Kuran.com

معاني القرآن

search

Hasr Suresi

    Göklerde ve yerde olanların hepsi Allah´ı tesbih etmektedir. O, üstündür, hikmet sahibidir. End of Ayah 1 Ehl-i kitaptan inkâr edenleri, ilk sürgünde yurtlarından çıkaran O´dur. Siz onların çıkacaklarını sanmamıştınız. Onlar da kalelerinin, kendilerini Allah´tan koruyacağını sanmışlardı. Ama Allah (O´nun azabı), onlara beklemedikleri yerden geliverdi. O, yüreklerine korku düşürdü; öyle ki evlerini hem kendi elleriyle, hem de müminlerin elleriyle harap ediyorlardı. Ey akıl sahipleri! İbret alın. End of Ayah 2 Eğer Allah onlara sürgünü yazmamış olsaydı, elbette onları dünyada (başka şekilde) cezalandıracaktı. Ahirette de onlar için cehennem azabı vardır. End of Ayah 3 Bu, onların Allah´a ve Peygamberine karşı gelmelerinden dolayıdır. Kim Allah´a karşı gelirse bilsin ki Allah´ın cezalandırması çetindir. End of Ayah 4 Hurma ağaçlarından, herhangi birini kesmeniz veya olduğu gibi bırakmanız hep Allah´ın izniyledir ve O´nun yoldan çıkanları rezil etmesi içindir. End of Ayah 5 Allah´ın, onlardan (mallarından) Peygamberine verdiği ganimetler için siz at ve deve koşturmuş değilsiniz. Fakat Allah, peygamberlerini dilediği kimselere karşı üstün kılar. Allah her şeye kadirdir. End of Ayah 6 Allah´ın, (fethedilen) ülkeler halkından Peygamberine verdiği ganimetler, Allah, Peygamber, yakınları, yetimler, yoksullar ve yolda kalmışlar içindir. Böylece o mallar, içinizden yalnız zenginler arasında dolaşan bir devlet olmaz. Peygamber size ne verdiyse onu alın, size ne yasakladıysa ondan da sakının. Allah´tan korkun. Çünkü Allah´ın azabı çetindir. End of Ayah 7 (Allah´ın verdiği bu ganimet malları,) yurtlarından ve mallarından uzaklaştırılmış olan, Allah´tan bir lütuf ve rıza dileyen, Allah´ın dinine ve Peygamberine yardım eden fakir muhacirlerindir. İşte doğru olanlar bunlardır. End of Ayah 8 Daha önceden Medine´yi yurt edinmiş ve gönüllerine imanı yerleştirmiş olan kimseler, kendilerine göç edip gelenleri severler ve onlara verilenlerden dolayı içlerinde bir rahatsızlık hissetmezler. Kendileri zaruret içinde bulunsalar bile onları kendilerine tercih ederler. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerdir. End of Ayah 9 Bunların arkasından gelenler şöyle derler: Rabbimiz! Bizi ve bizden önce gelip geçmiş imanlı kardeşlerimizi bağışla; kalplerimizde, iman edenlere karşı hiçbir kin bırakma! Rabbimiz! Şüphesiz ki sen çok şefkatli, çok merhametlisin! End of Ayah 10 Münafıkların, kitap ehlinden inkâr eden dostlarına: Eğer siz yurdunuzdan çıkarılırsanız, mutlaka biz de sizinle beraber çıkarız; sizin aleyhinizde kimseye asla uymayız. Eğer savaşa tutuşursanız, mutlaka yardım ederiz, dediklerini görmedin mi? Allah, onların yalancı olduklarına şahitlik eder. End of Ayah 11 Andolsun, eğer onlar çıkarılsalar, onlarla beraber çıkmazlar; savaşa tutuşmuş olsalar, onlara yardım etmezler; yardım etseler bile arkalarını dönüp kaçarlar, sonra kendilerine de yardım edilmez. End of Ayah 12 Onların içlerinde size karşı duydukları korku, Allah´a olan korkularından daha şiddetlidir. Böyledir, çünkü onlar anlamayan bir topluluktur. End of Ayah 13 Onlar müstahkem şehirlerde veya siperler arkasında bulunmaksızın sizinle toplu halde savaşamazlar. Kendi aralarındaki savaşları ise çetindir. Sen onları derli toplu sanırsın, halbuki kalpleri darmadağınıktır. Böyledir, çünkü onlar aklını kullanmayan bir topluluktur. End of Ayah 14 (Onların durumu) kendilerinden az önce geçmiş ve yaptıklarının cezasını tatmış olanların durumu gibidir. Onlara acıklı bir azap vardır. End of Ayah 15 Münafıkların durumu tıpkı şeytanın durumu gibidir. Çünkü şeytan insana «İnkâr et» der. İnsan inkâr edince de: Ben senden uzağım, çünkü ben âlemlerin Rabbi olan Allah´tan korkarım, der. End of Ayah 16 Nihayet ikisinin de sonu, içinde ebedî kalacakları ateş olacaktır. İşte bu, zalimlerin cezasıdır. End of Ayah 17 Ey iman edenler! Allah´tan korkun ve herkes, yarına ne hazırladığına baksın. Allah´tan korkun, çünkü Allah, yaptıklarınızdan haberdardır. End of Ayah 18 Allah´ı unutan ve bu yüzden Allah´ın da onlara kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın. Onlar yoldan çıkan kimselerdir. End of Ayah 19 Cehennem ehliyle cennet ehli bir olmaz. Cennet ehli, isteklerine erişenlerdir. End of Ayah 20 Eğer biz bu Kur´an´ı bir dağa indirseydik, muhakkak ki onu, Allah korkusundan baş eğerek, parça parça olmuş görürdün. Bu misalleri insanlara düşünsünler diye veriyoruz. End of Ayah 21 O, öyle Allah´tır ki, O´ndan başka tanrı yoktur. Görülmeyeni ve görüleni bilendir. O, esirgeyendir, bağışlayandır. End of Ayah 22 O, öyle Allah´tır ki, kendisinden başka hiçbir tanrı yoktur. O, mülkün sahibidir, eksiklikten münezzehtir, selâmet verendir, emniyete kavuşturandır, gözetip koruyandır, üsündür, istediğini zorla yaptıran, büyüklükte eşi olmayandır. Allah, müşriklerin ortak koştukları şeylerden münezzehtir. End of Ayah 23 O, yaratan, var eden, şekil veren Allah´tır. En güzel isimler O´nundur. Göklerde ve yerde olanlar O´nun şânını yüceltmektedirler. O, galiptir, hikmet sahibidir. End of Ayah 24

Copyright © 2025 Kuran.com All Rights Reserved.

keyboard_arrow_up