) bakmadilar. Biz de üzerlerine Arim selini saliverdik ve o güzelim iki bahçelerini buruk yemisli, ilginlik ve içinde biraz da sidir agaci bulunan iki harap bahçeye çevirdik. End of Ayah 16 Bunu onlara nankörlüklerinin cezasi yaptik ve biz hep böyle çok nankör olanlari cezalandiririz. End of Ayah 17 Biz onlarla o bereket verdigimiz memleketler arasinda, sirt sirta sehirler meydana getirmistik. Ve onlar da muntazam gidis gelis düzenledik. (Onlara): Buralarda gecelerce ve gündüzlerce emniyet içinde gezip yürüyün (dedik). End of Ayah 18 Buna karsi onlar: "Ey Rabbimiz! Seferlerimizin arasini uzaklastir" dediler ve nefislerine zulmettiler. Biz de onlari efsanelere çevirdik ve tamamen didik didik dagittik. Süphesiz ki bunda çok sükredecek her sabirli için elbette ibretler vardir. End of Ayah 19 Yine yemin ederim ki, Iblis onlar hakkindaki zannini hakikaten dogru buldu da içlerinde müminlerden ibaret bir gruptan baskasi ona uydular. End of Ayah 20 Halbuki Iblis´in onlar üzerinde hiçbir saltanat kudreti yoktu. Fakat biz ahirete imani olani belli edecek, ondan süphe içinde bulunandan ayirt edecektik. Öyle ya Rabb´in her seyi gözetleyendir. End of Ayah 21 De ki: "Allah´i birakip da tanri saydiginiz putlariniza istediginiz kadar yalvarin. Onlarin ne göklerde, ne yerde zerre kadar güçleri yetmez. Onlarin, bunlarda bir ortakligi da yok. Allah´in da onlardan bir yardimcisi yoktur." End of Ayah 22 Allah´in huzurunda sefaat da fayda vermez. Ancak izin verdigi kimseninki müstesna. Nihayet kalblerinden dehset giderildigi zaman "Rabbiniz ne buyurdu?" derler. (Sefaat sahipleri de): "Hakki söyledi" derler. O, her seyden yüksek ve büyüktür. End of Ayah 23 De ki: "Size göklerden ve yerden rizik veren kimdir?" Yine de ki: "Allah´tir, herhalde ya biz, ya da siz mutlak bir hidayet üzerindeyiz veya açik bir sapiklik içindeyiz." End of Ayah 24 De ki: "Siz bizim yaptigimiz günahlardan sorumlu tutulmazsiniz. Biz de sizin yaptiklarinizdan sorumlu olmayiz." End of Ayah 25 De ki: "Rabbimiz hepimizi bir araya toplayacak, sonra da hak hükmü ile aramizi ayiracaktir. Asil hüküm veren ve her seyi bilen O´dur." End of Ayah 26 De ki: "O´na ortak diye takistirdiklarinizi bana gösterin bakayim! Hayir, öyle sey yoktur, dogrusu güçlü ve hikmet sahibi olan ancak Allah´tir." End of Ayah 27 Biz seni ancak bütün insanlara bir müjdeci ve bir uyarici olarak gönderdik. Fakat insanlarin çogu bilmezler. End of Ayah 28 Ve: "Eger gerçekçiyseniz bu vaad ne zaman olacak?" diyorlar. End of Ayah 29 De ki: "Size vaad edilen öyle bir gündür ki, ondan ne bir an geri kalabilirsiniz, ne de ileri geçebilirsiniz." End of Ayah 30 Kâfirler: "Biz ne bu Kur´ân´a inaniriz, ne de ondan öncekilere." dediler. Fakat o zalimler yakalanip Rablerinin huzuruna durdurulduklari zaman, birbirlerine söz atarken bir görsen! Bir taraftan zayif düsürülenler, o büyüklük taslayanlara: "Siz olmasaydiniz biz mutlaka mümin olurduk" derler. End of Ayah 31 Diger taraftan büyüklük taslayanlar, zayif düsürülenlere: "Size hidayet geldikten sonra, sizi ondan biz mi çevirdik? Hayir, siz kendiniz suçluydunuz." derler. End of Ayah 32 O zayif düsürülenler de o büyüklük taslayanlara: "Hayir, (isiniz) gece, gündüz hilekârlikti. Çünkü siz bize Allah´i inkâr etmemizi ve O´na es kosmamizi emrediyordunuz." derler. Bunlar azabi gördükleri zaman içlerinden pismanlik getirmektedirler. Biz de o kâfirlerin boyunlarina demir halkalar geçirmisizdir. Onlar sadece yaptiklarinin cezasini çekiyorlardir. End of Ayah 33 Biz herhangi bir memlekete tehlikeyi haber veren bir uyarici