Kuran.com

Translation of Quran

search

Nahl Suresi

    Allah´in emri geldi, sakin onu acele edip istemeyiniz. Allah, müsriklerin kostuklari ortaklardan münezzeh ve yücedir. End of Ayah 1 Kendi emrinden ruh (vahiy) ile melekleri, kullarindan diledigi peygamberlere indirip su gerçegi insanlara bildirin, buyuruyor: Benden baska hiçbir ilâh yoktur. Ancak benden korkun. End of Ayah 2 Allah gökleri ve yeri hikmeti ile yaratti. O, kâfirlerin ortak kostuklari seylerden çok yücedir. End of Ayah 3 O, insani bir meniden (spermadan) yaratti. Bir de bakarsin ki o, Rabbine karsi apaçik bir düsmandir. End of Ayah 4 Hayvanlari da O yaratti. Onlarda sizi isitacak seyler ve birçok faydalar vardir. Ve siz onlardan bir kismini da yersiniz. End of Ayah 5 O hayvanlari, aksam vakti getirirken ve sabahleyin salarken, onlarda sizin için bir güzellik ve zevk vardir. End of Ayah 6 Bu hayvanlar, ancak güçlükle varabileceginiz bir memlekete yüklerinizi tasir. Rabbiniz, süphesiz çok sefkatlidir, çok merhametlidir. End of Ayah 7 Hem kendilerine binesiniz, hem de zinet olsun diye atlari, katirlari, ve merkepleri yaratti. Ve su anda bilemeyeceginiz daha nice seyler yaratacak. End of Ayah 8 Dogru yolu göstermek Allah´a aittir. Onun egrisi de vardir. Allah dileseydi, sizin hepinizi hidayete erdirirdi. End of Ayah 9 Sizin için gökten su indiren O´dur. Içecek su ondandir; hayvanlarinizi otlattiginiz bitkiler de o su ile yetisir. End of Ayah 10 Allah, sizin için, o su ile ekin, zeytin, hurmaliklar, üzümler ve her çesit meyveleri bitirir. Süphesiz ki bunda düsünecek bir topluluk için büyük bir ibret vardir.(1) End of Ayah 11 Geceyi, gündüzü, günesi ve ayi sizin hizmetinize O verdi. Bütün yildizlar da O´nun emrine boyun egmislerdir. Süphesiz ki bunda aklini kullanan bir toplum için ibretler vardir. End of Ayah 12 Yeryüzünde sizin için yarattigi degisik renklerdeki seyleri de sizin hizmetinize sunmustur. Elbette bunda ögüt alan kimseler için bir ibret vardir. End of Ayah 13 Yine denizden taze et (balik) yiyesiniz ve ondan takindiginiz süs esyasini çikarasiniz diye, denizi emrinize veren Allah´tir. Gemilerin denizde suyu yararak gittiklerini görüyorsun. Lütfundan rizik aramaniz ve sükretmeniz için Allah böyle yapmistir. End of Ayah 14 Allah, yeryüzü sizi sarsmasin diye oraya sabit daglar yerlestirdi. Yolunuzu bulmaniz için de nehirler ve yollar yaratti. End of Ayah 15 Daha birçok âlametler yaratti. Insanlar geceleyin de Allah´in yarattigi yildizlarla yönlerini bulurlar. End of Ayah 16 Hiç yaratan (Allah), yaratmayan (putlar) gibi olur mu? Artik siz düsünmez misiniz? End of Ayah 17 Halbuki Allah´in nimetlerini teker teker saymaya kalkissaniz, onlari sayamazsiniz. Muhakkak ki Allah çok bagislayicidir, çok merhametlidir. End of Ayah 18 Allah, gizlediginizi de açikladiginizi da bilir. End of Ayah 19 Kâfirlerin Allah´tan baska yalvardiklari (putlar) ise, hiçbir sey yaratamazlar. Çünkü onlar, kendileri yaratilmislardir. End of Ayah 20 O putlar, hep ölüdürler, diri degildirler ve insanlarin öldükten sonra ne zaman dirileceklerini de bilmezler. End of Ayah 21 Ilâhiniz bir tek ilâhtir. Bununla beraber ahirete inanmayanlarin kalbleri inkârci, kendileri de böbürlenen kimselerdir. End