Kuran.com

معاني القرآن

search

Ankebut Suresi

    Elif, Lâm, Mîm. End of Ayah 1 Insanlar, imtihandan geçirilmeden, sadece "Iman ettik" demeleriyle birakilivereceklerini mi sandilar? End of Ayah 2 Andolsun ki, biz onlardan öncekileri de imtihandan geçirmisizdir. Elbette Allah, dogrulari ortaya çikaracak, yalancilari da mutlaka ortaya koyacaktir. End of Ayah 3 Yoksa kötülükleri yapanlar bizden kaçabileceklerini mi sandilar? Ne kadar kötü (ve yanlis) hüküm veriyorlar! End of Ayah 4 Her kim Allah´a kavusmayi umuyorsa bilsin ki, Allah´in tayin ettigi o vakit elbette gelecektir. O her seyi isiten ve bilendir. End of Ayah 5 Cihad eden ancak kendisi için cihad etmis olur. Süphesiz Allah, âlemlerden müstagnidir. End of Ayah 6 Iman edip iyi isler yapanlarin kötülüklerini elbette örteriz ve onlara, yaptiklarinin daha güzeli ile karsilik veririz. End of Ayah 7 Biz insana, ana babasina iyi davranmasini tavsiye etmisizdir. Eger onlar, seni, hakkinda bilgin olmayan bir seyi (körü körüne) bana ortak kosman için zorlarlarsa, onlara itaat etme. Dönüsünüz ancak banadir. O zaman, size yapmis olduklarinizi haber verecegim. End of Ayah 8 Iman edip iyi isler yapanlari, muhakkak salihler (zümresi) içine katariz. End of Ayah 9 Insanlardan kimi vardir ki, "Allah´a inandik" der; fakat Allah ugrunda eziyete ugratildigi zaman, insanlarin iskencesini Allah´in azabi gibi tutar. Halbuki Rabbinden bir yardim gelecek olsa, mutlaka, "Dogrusu biz de sizinle beraberdik" derler. Acaba Allah, herkesin kalbindekileri en iyi bilen degil midir? End of Ayah 10 Allah, elbette (O´na gönülden) iman edenleri de, iki yüzlüleri de bilir. End of Ayah 11 Kâfirler, iman edenlere, "Bizim yolumuza uyun, sizin günahlarinizi biz yüklenelim" derler. Halbuki onlarin hiçbir günahini yüklenecek degillerdir. Gerçekte onlar, kesinlikle yalan söylemektedirler. End of Ayah 12 (Fakat gerçek su ki) elbette kendi yüklerini, kendi yükleriyle birlikte nice yükleri (baskalarini saptirmanin vebalini) tasiyacaklar ve uydurup durduklari seylerden kiyamet günü mutlaka sorguya çekileceklerdir. End of Ayah 13 Andolsun ki Nuh´u kendi kavmine gönderdik de, o dokuz yüz elli yil onlarin arasinda kaldi. Sonunda, onlar zulümlerini sürdürürken tufan kendilerini yakalayiverdi. End of Ayah 14 Fakat biz onu ve gemidekileri kurtardik ve bunu âlemlere bir ibret yaptik. End of Ayah 15 Ibrahim´i de gönderdik. O kavmine söyle demisti: "Allah´a kulluk edin, O´na karsi gelmekten sakinin. Eger bilmis olsaniz bu sizin için daha hayirlidir." End of Ayah 16 "Siz Allah´i birakip sadece birtakim putlara tapiyor, asilsiz sözler uyduruyorsunuz. Bilmelisiniz ki, Allah´i birakip da taptiklariniz, size rizik veremezler. O halde rizki Allah katinda arayin. O´na kulluk edin. Ancak O´na döndürüleceksiniz." End of Ayah 17 Eger (size teblig edileni) yalan sayarsaniz, bilin ki sizden önceki birçok milletler de yalan saymislardi. Peygambere düsen yalniz açik bir tebligdir. End of Ayah 18 