Kuran.com

معاني القرآن

search

Vakia Suresi

    Kıyamet koptuğu zaman, End of Ayah 1 Ki onun oluşunu yalanlayacak hiçbir kimse yoktur; End of Ayah 2 O, alçaltıcı, yükselticidir. End of Ayah 3 Yer şiddetle sarsıldığı, End of Ayah 4 Dağlar parçalandığı, End of Ayah 5 Dağılıp toz duman haline geldiği, End of Ayah 6 Ve sizler de üç sınıf olduğunuz zaman, End of Ayah 7 Sağdakiler, ne mutlu o sağdakilere! End of Ayah 8 Soldakiler, ne bahtsızdırlar onlar! End of Ayah 9 (Hayırda) önde olanlar, (ecirde de) öndedirler. End of Ayah 10 (11-12) İşte bunlar, naîm cennetlerinde (Allah´a) en yakın olanlardır. End of Ayah 11 (11-12) İşte bunlar, naîm cennetlerinde (Allah´a) en yakın olanlardır. End of Ayah 12 (Onların) çoğu önceki ümmetlerden, End of Ayah 13 Birazı da sonrakilerdendir. End of Ayah 14 (15-16) Cevherlerle işlenmiş tahtlar üzerindedir, karşılıklı olarak oturup yaslanırlar. End of Ayah 15 (15-16) Cevherlerle işlenmiş tahtlar üzerindedir, karşılıklı olarak oturup yaslanırlar. End of Ayah 16 Çevrelerinde, (hizmet için) ölümsüz gençler dolaşır; End of Ayah 17 Maîn çeşmesinden doldurulmuş testiler, ibrikler ve kadehlerle. End of Ayah 18 Bu şaraptan ne başları ağrıtılır, ne de akılları giderilir. End of Ayah 19 (Onlara) beğendikleri meyveler, End of Ayah 20 Canlarının çektiği kuş etleri, End of Ayah 21 (22-23) Saklı inciler gibi, iri gözlü hûriler, End of Ayah 22 (22-23) Saklı inciler gibi, iri gözlü hûriler, End of Ayah 23 Yaptıklarına karşılık olarak (verilir). End of Ayah 24 Orada boş bir söz ve günaha sokan bir laf işitmezler. End of Ayah 25 Söylenen, yalnızca «selâm, selâm»dır. End of Ayah 26 Sağdakiler, ne mutlu o sağdakilere! End of Ayah 27 Düzgün kiraz ağacı, End of Ayah 28 Meyveleri salkım salkım dizili muz ağaçları, End of Ayah 29 Uzamış gölgeler, End of Ayah 30 Çağlayarak akan sular, End of Ayah 31 (32-33) Tükenmeyen ve yasaklanmayan, sayısız meyveler içindedirler; End of Ayah 32 (32-33) Tükenmeyen ve yasaklanmayan, sayısız meyveler içindedirler; End of Ayah 33 Ve kabartılmış döşekler üstündedirler. End of Ayah 34 Gerçekten biz hûrileri apayrı biçimde yeni yarattık. End of Ayah 35 (36-37) Onları, eşlerine düşkün ve yaşıt bâkireler kıldık. End of Ayah 36 (36-37) Onları, eşlerine düşkün ve yaşıt bâkireler kıldık. End of Ayah 37 Bütün bunlar sağdakiler içindir. End of Ayah 38 Bunların birçoğu önceki ümmetlerdendir. End of Ayah 39 Birçoğu da sonrakilerdendir. End of Ayah 40 Soldakiler; ne yazık o soldakilere! End of Ayah 41 İçlerine işleyen bir ateş ve kaynar su içinde, End of Ayah 42 (43-44) Serin ve hoş olmayan kapkara dumandan bir gölge altındadırlar; End of Ayah 43 (43-44) Serin ve hoş olmayan kapkara dumandan bir gölge altındadırlar; End of Ayah 44 Çünkü onlar bundan önce varlık içinde sefahete dalmışlardı. End of Ayah 45 Büyük günahı işlemekte direnir dururlardı. End of Ayah 46 Ve diyorlardı ki: Biz öldükten, toprak ve kemik yığını haline geldikten sonra, biz mi bir daha diriltileceğiz? End of Ayah 47 Önceki atalarımız da mı? End of Ayah 48 De ki: Hem öncekiler hem de sonrakiler, End of Ayah 49 Belli bir günün