of Ayah 22 Süphesiz ki Allah, onlarin gizlediklerini de açiga vurduklarini da bilir. Dogrusu Allah, kendilerini büyük görüp hakki kabul etmeyenleri sevmez. End of Ayah 23 Onlara: "Rabbiniz ne indirdi? denildigi zaman "Öncekilerin efsanelerini" dediler. End of Ayah 24 Bunu söylemelerinin sebebi su: Kiyamet günü, kendi günahlarini tam olarak yüklendikten baska, bilgisizlikleri yüzünden saptirmakta olduklari kimselerin günahlarindan bir kismini da yükleneceklerdir. Dikkat edin, yüklendikleri günah ne kötüdür! End of Ayah 25 Onlardan öncekiler de tuzak kurdular. Fakat Allah onlarin binalarini temelinden sarsti, çati tepelerinden üzerlerine çöktü ve azap onlara farkedemedikleri bir yönden geldi. End of Ayah 26 Sonra kiyamet günü Allah, O kâfirleri rezil rüsvay edecek ve diyecek ki: "Hani ugrunda müminlere karsi düsman kesildiginiz ortaklarim nerede?" Kendilerine ilim verilmis olanlar: "Süphesiz bugünün rezilligi ve kötülügü kâfirleredir." diyeceklerdir. End of Ayah 27 (O kâfirler), kendilerine zulmetmis kimseler olarak, meleklerin, canlarini aldiklari kimselerdir. O vakit onlar söyle diyerek teslim olurlar: "Biz, bir kötülükten dolayi yapmiyorduk." (Onlara): "Hayir, Allah sizin ne maksatla yaptiginizi elbette çok iyi bilendir." End of Ayah 28 "O halde içinde ebedî kalacaginiz cehennemin kapilarindan girin" denir. Kibirlenenlerin yeri ne kötüdür! End of Ayah 29 Kötülüklerden sakinanlara: "Rabbiniz ne indirdi?" denilince: "Hayir indirdi" derler. Bu dünyada güzel amel isleyenlere güzel bir mükafat var. Elbette ahiret yurdu ise daha hayirlidir. Allah´tan korkanlarin yurdu ne güzeldir! End of Ayah 30 O girecekleri yer, Adn cennetleridir ki, altindan irmaklar akar. Orada Allah´tan korkanlara diledikleri nimetler vardir. Iste Allah, takva sahiplerini böyle mükafatlandirir. End of Ayah 31 Takva sahipleri o kimselerdir ki, melekler, canlarini hos ve rahat halde alirlar. "Selam size, yapmis oldugunuz güzel islerin mükafati olarak girin cennet´e..." derler. End of Ayah 32 Ancak kendilerine, ruhlarini alacak meleklerin gelmesini veya Rabbinin azab emrinin (kiyametin) gelip çatmasini bekliyorlar! Kendilerinden öncekiler de böyle yapmislardi. Allah onlara zulmetmedi, fakat onlar kendilerine zulmetmislerdi. End of Ayah 33 Bunun için, sonunda yaptiklarinin cezasi baslarina felaket oldu ve alay edip durduklari o azap, kendilerini kusatti. End of Ayah 34 Allah´a ortak kosanlar dediler ki: "Allah dileseydi, ne biz, ne atalarimiz O´ndan baska hiçbir seye tapmazdik ve O´nun emri disinda hiçbir seyi haram kilmazdik" Kendilerinden öncekiler de böyle yaptilar. Buna karsi peygamberlerin vazifesi, ancak açik-seçik bir tebligden, ibarettir. End of Ayah 35 Andolsun ki biz her ümmete, "Allah´a ibadet edin ve putlara tapmaktan sakinin." diye bir peygamber gönderdik. Allah, bu ümmetlerden bir kismina hidayet etti, bir kismina da sapiklik hak olmustur. Simdi yer yüzünde bir gezip dolasin da bakin ki, peygamberleri yalanlayanlarin sonunun ne oldugunu bir görün? End of Ayah 36 (Ey Muhammed!) Sen o kâfirlerin hidayete ermelerini ne kadar istesen de Allah, saptirdigi kimseyi hidayete erdirmez. Onlarin hiçbir yardimcisi da yoktur. End of Ayah 37 Kâfirler, "Allah ölen kimseyi