Allah´in mahlukunu ilk bastan nasil yarattigini, sonra bunu tekrarladigini görmediler mi? Süphesiz bu, Allah´a göre kolaydir. End of Ayah 19 De ki: "Yeryüzünde gezip dolasin da, Allah ilk bastan nasil yaratmis bakin. Iste Allah bundan sonra (ayni sekilde) ahiret hayatini da yaratacaktir." Gerçekten Allah her seye kadirdir. End of Ayah 20 O, diledigine azab eder, diledigine rahmet eder. Ancak O´na döndürüleceksiniz. End of Ayah 21 Siz ne yeryüzünde, ne de gökte (Allah´i) aciz birakamazsiniz. Allah´tan baska bir dost ve yardimci da bulamazsiniz. End of Ayah 22 Allah´in âyetlerini ve O´na kavusmayi inkâr edenler var ya, iste onlar benim rahmetimden ümitlerini kesmislerdir ve onlar için acikli bir azab vardir. End of Ayah 23 Kavminin (Ibrahim´e) cevabi ise, "Onu öldürün, yahut yakin!" demelerinden ibaret oldu. Ama Allah onu atesten kurtardi. Dogrusu bunda, iman eden bir kavim için ibretler vardir. End of Ayah 24 (Ibrahim onlara) dedi ki: "Siz, sirf aranizdaki dünya hayatina has muhabbet ugruna Allah´i birakip birtakim putlar edindiniz. Sonra kiyamet günü (geldiginde) ise, kiminiz kiminizi tanimayacak, kiminiz kiminizi lanetleyecektir. Varacaginiz yer cehennemdir. Ve hiç yardimciniz da yoktur." End of Ayah 25 Bunun üzerine ona sadece Lut iman etti. (Ibrahim) de dedi ki: "Ben Rabbime hicret edecegim. Süphe yok ki O çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir." End of Ayah 26 O´na Ishak ve Yakub´u bagisladik. Peygamberligi ve kitaplari, onun soyundan gelenlere verdik. Onu dünyada mükafatlandirdik. Süphesiz o, ahirette de salihler (zümresin)dendir. End of Ayah 27 Lut´u da gönderdik. O kavmine demisti ki: "Gerçekten siz, daha önce hiçbir milletin yapmadigi bir hayasizligi yapiyorsunuz!" End of Ayah 28 "(Bu ilâhî ikazdan sonra) siz, ille de erkeklere yaklasacak, yol kesecek ve toplantilarinizda edepsizlik yapacak misiniz?" Kavminin cevabi ise, söyle demelerinden ibaret oldu: "Dogru söyleyenlerden isen Allah´in azabini getir bize!" End of Ayah 29 (Lut:) "Ey Rabbim! Su fesatçilar güruhuna karsi bana yardim eyle" dedi. End of Ayah 30 Elçilerimiz Ibrahim´e (iki ogul verecegimize dair) müjdeyi getirdiklerinde söyle dediler: "Biz bu memleket halkini helak edecegiz. Çünkü oranin halki zalim kimselerdir." End of Ayah 31 (Ibrahim) dedi ki: "Ama orada Lut var!" Söyle cevap verdiler: "Biz orada kimlerin bulundugunu çok iyi biliyoruz. Onu ve ailesini elbette kurtaracagiz. Yalniz karisi müstesna; o geride (azabda) kalacaklar arasindadir. " End of Ayah 32 Elçilerimiz Lut´a gelince, onlar hakkinda tasalandi. Ve onlar(i düsünmesi) sebebiyle takatten düstü. O´na: "Korkma, tasalanma! Çünkü biz seni de, aileni de kurtaracagiz. Yalniz (azabda) kalacaklar arasinda bulunan karin müstesna" dediler. End of Ayah 33 "Biz süphesiz bu memleket halkinin üzerine, yoldan çikmalarina karsilik (feci) bir azab indirecegiz."