Kuran.com

Translation of Quran

search

Kehf Suresi

    Hamd, o Allah´a mahsustur ki kulu (Muhammed´e) kitabi indirdi ve ona hiçbir egrilik koymadi. End of Ayah 1 Onu dosdogru (bir kitap) olarak (indirdi) ki katindan gelecek siddetli azaba karsi (insanlari) uyarsin ve yararli isler yapan müminlere kendileri için güzel bir mükafat bulundugunu müjdelesin. End of Ayah 2 Onlar orada sürekli kalacaklardir. End of Ayah 3 Ve "Allah çocuk edindi" diyenleri de uyarsin. End of Ayah 4 Bu hususta ne kendilerinin, ne de atalarinin hiçbir bilgisi yoktur. Agizlarindan çikan söz ne büyük bir iftiradir. Onlar, yalandan baska bir sey söylemiyorlar. End of Ayah 5 (Ey Muhammed!) Demek onlar, bu söze (kitaba) inanmazlarsa, onlarin pesinde üzüle üzüle kendini helak edeceksin! End of Ayah 6 Biz yeryüzündeki seyleri kendisine süs olsun diye yarattik ki, insanlarin hangisinin daha güzel amel edecegini deneyelim. End of Ayah 7 Süphesiz biz, yeryüzünde olanlari kupkuru bir toprak yapacagiz. End of Ayah 8 Yoksa sen Ashab-i Kehf´i ve Rakim´i (isimlerinin yazili bulundugu tas kitabeyi) sasilacak âyetlerimizden mi sandin? End of Ayah 9 O gençler magaraya sigininca söyle dediler: "Rabbimiz! Bize katindan bir rahmet ver ve bizim için su isimizden bir kurtulus yolu hazirla." End of Ayah 10 Bunun üzerine biz de kulaklarini tikayarak magarada onlari yillarca uyuttuk. End of Ayah 11 Sonra da iki gruptan hangisinin, onlarin magarada kaldiklari süreyi daha iyi hesapladigini anlamak için, onlari tekrar uyandirdik. End of Ayah 12 Biz sana onlarin kissalarini gerçek olarak anlatacagiz. Hakikaten onlar, Rablerine iman eden birkaç genç idi. Biz de onlarin hidayetlerini artirdik. End of Ayah 13 (Oranin hükümdari karsisinda) ayaga kalkarak dediler ki: "Bizim Rabbimiz, göklerin ve yerin Rabbidir. Biz, O´ndan baskasina ilâh deyip tapmayiz, yoksa saçma sapan konusmus oluruz. End of Ayah 14 Su bizim kavmimiz, Allah´tan baska ilâh edindiler. Onlarin ilâh olduguna dair açik bir delil getirselerdi ya! Allah´a karsi yalan uydurandan daha zalim kim olabilir? End of Ayah 15 (Içlerinden biri söyle demisti:) "Mademki siz, onlardan ve Allah´tan baska taptiklari putlardan ayrildiniz, o halde magaraya siginin ki, Rabbiniz rahmetinden size genislik versin ve isinizi rast getirip kolaylastirsin." End of Ayah 16 Ey Muhammed! Baksaydin günesin dogdugu zaman magaranin sag tarafina yöneldigini, batarken de sol taraftan onlari makaslayip geçtigini görürdün. Onlar, magaranin genis bir yerinde idiler. Iste bu Allah´in mucizelerindendir. Allah kime hidayet ederse, iste o, hakka ulasmistir; kimi de hidayetten mahrum ederse, artik ona dogru yolu gösterecek bir dost bulamazsin. End of Ayah 17 Bir de onlari magarada görseydin uyanik sanirdin. Halbuki onlar uykudadirlar. Biz onlari saga sola çevirirdik. Köpekleri de giriste ön ayaklarini ileri dogru uzatmisti. Eger onlari görseydin, arkana bakmadan kaçardin ve için korku ile dolardi. End of Ayah 18 Onlari bir mucize olarak uyuttugumuz gibi, birbirlerine sorsunlar diye kendilerini uyandirdik da içlerinden bir sözcü söyle dedi: "Ne kadar durup kaldiniz?" (Kimi) "Bir gün ya da günün bir parçasi kadar kaldik" dediler. (Kimi de) söyle dediler: "Ne kadar durdugunuzu, Rabbiniz daha iyi bilir. Simdi siz birinizi, bu gümüs paranizla sehre gönderin de baksin, hangi yiyecek daha temiz ise, ondan