diriltmez." diye en kuvvetli yeminleriyle Allah´a yemin ettiler. Hayir, bu ölüleri diriltmek, Allah´in kendisine karsi bir vaadidir. Ancak insanlarin çogu bunu bilmezler. End of Ayah 38 Allah ölüleri diriltecek ki, o kâfirlerin, hakkinda ihtilaf ettikleri seyi onlara açikça göstersin ve bunu inkâr edenler kendilerinin yalanci olduklarini bilsinler. End of Ayah 39 Biz bir seyi diledigimiz zaman, ona sözümüz sadece "ol" dememizdir. O da hemen oluverir. End of Ayah 40 Zulme ugradiktan sonra Allah yolunda hicret edenlere gelince, biz dünyada mutlaka onlari güzel bir yere yerlestiririz. Halbuki bilirlerse ahiretin mükafati elbette daha büyüktür. End of Ayah 41 O Muhacirler, müsriklerin eziyetlerine sabredenler ve Rablerine tevekkül edenlerdir. End of Ayah 42 (Ey Peygamber!) Senden önce de, kendilerine vahyettigimiz erkeklerden baskasini peygamber olarak göndermedik. Eger bunu bilmiyorsaniz Tevrat ve Incil âlimlerine sorun. End of Ayah 43 Biz o peygamberleri mucizelerle ve kitaplarla gönderdik. Ey Peygamberim! Sana da Kur´ân´i indirdik ki, insanlara vahyedileni açiklayasin. Belki onlar da düsünürler. End of Ayah 44 Sinsice kötü tuzaklar kuranlar, Allah´in kendilerini yerin dibine geçiremeyeceginden, yahut bilemeyecekleri bir yerden azabin gelmeyeceginden emin mi oldular? End of Ayah 45 Yahut (rizik için) dolasip dururlarken (Allah´in azabinin) kendilerini yakalayivermesinden emin mi oldular? Üstelik onlar, azabi engelleyici de degillerdir. End of Ayah 46 Yahut ta kendilerini azar azar yakalayip helak etmesinden emin mi oldular? Süphesiz Rabbiniz çok sefkatlidir, çok merhametlidir. End of Ayah 47 Onlar, Allah´in yarattigi birtakim seyleri görmediler mi ki? Gölgeleri Allah´in kudretine boyun egip secde ederek, saga sola döner, dolasir. End of Ayah 48 Göklerde ve yer yüzünde bulunan canlilar ve bütün melekler, kibirlenmeden Allah´a secde ederler. End of Ayah 49 Kendilerine hakim olan Rabblerinden korkarlar ve emrolunduklari her seyi yaparlar. End of Ayah 50 Allah, buyurmustur ki: Iki ilâh edinmeyin. O, ancak bir ilâhdir. Onun için yalniz benden korkun. End of Ayah 51 Göklerde ve yerde olan her sey yalniz O´nundur. Din de daima O´nundur. Böyle iken, siz Allah´tan baskasindan mi korkarsiniz? End of Ayah 52 Sizde nimet namına ne varsa hep Allah dandır. Sonra size sıkıntı dokununca Allah a feryad edersiniz. End of Ayah 53 Sonra Allah bu sikintiyi sizden kaldirdigi zaman, bir de bakarsiniz ki, içinizden bir topluluk, hemen Rablerine ortak kosarlar. End of Ayah 54 Bunu kendilerine verdigimiz nimete nankörlük etmek için yaparlar. Simdi eglenin bakalim! Fakat yakinda bileceksiniz. End of Ayah 55 Bir de müsrikler kendilerine rizik olarak verdigimiz seylerden tutuyorlar mahiyetini bilmedikleri seylere (putlara) pay ayiriyorlar. Allah´a andolsun ki, siz bu yaptiginiz iftiralardan mutlaka hesaba çekileceksiniz. End of Ayah 56 Onlar, Allah´a kizlar isnad ediyorlar. O, bundan münezzehtir. Kendilerine ise erkek çocuklari isnad ederler. End of Ayah 57 Halbuki onlardan birine, kiz dogum haberi müjdelendigi zaman içi öfkeyle dolar, yüzü kapkara kesilir. End of Ayah 58 Kendisine verilen müjdenin kötülügü, dolayisiyla kavminden gizlenir. Simdi acaba o çocugu