Kuran.com

Kuran Meali

search

Neml Suresi

    Tâ, Sîn. Bunlar sana, Kur´ân´in ve apaçik bir kitabin âyetleridir. End of Ayah 1 Iman eden müminler için hidayet rehberi ve müjdeci olmak üzere. End of Ayah 2 Ki o (müminler) namazi dosdogru kilarlar, zekati verirler ve ahirete de kesin olarak iman ederler. End of Ayah 3 Süphesiz biz, ahirete inanmayanlarin islerini kendilerine süslü gösterdik de onlar ilerisini göremezler, kalpleri körelmistir. End of Ayah 4 Iste bunlar, kendileri için oldukça agir bir azab bulunan kimselerdir, ahirette en çok ziyana ugrayacaklar da onlardir. End of Ayah 5 (Resulüm!) Süphesiz ki bu Kur´ân, sana hikmet sahibi ve her seyi bilen Allah tarafindan indirilmektedir. End of Ayah 6 Hani Musa, ailesine söyle demisti: "Gerçekten ben bir ates gördüm, (gidip) size oradan bir haber getirecegim yahut bir kor ates getireyim, umarim ki isinirsiniz." End of Ayah 7 Oraya geldiginde söyle seslenilmisti: "Atesin bulundugu yerdeki ve çevresindekiler mübarek kilinmistir! Âlemlerin Rabbi olan Allah, eksikliklerden münezzehtir!" End of Ayah 8 "Ey Musa! Iyi bil ki, ben, mutlak galip ve hikmet sahibi olan Allah´im!" End of Ayah 9 "Asâni at!" (Asâyi atip) onu yilan gibi deprenir görünce dönüp arkasina bakmadan kaçti. (Dedik ki): "Ey Musa korkma! Çünkü benim huzurumda peygamberler korkmaz." End of Ayah 10 "Ancak, kim haksizlik yapar, sonra yaptigi kötülügü iyilige çevirirse, bilsin ki ben (ona karsi da) çok bagislayiciyim, çok merhamet sahibiyim." End of Ayah 11 "Elini koynuna sok; kusursuz bembeyaz çikacaktir. Dokuz mucize ile Firavun ve kavmine (git), çünkü onlar yoldan çikmis bir kavim olmuslardir." End of Ayah 12 Bu sekilde âyetlerimiz onlarin gözleri önüne serilince, "Bu apaçik bir sihirdir" dediler. End of Ayah 13 Ve vicdanlari bunlar(in dogrulugun)a tam bir kanaat getirdigi halde, zulüm ve kibirlerinden ötürü onlari bile bile inkâr ettiler. Bozguncularin sonunun nice olduguna bir bak! End of Ayah 14 Andolsun ki biz, Davud´a ve Süleyman´a bir ilim verdik. Onlar: "Bizi mümin kullarinin birçogundan üstün kilan Allah´a hamd olsun" dediler. End of Ayah 15 Süleyman Davud´a varis olup dedi ki: "Ey insanlar! Bize kus dili ögretildi ve bize her seyden (nasip) verildi. Dogrusu bu apaçik bir lütuftur." End of Ayah 16 Cinlerden, insanlardan ve kuslardan mütesekkil ordulari Süleyman´in hizmetinde toplandi, hepsi bir arada (onun tarafindan) düzenli olarak sevkediliyordu. End of Ayah 17 Nihayet karinca vâdisine geldikleri zaman, bir karinca: "Ey karincalar! Yuvalariniza girin; Süleyman ve ordusu farkina varmadan sizi ezmesin!" dedi. End of Ayah 18 (Süleyman) onun sözüne gülümseyerek dedi ki: "Ey Rabbim! Bana ve ana babama verdigin nimete sükretmemi ve hosnut olacagin iyi is yapmami gönlüme getir. Rahmetinle, beni iyi kullarin arasina kat." End of Ayah 19 (Süleyman) Kuslari gözden