belli vaktinde mutlaka toplanacaklardır! End of Ayah 50 Sonra siz ey sapıklar, yalancılar! End of Ayah 51 Elbette bir ağaçtan, zakkum ağacından yiyeceksiniz. End of Ayah 52 Karınlarınızı ondan dolduracaksınız. End of Ayah 53 Üstüne de kaynar sudan içeceksiniz. End of Ayah 54 Susamış develerin suya saldırışı gibi içeceksiniz. End of Ayah 55 İşte ceza gününde onlara sunulacak ziyafet budur! End of Ayah 56 Sizi biz yarattık. Tasdik etmeniz gerekmez mi? End of Ayah 57 Söyleyin öyleyse, (rahimlere) döktüğünüz meni nedir? End of Ayah 58 Onu siz mi yaratıyorsunuz yoksa yaratan biz miyiz? End of Ayah 59 Aranızda ölümü takdir eden biziz. Ve biz, önüne geçilebileceklerden değiliz. End of Ayah 60 Böylece sizin yerinize benzerlerinizi getirelim ve sizi bilmediğiniz bir âlemde tekrar var edelim diye (ölümü takdir ettik). End of Ayah 61 Andolsun, ilk yaratılışı bildiniz. Düşünüp ibret almanız gerekmez mi? End of Ayah 62 Şimdi bana, ektiğinizi haber verin. End of Ayah 63 Onu siz mi bitiriyorsunuz, yoksa bitiren biz miyiz? End of Ayah 64 Dileseydik onu kuru bir çöp yapardık da şaşar kalırdınız. End of Ayah 65 «Doğrusu borç altına girdik. End of Ayah 66 Daha doğrusu, biz yoksul kaldık» (derdiniz). End of Ayah 67 Ya içtiğiniz suya ne dersiniz? End of Ayah 68 Buluttan onu siz mi indirdiniz, yoksa indiren biz miyiz? End of Ayah 69 Dileseydik onu tuzlu yapardık. Şükretmeniz gerekmez mi? End of Ayah 70 Söyleyin şimdi bana, tutuşturmakta olduğunuz ateşi, End of Ayah 71 Onun ağacını siz mi yarattınız, yoksa yaratan biz miyiz? End of Ayah 72 Biz onu bir ibret ve çölden gelip geçenlerin istifadesi için yarattık. End of Ayah 73 Öyleyse ulu Rabbinin adını tesbih et. End of Ayah 74 Hayır! Yıldızların yerlerine yemin ederim ki, End of Ayah 75 Bilirseniz, gerçekten bu, büyük bir yemindir. End of Ayah 76 (77-78) Şüphesiz bu, korunmuş bir kitapta bulunan değerli bir Kur´an´dır. End of Ayah 77 (77-78) Şüphesiz bu, korunmuş bir kitapta bulunan değerli bir Kur´an´dır. End of Ayah 78 Ona ancak temizlenenler dokunabilir. End of Ayah 79 O, âlemlerin Rabbinden indirilmiştir. End of Ayah 80 Şimdi siz, bu sözü mü küçümsüyorsunuz? End of Ayah 81 Allah´ın verdiği rızka karşı şükrü, onu yalanlamakla mı yerine getiriyorsunuz? End of Ayah 82 Hele can boğaza dayandığı zaman, End of Ayah 83 O vakit siz bakar durursunuz. End of Ayah 84 (O anda) biz ona sizden daha yakınız, ama göremezsiniz. End of Ayah 85 Madem ki ceza görmeyecekmişsiniz, End of Ayah 86 Onu (canı) geri çevirsenize, şayet iddianızda doğru iseniz! End of Ayah 87 Fakat (ölen kişi Allah´a) yakın olanlardan ise, End of Ayah 88 Ona rahatlık, güzel rızık ve Naîm cenneti vardır. End of Ayah 89 Eğer o sağdakilerden ise, End of Ayah 90 «Ey sağdaki! Sana selam olsun!» End of Ayah 91 Ama yalanlayıcı sapıklardan ise, End of Ayah 92 İşte ona da kaynar sudan bir ziyafet vardır! End of Ayah 93 Ve (onun sonu) cehenneme atılmaktır. End of Ayah 94 Şüphesiz ki bu, kesin gerçektir. End of Ayah 95 Öyleyse ulu Rabbinin adını tenzih ile an. End of Ayah 96

Copyright © 2025 Kuran.com All Rights Reserved.

keyboard_arrow_up