zillet ve horluga katlanarak saklayacak mi? Yoksa topraga mi gömecek? Dikkat edin verdikleri hüküm ne kötüdür! End of Ayah 59 Ahirete iman etmeyenler için kötü sifatlar var. En yüce sifatlar ise, Allah´indir. O çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir. End of Ayah 60 Eger Allah insanlari zulümleri yüzünden hesaba çekseydi, yeryüzünde kimildayan tek canli birakmazdi. Fakat Allah onlari, belli bir vakte kadar erteler. Müddetleri (ecelleri) geldigi zaman, onu ne bir saat erteleyebilirler, ne de öne alabilirler. End of Ayah 61 Müsrikler, kendilerinin hoslanmadiklari seyleri, Allah´a isnad ediyorlar. Dilleri, en güzel seylerin kendilerine ait oldugunu yalan yere durmadan söyler. Hiç süphesiz onlar için, sadece ates vardir. Oraya en önde gidip kalacaklardir. End of Ayah 62 Allah´a yemin olsun ki, biz senden önce bir çok ümmetlere peygamberler gönderdik. Ne var ki seytan, onlara amellerini bezeyip süslü gösterdi. Bugün de o seytan, kâfirlerin dostudur. Onlar için aci bir azab vardir. End of Ayah 63 (Ey Resulüm!) Biz, sana bu kitabi (Kur´âni) sirf hakkinda ihtilafa düstükleri seyi insanlara açiklaman için ve iman edecek topluma bir hidayet, bir rahmet olsun diye indirdik. End of Ayah 64 Allah gökten bir su indirdi ve onunla yeryüzüne ölümünden sonra hayat verdi. Süphesiz ki bunda dinleyen bir millet için büyük bir ibret vardir. End of Ayah 65 Gerçekten süt veren hayvanlarda da size bir ibret vardir. Size iskembelerindeki yem artiklariyla kandan meydana gelen, içenlere içimi kolay halis bir süt içirmekteyiz. End of Ayah 66 Hurma ve üzüm agaçlarinin meyvalarindan da hem içki, hem de güzel gidalar edinirsiniz. Süphesiz ki bunda aklini kullanan kimseler için büyük bir ibret vardir. End of Ayah 67 Senin Rabbin bal arisina söyle vahyetti: Daglardan, agaçlardan ve insanlarin kuracaklari kovanlardan kendine evler edin. End of Ayah 68 Sonra meyvalarin hepsinden ye de, Rabbinin (sana) kolay kildigi yollara gir, diye ilham etti. Onlarin karinlarindan renkleri çesitli bir bal çikar ki, onda insanlar için sifâ vardir. Süphesiz ki bunda düsünen bir millet için, büyük bir ibret vardir. End of Ayah 69 Allah, sizi yaratti, sonra da sizi öldürecektir. Içinizden kimi de, biraz bilgiden sonra esyayi önceki bildigi gibi bilmesin diye, ömrün en kötü çagina kadar yasatilir. Süphesiz ki Allah çok bilgili ve büyük kudret sahibidir. End of Ayah 70 Allah, rizik yönünden bir kisminizi digerlerinden üstün kildi. Kendilerine bol rizik verilenler, riziklarini ellerinin altindakilere vermiyorlar ki, onda esit olsunlar. Durum böyle iken Allah´in nimetini inkâr mi ediyorlar? End of Ayah 71 Allah, size kendi cinsinizden esler, o eslerinizden de ogullar ve torunlar yaratti. Sizi helal ve güzel gidalarla riziklandirdi. Onlar, hâlâ batila mi inaniyorlar? ve Allah´in nimetini inkâr mi ediyorlar? End of Ayah 72 Müsrikler, Allah´i birakip, göklerden ve yerden kendileri için hiçbir rizka sahip olmayan ve sahip olmaya da güçleri yetmeyen seylere taparlar. End of Ayah 73 Artik Allah´a ortaklar kosmayin. Çünkü Allah, (esi bulunmadigini) bilir, siz bilmezsiniz. End of Ayah 74 Allah, hiçbir seye gücü yetmeyen, baskasinin mali olmus bir köle ile, kendisine güzel bir rizik