(dediler). End of Ayah 34 Andolsun ki biz, aklini kullanacak bir kavim için oradan apaçik bir ibret nisanesi birakmisizdir. End of Ayah 35 Medyen´e de kardesleri Suayb´i gönderdik ve Suayb, "Ey kavmim! Allah´a kulluk edin, ahiret gününe ümit baglayin, yeryüzünde bozgunculuk yaparak karisiklik çikarmayin!" dedi. End of Ayah 36 Fakat onu yalancilikla itham ettiler. Derken, kendilerini bir sarsinti yakalayiverdi ve yurtlarinda diz üstü çökekaldilar. End of Ayah 37 Ad ve Semud´u da (helak ediverdik). Sizin için, (onlarin basina nelerin geldigi) oturduklari yerlerden apaçik anlasilmaktadir. Seytan onlara yaptiklari isleri güzel gösterip onlari dogru yoldan çikardi. Oysa bakip görebilecek durumdaydilar. End of Ayah 38 Karun´u, Firavun´u ve Hâmân´i da (helak ettik). Andolsun ki, Musa onlara apaçik deliller getirmisti de onlar yeryüzünde büyüklük taslamislardi. Halbuki (azabimizi asip ) geçebilecek degillerdi. End of Ayah 39 Nitekim onlardan herbirini günahlari sebebiyle suç üstü yakaladik: Kiminin üzerine taslar savuran rüzgarlar gönderdik, kimini korkunç bir ses yakaladi, kimini yerin dibine geçirdik, kimini de suda bogduk. Allah onlara zulmetmiyor, asil onlar kendilerine yazik ediyorlardi. End of Ayah 40 Allah´tan baska dost edinenlerin durumu, kendine yuva yapan örümcegin durumu gibidir. Halbuki, evlerin en çürügü süphesiz örümcek yuvasidir. Keske bilselerdi. End of Ayah 41 Allah, onlarin kendisini birakipta hangi seye yalvardiklarini süphesiz ki bilir. O mutlak güç ve hikmet sahibidir. End of Ayah 42 Iste biz bu temsilleri insanlar için getiriyoruz; fakat onlari ancak bilenler düsünüp anlayabilir. End of Ayah 43 Allah gökleri ve yeri hak olarak yaratti. Süphesiz bunda, iman edenler için bir nisane bulunmaktadir. End of Ayah 44 Sana vahyedilen Kitabi oku ve namazi kil. Muhakkak ki namaz hayasizliktan ve kötülükten alikoyar. Allah´i anmak elbette en büyük ibadettir. Allah yaptiklarinizi bilir. End of Ayah 45 Içlerinden zulmedenleri bir yana, ehl-i kitapla ancak, en güzel yoldan mücadele edin ve deyin ki: "Bize indirilene de, size indirilene de iman ettik. Bizim ilâhimiz da, sizin ilâhiniz da birdir ve biz O´na teslim olmusuzdur." End of Ayah 46 (Resulüm!) Iste sana (önceki kitaplari tasdik eden) bu kitabi indirdik. Onun için, kendilerine kitap verdiklerimiz ona iman ediyorlar. Sunlardan da ona iman eden nice kimseler vardir. Ayetlerimizi ancak kâfirler bile bile inkâr eder. End of Ayah 47 Sen bundan önce, ne bir yazi okur, ne de elinle onu yazardin. Öyle olsaydi, batila uyanlar kusku duyarlardi. End of Ayah 48 Hayir, o (Kur´ân), kendilerine ilim verilenlerin sinelerinde (yer eden) apaçik âyetlerdir. Ayetlerimizi ancak ve ancak zalimler bile bile inkâr eder. End of Ayah 49 "Ona Rabbinden (baskaca) mucize indirilmeli degil miydi?" derler. Cevaben de ki: "Mucizeler ancak Allah´in katindadir. Ben ise sadece apaçik bir uyariciyim." End of Ayah 50 Sana indirdigimiz ve onlara okunmakta olan kitap, kendilerine yetmedi mi? Bunda iman edecek bir kavim için elbette bir rahmet ve ögüt vardir. End