size azik getirsin. Hem çok dikkatli davransin ve sizi kimseye sezdirmesin." End of Ayah 19 "Çünkü sehir halki, sizi ellerine geçirirlerse muhakkak sizi taslayarak öldürürler veya kendi dinlerine çevirirler ki, o zaman siz dünyada da ahirette de asla kurtulusa eremezsiniz." End of Ayah 20 Böylece insanlari onlardan haberdar kildik ki, öldükten sonra dirilmenin hak oldugunu ve kiyamet gününden süphe edilemeyecegini bildirmek için, öylece sehir halkina buldurduk. Onlari magarada bulanlar, aralarinda durumlarini tartisiyorlardi. Dediler ki: "Üstlerine bir bina (kilise) yapin. Bununla beraber Rableri, onlari daha iyi bilir." Sözlerinde üstün gelen müminler: "Üzerlerine muhakkak bir mescid yapacagiz." dediler. End of Ayah 21 Ashab-i Kehf´in sayilarinda ihtilaf edenlerden bazilari: Onlar, üç kisidir, dördüncüleri köpekleridir" diyecekler. Diger bazilari da "Onlar, bes kisidir, altincilari köpekleridir " diyecekler. Her ikisi de bilinmeyen hakkinda tahmin yürütmektir. (kimileri de:) "Onlar, yedi kisidir; sekizincisi köpekleridir" derler. De ki: "Onlarin sayilarini Rabbim daha iyi bilir." Onlari ancak pek azi bilir, Bu sebeple onlar hakkinda bu bildirilenler disinda bir münakasaya girisme ve bunlar hakkinda hiç kimseye de bir sey sorma! End of Ayah 22 Hiçbir sey için, Allah´in dilemesi disinda: "Ben yarin onu yapacagim deme" End of Ayah 23 Ancak Allah dilerse (yapacagim de). Ve unuttugun vakit Allah´i an ve "Umarim Rabbim beni, dogruya daha yakin olana eristirir." de. End of Ayah 24 Onlar, magaralarinda üçyüz yil kadar kaldilar ve dokuz yil da buna ilave etmislerdir. End of Ayah 25 De ki: "Onlarin ne kadar kaldiklarini Allah daha iyi bilir." Göklerin ve yerin gaybi O´na aittir. O ne güzel görendir! O ne mükemmel isitendir! Onlarin, O´ndan baska bir yardimcisi yoktur. O, kendi hükümranligina kimseyi ortak etmez. End of Ayah 26 Rabbinin kitabindan sana vahyolunani oku! Onun sözlerini degistirecek kimse yoktur. Ve O´ndan baska bir siginilacak da bulamazsin. End of Ayah 27 Nefsince de, sabah aksam rizasini isteyerek Rablerine yalvaranlarla beraber candan sabret. Sen dünya hayatinin süsünü isteyerek onlardan gözlerini ayirma. Kalbini, bizi anmaktan gafil kildigimiz, nefsinin kötü arzusuna uymus ve isi hep asirilik olan kimseye uyma. End of Ayah 28 Ve de ki: O hak Rabbimizdendir. Artik dileyen iman etsin, dileyen inkâr etsin. Çünkü biz zalimler için öyle bir ates hazirlamisiz ki, duvarlari, çepeçevre onlari içine alacaktir. Eger feryad edip yardim isteseler, erimis maden gibi yüzleri haslayan bir su ile cevap verilir. O ne kötü bir içecek ve ne kötü bir dayanma yeri! End of Ayah 29 Iman edip de güzel davranislarda bulunanlar var ya, süphe yok ki biz öyle güzel isler yapanlarin mükafatini zayi etmeyiz. End of Ayah 30 Iste onlara Adn cennetleri vardir; altlarindan irmaklar akar, orada altin bileziklerle süslenecekler, ince ve kalin ipekliden yesil elbiseler giyerek koltuklar üzerine dayanip kurulacaklar. O ne güzel karsilik ve ne güzel kalma yeri! End of Ayah 31 Onlara, su iki adami misal olarak anlat: Biz bunlardan birine her türlü üzümden iki bag vermisiz, her ikisinin etrafini hurmalarla donatmisiz, aralarinda da bir ekinlik yapmisiz. End of Ayah 32 Iki bagin ikisi de yemislerini vermis, hiçbir sey noksan birakmamis, ikisinin ortasindan bir de nehir akitmisiz. End of Ayah 33 Iki