verilen ve o rizikdan gizli ve açik olarak harcayan hür bir insani misal verdi. Hiç bunlar esit olur mu? Bütün hamd Allah´a mahsustur. Dogrusu insanlarin çogu bilmezler. End of Ayah 75 Allah su iki adami da misal verdi: Bunlardan biri dilsizdir, hiçbir seye gücü yetmez; efendisine bir yüktür. Onu nereye gönderse bir hayir getiremez. Simdi, bu adamla, adaletle emreden ve dogru yolda bulunan adam esit olur mu? End of Ayah 76 Göklerin ve yerin gaybini bilmek Allah´a aittir. Kiyametin kopusu yalniz bir göz kirpmasi veya daha az bir zamandan baskasi degildir. Süphesiz Allah her seye kadirdir. End of Ayah 77 Allah sizi annelerinizin karnindan çikardigi zaman hiçbir sey bilmiyordunuz. Sükredesiniz diye size isitme (duygusu), gözler ve gönüller verdi. End of Ayah 78 Gögün boslugunda Allah´in emrine boyun egdirilerek uçusan kuslara bakmadilar mi? Süphesiz bunda inanan bir toplum için âyetler (ibretler) vardir. End of Ayah 79 Allah size evlerinizden bir huzur ve dinlenme yeri yapti. Hayvanlarin derilerinden gerek yolculugunuzda ve gerekse konaklama zamanlarinizda kolayca tasiyacaginiz hafif evler (çadirlar v.s.) ve yünlerinden, yapagilarindan ve killarindan bir süreye kadar (giyinecek, kusanacak, serilecek ve dösenecek) bir esya ve ticaret mali yapti. End of Ayah 80 Allah, yarattiklarindan sizin için gölgeler yapti ve sizin için daglarda barinaklar yaratti. Sizi sicaktan koruyacak elbiseler ve savasta sizi koruyan elbiseler (zirhlar) yaratti. Iste böylece Allah müslüman olasiniz diye üzerinize nimetini tamamlamaktadir. End of Ayah 81 Buna ragmen eger yüz çevirirlerse, ey Muhammed! Artik sana düsen sadece açik bir sekilde tebligden ibarettir. End of Ayah 82 Hem Allah´in nimetini bilirler, sonra da onu inkâr ederler. Onlarin çogu kâfir kimselerdir. End of Ayah 83 Her ümmetten bir sahid getirecegimiz gün, artik kâfirlere ne izin verilecek, ne de onlardan özür dilemeleri istenecektir. End of Ayah 84 O zulmedenler, azabi gördükleri zaman, artik onlardan ne azab hafifletilir, ne de onlara süre verilir. End of Ayah 85 Ve o Allah´a ortak kosanlar, ortak kostuklarini (putlari) gördükleri zaman: "Rabbimiz! Iste bunlar, seni birakip da kendilerine taptigimiz ortaklarimizdir" diyecekler. Kostuklari ortaklar da onlara; "Siz mutlaka yalancilarsiniz" diye söz atarlar. End of Ayah 86 O gün Allah´a teslim bayragini çekerler, bütün o uydurduklari seyler kendilerini birakip kaybolup gitmislerdir. End of Ayah 87 Inkâr eden ve (insanlari) Allah yolundan çevirenler, diger kimseleri de bozduklari için onlara azab üstüne azab artirdik. End of Ayah 88 Biz o gün, her ümmet içinde, kendilerinden kendi üzerlerine bir sahit gönderecegiz. Seni de onlarin üzerine sahit getirecegiz. Bu kitabi da, her seyi açiklayan ve müslümanlara dogruyu gösteren bir rehber, bir rahmet kaynagi ve bir müjdeleyici olarak indirdik. End of Ayah 89 Süphesiz ki Allah, size adaleti, iyilik yapmayi ve yakinlara bakmayi emreder; hayasizliktan, fenaliktan ve azginliktan nehyeder. Ögüt almaniz için size böyle ögüt verir. End of Ayah 90 Bir de anlasma yaptiginizda Allah´in ahdini yerine getirin ve pekistirdikten sonra yeminleri bozmayin. Allah´i üzerinize sahid tuttugunuz halde, nasil olur da