gönderdikse, mutlaka oranin refah ile simartilmis olanlari: "Biz sizin gönderildiginiz seyleri tanimayiz." dediler. End of Ayah 34 Ve yine dediler ki: "Biz malca da daha çoguz, evlatça da, bize azab edilmez." End of Ayah 35 De ki: "Rabbim rizki diledigine genisletir, diledigine sikar. Fakat insanlarin çogu bilmezler." End of Ayah 36 Halbuki sizi huzurumuza yaklastiracak olan, mallariniz ve evlatlariniz degildir. Ancak iman edip de salih amel isleyenlere gelince, iste onlarin amellerine karsi kendilerine kat kat mükafat vardir. Onlar cennet kösklerinde emniyet içindedirler. End of Ayah 37 Âyetlerimizi hükümsüz birakmak için yarisanlara gelince, iste onlar Hakk´in huzuruna azab içinde getirileceklerdir. End of Ayah 38 De ki: "Gerçekten Rabbim kullarindan diledigi kimseye rizki hem genisletir, hem daraltir. Her neyi hayra harcarsaniz O, onun yerine baskasini verir. Hem O, rizik verenlerin en hayirlisidir." End of Ayah 39 O gün Allah, onlari hep birlikte mahsere toplayacak, sonra meleklere: "Sunlar size mi tapiyorlardi?" diyecektir. End of Ayah 40 Onlar da: "Seni tenzih ederiz. Bizim onlara karsi siginacak velimiz sensin. Hayir, onlar cinlere tapiyorlardi. Çogu onlara inanmislardi." diyecekler. End of Ayah 41 Iste o gün birbirinize ne bir menfaate, ne de bir zarara sahip olabilirsiniz. Ve biz o zulmedenlere: "Tadin bakalim o yalan deyip durdugunuz atesin azabini!" deriz. End of Ayah 42 Karsilarinda açik deliller halinde âyetlerimiz okundugu zaman o zalimler: "Bu, baska degil, sirf sizi atalarinizin taptigi tanrilardan men etmek isteyen bir adam." dediler. Ve: "Bu (Kur´ân), baska bir sey degil, sirf uydurulmus bir iftira" dediler. O kâfirler, hak kendilerine geldigi zaman: "Bu apaçik bir sihirden baska bir sey degil." dediler. End of Ayah 43 Halbuki biz onlara öyle ders alacaklari kitaplar göndermedik. Kendilerine senden önce bir uyarici da göndermedik. End of Ayah 44 Onlardan öncekiler de yalanlamislardi. Hem bunlar, onlara verdiklerimizin onda birine eremediler. Peygamberlerimi yalanladilar, ama beni inkâr edisin sonu nasil oldu? End of Ayah 45 De ki: "Size sadece bir tek nasihat edecegim. Söyle ki: Allah için ikiser, üçer ve teker teker kalkarsiniz, sonra da iyi düsünürsünüz." Arkadasinizda (peygamberde) delilikten eser yoktur. O, yalniz siddetli bir azabin önünde, sizi sakindiracak bir peygamberdir. End of Ayah 46 De ki: "Ben sizden herhangi bir ücret istemem, O sizin içindir. Benim ecrim ancak Allah´a aittir. O, her seye sahittir." End of Ayah 47 De ki: "Gerçekten Rabbim, hakki yerli yerine koyar. O, gayblari hakkiyla bilendir." End of Ayah 48 De ki: "Hak geldi, batilin önü de kalmaz, sonu da." End of Ayah 49 De ki: "Eger ben yanilirsam, yalniz kendi adima yanilirim. Ve eger hidayeti bulmussam, bilinmeli ki Rabbimin bana vahiy vermesiyledir. Çünkü O, yakindir, isitir, isittirir." End of Ayah 50 Onlari telasa düstükleri zaman görsen: Artik kaçamak yoktur. Yakin yerden yakalanmislardir. End of Ayah 51 Ve: "O´na iman ettik" demektedirler. Fakat onlar için (âhiret gibi) uzak bir yerden (imana) el sunmak (ulasabilmek) nerede? End of Ayah 52 Halbuki daha önce (dünyada) O´nu inkâr etmislerdi. Uzak yerden gayba tas atiyorlardi. End of Ayah 53 Artik kendileriyle arzularinin arasina set çekilmistir. Tipki bundan önce benzerlerine yapildigi gibi. Çünkü hepsi iskilli bir süphe içinde bulunuyorlardi End of Ayah 54

Kuran.com ile Kur'an-ı Kerim'i okuyun, dinleyin ve öğrenin

location_on İstanbul, Türkiye
email İletişim

Copyright © 2025 Kuran.com All Rights Reserved.

keyboard_arrow_up