geçirdikten sonra söyle dedi: "Hüd-hüd´ü niçin göremiyorum? Yoksa kayiplara mi karisti?" End of Ayah 20 "Ya bana (mazeretini gösteren) apaçik bir delil getirecek, ya da onu siddetli bir azaba ugratacagim, yahut bogazliyacagim!" End of Ayah 21 Çok geçmeden (Hüdhüd) gelip: "Ben, dedi, senin bilmedigin bir seyi ögrendim. Sebe´den sana çok dogru (ve önemli) bir haber getirdim. End of Ayah 22 "Gerçekten, onlara (Sebelilere) hükümdarlik eden, kendisine her türlü imkan verilmis ve büyük bir tahta sahip olan bir kadinla karsilastim." End of Ayah 23 "Onun ve kavminin, Allah´i birakip günese secde ettiklerini gördüm. Seytan, kendilerine yaptiklarini süslü göstermis de onlari dogru yoldan alikoymus. Bunun için hidayete giremiyorlar." End of Ayah 24 "Göklerde ve yerde gizleneni açiga çikaran, gizlediginizi ve açikladiginizi bilen Allah´a secde etmezler." End of Ayah 25 "(Halbuki) O büyük Ars´in sahibi olan Allah´tan baska tapilacak yoktur." End of Ayah 26 (Süleyman Hüdhüd´e) dedi ki: "Dogru mu söyledin, yoksa yalancilardan misin, bakacagiz." End of Ayah 27 "Su mektubumu götür, onu kendilerine ver, sonra onlardan biraz çekil de, ne sonuca varacaklarina bak." End of Ayah 28 (Süleyman´in mektubunu alan Sebe melikesi): "Beyler, ulular! Bana çok önemli bir mektup birakildi" dedi. End of Ayah 29 "Mektup Süleyman´dandir, Rahmân ve Rahîm Allah´in adiyla (baslamakta)dir. " End of Ayah 30 "Bana karsi bas kaldirmayin, teslimiyet göstererek bana gelin diye (yazmaktadir)." End of Ayah 31 (Sonra Melike) dedi ki: "Beyler, ulular! Bu isimde bana bir fikir verin. (Bilirsiniz) siz yanimda olmadan hiçbir isi kestirip atmam." End of Ayah 32 Onlar, söyle cevap verdiler: "Biz güçlü kuvvetli kimseleriz, zorlu savas erbabiyiz, buyruk ise senindir; artik ne emredecegini düsün tasin." End of Ayah 33 Melike, "Hükümdarlar bir memlekete girdiler mi orayi perisan ederler ve halkinin ulularini hakir hâle getirirler. (Herhalde) Onlar da böyle yapacaklardir" dedi. End of Ayah 34 "Ben (simdi) onlara bir hediye göndereyim de, bakayim elçiler ne (gibi bir sonuç) ile dönecekler." End of Ayah 35 (Elçiler, hediyelerle) gelince Süleyman söyle dedi: "Siz bana mal ile yardim mi etmek istiyorsunuz? Allah´in bana verdigi, size verdiginden daha iyidir. Ama siz, hediyenizle böbürlenirsiniz." End of Ayah 36 "(Ey elçi) Onlara var (söyle); iyi bilsinler ki, kendilerine asla karsi koyamayacaklari ordularla gelir, onlari, muhakkak surette hor ve hakir halde oradan çikaririz!" End of Ayah 37 (Sonra Süleyman müsavirlerine) dedi ki: "Ey ulular! Onlar teslimiyet gösterip bana gelmeden önce, hanginiz o Melike´nin tahtini bana getirebilir?" End of Ayah 38 Cinlerden bir ifrit, "Sen makamindan kalkmadan ben onu sana getiririm. Gerçekten bu ise gücüm ve güvenim var." dedi. End of Ayah 39 Kitaptan ilmi olan kimse ise, "Gözünü açip kapamadan, ben