bozarsiniz! Süphesiz ki Allah yaptiklarinizi bilir. End of Ayah 91 Bir ümmet, diger bir ümmetten (sayica ve malca) daha çok oldugu için, yeminlerinizi aranizda aldatma vasitasi yaparak, ipligini saglamca egirdikten sonra onu söküp bozmaya çalisan kadin gibi olmayin. Allah sizi bununla imtihan eder ve süphesiz hakkinda ihtilaf ettiginiz seyleri kiyamet günü size mutlaka açiklayacaktir. End of Ayah 92 Allah dileseydi elbette hepinizi tek bir ümmet yapardi. Fakat Allah diledigini saptirir ve diledigine de hidayet verir. Süphesiz ki, (kiyamet gününde) bütün yaptiklarinizdan sorumlu tutulacaksiniz. End of Ayah 93 Yeminlerinizi aranizda aldatma ve fesada vasita edinmeyin, sonra saglam basmisken bir ayak kayar da Allah yolundan saptiginiz için, dünyada kötü azabi tadarsiniz. Ahirette de size büyük bir azab olur. End of Ayah 94 Allah´in ahdini az bir bedel karsiliginda degismeyin. Eger bilirseniz muhakkak ki Allah katindaki sevap sizin için daha hayirlidir. End of Ayah 95 Sizin yaninizdaki dünya mali tükenir, Allah´in katindakiler ise tükenmez. Muhakkak ki biz, Allah yolunda sabredenleri, yaptiklari amelin daha güzeliyle mükafatlandiracagiz. End of Ayah 96 Erkekten ve disiden, mümin olarak kim iyi amel islerse muhakkak onu güzel bir hayat ile yasatacagiz ve yapmakta olduklari amellerin daha güzeliyle mükafatlarini elbette verecegiz. End of Ayah 97 Simdi Kur´ân okumak istedigin zaman önce o kovulmus seytandan Allah´a sigin. End of Ayah 98 Süphesiz ki iman edip de Rablerine tevekkül edenler üzerinde o seytanin hiçbir nüfuzu yoktur. End of Ayah 99 Seytanin nüfuzu, ancak onu dost edinenlere ve Allah´a ortak kosanlaradir. End of Ayah 100 Biz bir âyeti degistirip yerine baska bir âyet getirdigimiz zaman Allah ne indirdigini pek iyi bilmis iken kâfirler Peygambere: "Sen, ancak bir iftiracisin" dediler. Hayir öyle degil; onlarin çogu bilmezler. End of Ayah 101 (Ey Muhammed!) Onlara de ki: "Kur´ân´i Cebrail, iman edenlere sebat vermek, müslümanlara bir hidayet ve bir müjde olmak için Rabbinin katindan hak olarak indirdi. End of Ayah 102 Muhakkak biliyoruz ki kâfirler: "Kur´ân´i Muhammed´e bir insan ögretiyor" diyorlar. Peygambere ögretiyor zanninda bulunduklari kimsenin dili yabancidir. Bu Kur´ân ise apaçik bir Arapçadir. End of Ayah 103 Allah´in âyetlerine iman etmeyenleri, muhakkak ki Allah hidayete erdirmez ve onlara can yakici bir azab vardir. End of Ayah 104 Yalani ancak Allah´in âyetlerine inanmayanlar uydurur. Iste onlar yalancilarin ta kendileridir. End of Ayah 105 Kalbi iman ile sükûnet buldugu halde (dinden dönmeye) zorlananlar disinda, her kim imanindan sonra küfre kalbini açarsa, mutlaka onlarin üzerine Allah´tan bir gazab gelir ve kendilerine çok büyük bir azab vardir. End of Ayah 106 Bu (azab) sundan dolayidir ki, onlar, dünya hayatini sevmis ve onu ahirete tercih etmislerdir. Allah da kâfirler toplulugunu hidayete erdirmez. End of Ayah 107 Bunlar, o kimselerdir ki; Allah kalblerini, kulaklarini ve gözlerini mühürlemistir. Ve onlar, gafillerin ta kendileridir. End of Ayah 108 Hiç süphesiz onlar, ahirette perisan olup hüsrana ugrayanlarin ta kendileridir. End of Ayah 109 Sonra süphesiz Rabbin, eziyet edildikten sonra hicret eden, sonra cihad