of Ayah 51 De ki: Benimle sizin aranizda sahit olarak Allah yeter. O, göklerde ve yerde ne varsa bilir. Batila inanip inkâr edenler var ya, iste ziyana ugrayacaklar onlardir. End of Ayah 52 Senden azabi çarçabuk (getirmeni) istiyorlar. Eger önceden tayin edilmis bir vade olmasaydi, azab elbette onlara gelip çatmisti. Fakat yine de, hiç farkina varmadiklari bir sirada o kendilerine mutlaka gelecektir. End of Ayah 53 (Evet) senden azabi çarçabuk (getirmeni) istiyorlar. Halbuki cehennem, hiç süpheleri olmasin, kâfirleri kusatacaktir. End of Ayah 54 O günde azap, onlari hem üstlerinden, hem ayaklarinin altindan saracak ve Allah (onlara), "Yaptiklarinizin cezasini tadin!" diyecektir. End of Ayah 55 Ey iman eden kullarim! Süphesiz benim yarattigim yeryüzü genistir. O halde yalniz bana kulluk edin. End of Ayah 56 Her can ölümü tadacaktir. Sonunda bize döndürüleceksiniz. End of Ayah 57 Iman edip güzel isler yapanlari, (evet) muhakkak ki onlari, altlarindan irmaklar akan ve içinde ebedî kalacaklari cennet kösklerine yerlestirecegiz. (Böyle iyi) isler yapanlarin mükafati ne güzeldir! End of Ayah 58 Ki onlar, sabretmis olup yalniz Rablerine güvenip dayanmaktadirlar. End of Ayah 59 Nice hayvanlar var ki, rizkini (biriktirip yaninda) tasimiyor. Çünkü onlarin da, sizin de rizkinizi Allah veriyor. O, her seyi isitir ve bilir. End of Ayah 60 Andolsun ki onlara, "Gökleri ve yeri yaratan, günesi ve ayi buyrugu altinda tutan kimdir?" diye sorsan "Allah" derler. O halde nasil (haktan) çevrilip döndürülüyorlar? End of Ayah 61 Allah, kullarindan diledigine rizki bol bol verir, diledigine de kisar. Süphesiz Allah, her seyi hakkiyla bilendir. End of Ayah 62 Andolsun ki onlara, "Gökten su indirip, onunla ölümünün ardindan yeryüzünü canlandiran kimdir?" diye sorsan, mutlaka, "Allah " derler. De ki: (Öyleyse) hamd de Allah´a mahsustur. Fakat çoklari akillarini kullanmazlar. End of Ayah 63 Bu dünya hayati sadece bir oyun ve oyalanmadan ibarettir. Ahiret yurduna gelince, iste asil hayat odur. Keske bilmis olsalardi. End of Ayah 64 Baksana, gemiye bindikleri zaman, dini yalniz O´na has kilarak (ihlasla) Allah´a yalvarirlar. Fakat onlari salimen karaya çikarinca, bir bakarsin ki, (Allah´a) ortak kosmaktadirlar. End of Ayah 65 Kendilerine verdiklerimize nankörlük etsinler ve safâ sürsünler bakalim! Ama yakinda bilecekler. End of Ayah 66 Çevrelerinde insanlar kapilip götürülürken (öldürülürken, ya da esir edilirken), bizim (Mekke´yi) güven içinde kudsî bir yer yaptigimizi görmediler mi? Hâlâ batila inanip Allah´in nimetine nankörlük mü ediyorlar? End of Ayah 67 Allah´a karsi yalan uyduran, yahut kendisine hak gelmisken onu yalan sayandan daha zalim kimdir? Cehennemde kâfirlere yer mi yok? End of Ayah 68 Ama bizim yolumuzda cihad edenleri, elbette kendi yollarimiza eristirecegiz. Hiç süphe yok ki Allah iyi davrananlarla beraberdir. End of Ayah 69

Copyright © 2025 Kuran.com All Rights Reserved.

keyboard_arrow_up