onu sana getiririm" dedi. (Süleyman) onu (Melike´nin tahtini) yanibasina yerlesivermis görünce, "Bu, dedi, sükür mü edecegim, yoksa nankörlük mü edecegim diye beni sinamak üzere Rabbimin (gösterdigi) lütfundandir. Sükreden ancak kendisi için sükretmis olur; nankörlük edene gelince, o bilsin ki Rabbim müstagnidir, çok kerem sahibidir." End of Ayah 40 (Süleyman devamla) dedi ki: "Onun tahtini bilemeyecegi bir vaziyete sokun; getirin bakalim taniyabilecek mi, yoksa taniyamayanlardan mi olacak?" End of Ayah 41 Melike gelince, "Senin tahtin da böyle mi?" dendi. O söyle cevap verdi: "Tipki o! Zaten bize daha önce bilgi verilmis ve biz teslimiyet göstermistik." End of Ayah 42 O´nu, Allah´tan baska taptigi seyler alikoymustu. Çünkü kendisi inkârci bir kavimdendi. End of Ayah 43 Ona "köske gir!" dendi. Melike onu görünce derin bir su sandi ve etegini çekti. Süleyman "Bu billurdan yapilmis, seffaf bir zemindir" dedi. Melike dedi ki: "Rabbim! Ben gerçekten kendime yazik etmistim. Süleyman´in maiyyetinde, âlemlerin Rabbi olan Allah´a teslim oldum." End of Ayah 44 Andolsun ki, Allah´a ibadet edin diye Semud´a da kardesleri Salih´i gönderdik. Hemen birbirleriyle çekisen iki zümre oluverdiler. End of Ayah 45 Salih dedi ki: "Ey benim kavmim! Iyilik dururken niçin kötülüge kosuyorsunuz? Ne olur Allah´a istigfar etseniz, belki rahmetine ulasirdiniz." End of Ayah 46 Cevap verdiler: "Senin ve beraberindekilerin yüzünden ugursuzluga ugradik." Salih: "Size çöken ugursuzluk (sebebi) Allah katinda (yazili)-dir. Belki siz imtihana çekilen bir kavimsiniz" dedi. End of Ayah 47 O sehirde dokuz çete vardi ki, bunlar yeryüzünde bozgunculuk yapiyorlar, iyilik tarafina hiç yanasmiyorlardi. End of Ayah 48 Allah´a and içerek birbirlerine söyle dediler: "Gece ona ve ailesine baskin yapalim; sonra da velisine, ´Biz o ailenin yok edilisi sirasinda orada degildik, inanin ki dogru söylüyoruz´ diyelim." End of Ayah 49 Onlar böyle bir tuzak kurdular, biz de kendileri farkinda olmadan onlarin planlarini altüst ettik. End of Ayah 50 Iste bak! Tuzaklarinin akibeti nice oldu: Onlari da, kavimlerini de toptan helak ettik. End of Ayah 51 Iste haksizliklari yüzünden çökmüs evleri! Bilen bir kavim için elbette bunda bir ibret vardir. End of Ayah 52 Iman edip Allah´a karsi gelmekten sakinanlari da kurtardik. End of Ayah 53 Lût´u da (peygamber olarak kavmine gönderdik). O, kavmine söyle demisti: "Göz göre göre hala o hayasizligi yapacak misiniz?" End of Ayah 54 "Siz ille de kadinlari birakip sehvetle erkeklere yaklasacak misiniz? Dogrusu siz beyinsizlikte devam edegelen bir kavimsiniz!" End of Ayah 55 Buna kavminin cevabi sadece: "Lût ailesini memleketinizden çikarin; baksaniza onlar (bizim yaptiklarimizdan) temiz kalmak isteyen insanlarmis!" demelerinden ibaret oldu. End of Ayah 56 Bunun üzerine onu ve ailesini kurtardik. Yalniz