eden ve sabreden kimselerin yardimcisidir. Bunlardan sonra Rabbin elbette çok bagislayicidir, çok merhametlidir. End of Ayah 110 O gün, herkes nefsini kurtarmak için ugrasarak gelir ve herkese yaptigi isin karsiligi tamamiyle ödenir ve hiç kimseye de zulmedilmez. End of Ayah 111 Allah bir sehri misal olarak verdi: Bu sehir güvenli, huzurlu idi, Oraya her yerden rizki bol bol geliyordu. Ne var ki onlar Allah´in nimetlerine karsi nankörlük ettiler. Allah da onlara, yaptiklari isler yüzünden açlik ve korku elbisesini (felâketini) tattirdi. End of Ayah 112 Andolsun ki, onlara içlerinden bir peygamber geldi de onu yalanladilar. Bunun üzerine zulüm yaparlarken azab da onlari yakalayiverdi. End of Ayah 113 Artik Allah´in size rizik olarak verdigi seylerden helal ve temiz olarak yiyin. Allah´in nimetine sükredin, eger gerçekten O´na ibadet edecekseniz. End of Ayah 114 O size ancak ölü hayvani, kani, domuz etini ve Allah´tan baskasi adina kesilenleri haram kildi. Her kim bu haram seyleri yemeye mecbur kalirsa (baskasinin hakkina) saldirmadan ve asiri gitmeden yiyebilir. Süphesiz Allah, çok bagislayicidir, çok merhametlidir. End of Ayah 115 Dillerinizin yalan vasfetmesi ile: "Su helaldir, su haramdir" demeyin; aksi halde Allah´a iftira etmis olursunuz. Süphesiz Allah´a yalan uyduranlar asla kurtulamazlar. End of Ayah 116 Onlar için dünyada pek az bir menfaat var, ahirette ise çok acikli bir azab vardir. End of Ayah 117 Sana anlattiklarimizi, daha önce yahudilere de haram kilmistik. Biz onlara zulmetmemistik. Fakat onlar kendi kendilerine zulmetmislerdi. End of Ayah 118 Sonra süphe yok ki Rabbin, bir cahillikle günah isleyip ardindan tevbe eden ve durumunu düzelten kimseleri bagislar. Süphesiz ki Rabbin, bu tevbeden sonra Gafurdur, Rahîmdir (çok bagislayicidir, çok merhametlidir.) End of Ayah 119 Süphesiz Ibrahim Allah´a itaat eden, Hakk´a yönelen bir önderdi. Ve hiçbir zaman müsriklerden olmadi. End of Ayah 120 Allah´in nimetlerine sükredendi. Allah onu seçmis ve dogru yola iletmisti. End of Ayah 121 Ve biz ona (Ibrahim´e) iyilik verdik. Süphesiz ki o, ahirette de salihlerdendir. End of Ayah 122 Sonra da (ey Muhammed!) sana: "Hakk´a yönelen ve müsriklerden olmayan Ibrahim´in dinine tabi ol" diye vahyettik. End of Ayah 123 Cumartesi günü (avlanmamak), ancak onda ihtilafa düsenlere farz kilindi. Süphesiz Rabbin onlarin ihtilaf edip durduklari seyler hakkinda kiyamet günü, aralarinda elbette hükmünü verecektir. End of Ayah 124 (Ey Resulüm!) Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel ögütle çagir! Ve onlarla en güzel sekilde mücadele et. Süphesiz Rabbin kendi yolundan sapanlari en iyi bilendir ve O, hidayete kavusanlari da en iyi bilendir. End of Ayah 125 Eger (bir suçtan dolayi) ceza verecek olursaniz size yapilan azab ve cezanin misli ile ceza verin. Ama sabrederseniz, elbette o, sabredenler için daha hayirlidir. End of Ayah 126 (Ey Peygamber!) Sabret! Sabrin da ancak Allah´in yardimi iledir. Onlardan dolayi üzülme! Kurduklari tuzaklardan telas edip sikintiya düsme! End of Ayah 127 Süphesiz Allah, takva sahipleri ile ve iyilikte bulunanlarla beraberdir. End of Ayah 128

Copyright © 2025 Kuran.com All Rights Reserved.

keyboard_arrow_up