karisi müstesna; onun geride (azaba ugrayanlarin içinde) kalmasini takdir ettik. End of Ayah 57 Onlarin üzerlerine öyle bir yagmur indirdik ki, ne kötü idi uyarilanlarin yagmuru! End of Ayah 58 (Resulüm!) de ki: "Hamd olsun Allah´a, selam olsun seçkin kildigi kullarina. Allah mi hayirli, yoksa O´na kostuklari ortaklar mi?" End of Ayah 59 (Onlar mi hayirli) yoksa, gökleri ve yeri yaratan, gökten size su indiren mi? Çünkü biz onunla, bir agacini bile bitirmeye gücünüzün yetmedigi güzel güzel bahçeler bitirmisizdir. Allah´la beraber baska bir ilâh mi var! Dogrusu onlar sapiklikta devam eden bir güruhtur. End of Ayah 60 (Onlar mi hayirli) yoksa, yeryüzünü oturmaya elverisli kilan, aralarinda nehirler akitan, onun için sabit daglar yaratan, iki deniz arasina engel koyan mi? Allah´in yaninda baska bir ilâh mi var? Hayir onlarin çogu (hakikatlari) bilmiyorlar. End of Ayah 61 (Onlar mi hayirli) yoksa, kendine yalvardigi zaman bunalmisa karsilik veren ve basindaki sikintiyi gideren, sizi yeryüzünün hakimleri yapan mi? Allah´in yaninda baska bir ilâh mi var? Ne kit düsünüyorsunuz! End of Ayah 62 (Onlar mi hayirli) yoksa, karanin ve denizin karanliklari içinde size yolu bulduran, rahmetinin (yagmurun) önünde rüzgarlari müjdeci olarak gönderen mi? Allah´in yaninda baska bir ilâh mi var? Allah onlarin kostuklari ortaklardan çok yücedir, münezzehtir. End of Ayah 63 (Onlar mi hayirli) yoksa, önce yaratan, sonra yaratmayi tekrar eden ve sizi hem gökten, hem yerden riziklandiran mi? Allah ile beraber baska bir ilâh mi var? De ki: Eger dogru söylüyorsaniz, siz kesin delilinizi getirin haydi! End of Ayah 64 De ki: Göklerde ve yerde Allah´tan baska kimse gaybi bilmez. Ne zaman diriltileceklerini de bilmezler. End of Ayah 65 Fakat ahiret hakkinda bilgiler onlara ardarda gelmektedir. Ama onlar bundan bir süphe içindedirler. Çünkü onlar bundan yana kördürler. End of Ayah 66 Inkârcilar dediler ki: "Sahi biz ve atalarimiz toprak olduktan sonra gerçekten (diriltilip) çikarilacak miyiz?" End of Ayah 67 "And olsun ki, bu tehdit bize yapildigi gibi, daha önce atalarimiza da yapilmistir. Bu öncekilerin masallarindan baska bir sey degildir." End of Ayah 68 De ki: "Hele bir yeryüzünde gezin de, günahkarlarin sonu nice oldu, bir bakin!" End of Ayah 69 (Habibim!) Onlara karsi mahzun olma, kurmakta olduklari tuzaklardan ötürü de sikinti duyma! End of Ayah 70 Bir de, "Eger dogru söylüyorsaniz bu vaad (ettiginiz azab) hani, ne zaman?" derler. End of Ayah 71 De ki: "Çabucak gelmesini istediginiz seyin (azabin) bir kismi herhalde yakinda ensenize binecektir." End of Ayah 72 Süphesiz Rabbin, insanlara karsi lütuf sahibidir; fakat insanlarin çogu sükretmezler. End of Ayah 73 Rabbin elbette onlarin sinelerinin gizlediklerini de, açiga vurduklarini da bilir. End of Ayah 74 Gökte ve yerde gizli hiçbir sey yoktur ki apaçik bir kitapta (Lehv-i mahfuzda) bulunmasin. End of Ayah 75 Haberiniz olsun ki bu Kur´ân, Israil ogullarina, hakkinda ihtilaf edegeldikleri seylerin pek çogunu anlatmaktadir. End of Ayah 76 Ve o, müminler için gerçekten bir hidayet rehberi ve rahmettir. End of Ayah 77 Rabbin süphesiz, onlar arasinda kendi hükmünü verecektir. O, mutlak galiptir, hikmet sahibidir. End of Ayah 78 Ve o halde sen Allah´a güven. Çünkü sen, apaçik hakikatin üzerindesin. End of Ayah 79 Bil ki sen, ölülere isittiremezsin, arkasini dönüp kaçmakta olan sagirlara da daveti duyuramazsin. End of Ayah 80 Sen körleri sapikliklarindan çevirip dogru yola getirecek degilsin. Ancak (gönülden) teslim olarak âyetlerimize iman edenlere duyurabilirsin. End of Ayah 81 Söylenen baslarina gelecegi vakit, bunlar için yerden bir "dâbbe" (canli) çikaririz ki bu, onlara insanlarin âyetlerimize kesin bir iman getirmemis olduklarini söyler. End of Ayah 82 Ve her ümmetin âyetlerimizi yalan sayanlarindan bir cemaati toplayacagimiz gün, artik onlar bir arada tutulup (hesap yerine) sevkedilirler. End of Ayah 83 Nihayet (oraya) geldikleri vakit Allah buyurur: "Siz benim âyetlerimi, ne oldugunu kavramadan yalan saydiniz öyle mi? Yoksa yaptiginiz baska neydi?" End of Ayah 84 Yaptiklari haksizliktan dolayi, o söz gerçeklesmistir; artik onlar konusamazlar. End of Ayah 85 Görmediler mi ki, dinlensinler diye geceyi yarattik ve (çalissinlar diye) gündüzü apaydinlik yaptik. Iman eden bir kavim için elbette bunda ibretler vardir. End of Ayah 86 Sûr´a üfürüldügü gün Allah´in diledikleri müstesna göklerde ve yerde bulunanlar hep dehsete kapilir. Hepsi boyunlari bükük olarak O´na gelirler. End of Ayah 87 Sen daglari görürsün de, yerinde durur sanirsin. Oysa onlar bulutun yürümesi gibi yürümektedirler. Bu, her seyi sapasaglam yapan Allah´in sanatidir. Süphesiz ki O, yaptiklarinizdan tamamiyla haberdardir. End of Ayah 88 Kim iyilikle gelirse, ona daha iyisi verilir ve onlar o gün korkudan da emin kalirlar. End of Ayah 89 Her kim de kötülükle gelirse artik yüzleri ateste sürtülür. "Baska degil ancak yaptiginiz amellerin cezasini çekeceksiniz." (denir). End of Ayah 90 (De ki): "Ben ancak her seyin sahibi olan ve burayi kutlu kilan bu sehrin (Mekke´nin) Rabbine kulluk etmekle emrolundum. Yine bana müslümanlardan olmam emredildi." End of Ayah 91 "Ve Kur´ân´i okumam emredildi." Artik kim dogru yola gelirse, yalniz kendisi için gelmis olur; kim de saparsa ona de ki: "Ben sadece uyaricilardanim." End of Ayah 92 Ve söyle de: Hamd, Allah´a mahsustur. O, âyetlerini size gösterecek, siz de onlari görüp taniyacaksiniz. Rabbin, yaptiklarinizdan habersiz degildir. End of Ayah 93

Kuran.com ile Kur'an-ı Kerim'i okuyun, dinleyin ve öğrenin

location_on İstanbul, Türkiye
email İletişim

Copyright © 2025 Kuran.com All Rights Reserved.

keyboard_arrow_up