bagin sahibinin ayrica baska geliri vardi. Bundan dolayi bu adam arkadasiyla münakasa ederken: "Ben malca senden daha zengin ve insan sayisi bakimindan da senden daha güçlü ve üstünüm" dedi. End of Ayah 34 Adam, bu sekilde kendine zulmederek bagina girdi ve söyle dedi: "Bunun hiç yok olacagini sanmiyorum" End of Ayah 35 "Kiyametin kopacagini da zannetmem. Sayet Rabbimin huzuruna götürürlürsem, muhakkak orada bundan daha hayirli bir sonuç bulurum". End of Ayah 36 Bunun üzerine kendisiyle münakasa eden arkadasi da ona söyle dedi: "Seni topraktan, sonra seni bir damla sudan yaratan, daha sonra da seni insan haline getireni mi inkar ediyorsun? End of Ayah 37 "Fakat ben iman ederek diyorum ki: O Allah, benim Rabbimdir, ben Rabbime kimseyi ortak kosmam." End of Ayah 38 "Kendi bagina girdigin zaman: "Bu Allah´dandir, benim kuvvetimle degil, Allah´in kuvveti ile olmustur, deseydin ya! Her ne kadar beni, malca ve evlatça kendinden az görüyorsan da." End of Ayah 39 Belki Rabbim, bana, senin bagindan daha hayirlisini verir; senin bagina ise gökten yildirimlar gönderir de, bagin yalçin bir toprak haline gelir." End of Ayah 40 "Yahut, baginin suyu yerin dibine çekilir de bir daha suyunu çikarip bagini sulayamazsin." End of Ayah 41 Derken serveti yok edildi. Bunun üzerine bagina yaptigi masraflara karsi ellerini ogusturmaya basladi. Bag, çardaklari üzerine yikilmis kalmisti, "Ah Keske Rabbime hiçbir seyi ortak kosmasaydim" diyordu. End of Ayah 42 Onun Allah´tan baska yardim edecek adamlari yoktur ve Allah´a karsi kendi nefsini de kurtaramadi. End of Ayah 43 Iste burada yardim, yalniz hak olan Allah´a aittir. O´nun verdigi mükâfat da daha hayirlidir, netice de daha hayirlidir. End of Ayah 44 Ey Muhammed! Sen onlara dünya hayatinin misalini ver. Dünya hayati, gökten indirdigimiz bir su gibidir ki, bu su sayesinde yeryüzünün bitkileri (her renk ve çiçekten) birbirine karismis, nihayet bir çöp kirintisi olmustur. Rüzgarlar onu savurur gider. Allah her seye muktedirdir. End of Ayah 45 Mal ve ogullar, dünya hayatinin süsüdür. Bakî kalacak olan iyi ameller ise, Rabbinin katinda, sevabca da hayirlidir, ümid yönünden de daha hayirlidir. End of Ayah 46 O kiyamet gününü hatirla ki, daglari yürütecegiz ve yeryüzünü çirilçiplak göreceksin. Bütün insanlari, mahserde toplayacagiz hiçbir kimseyi birakmayacagiz. End of Ayah 47 Onlar, saf halinde Rabbine arz edilmislerdir. Allah, onlara söyle diyecektir: "Süphesiz sizi ilk önce yarattigimiz gibi bize geldiniz. Fakat, size kiyamet için yaptigimiz vaadi yerine getirmeyecegimizi sanmistiniz, degil mi? End of Ayah 48 O gün herkesin amel defteri ortaya konulmustur. Ey Muhammed! Günahkârlarin, amel defterlerinden korkarak: "Eyvah bize! Bu nasil deftermis ki, büyük küçük hiçbir sey birakmadan hepsini saymis dökmüs" dediklerini görürsün. Onlar, bütün yaptiklarini hazir bulmuslardir. Senin Rabbin hiç kimseye zulmetmez. End of Ayah 49 Yine o vakti hatirla ki biz, meleklere: "Âdem´e secde edin!" demistik. Iblis hariç olmak üzere onlar hemen secde ettiler. Iblis cinlerdendi, Rabbinin emrinden disari çikti. Simdi siz beni birakip da Iblis´i ve soyunu dostlar mi ediniyorsunuz? Halbuki onlar sizin düsmaninizdir. Zalimler için bu ne kötü bir degismedir. End of Ayah 50 Ben, onlari (Iblis ve soyunu) ne göklerin ve yerin yaratilisinda, ne de kendilerinin yaratilisinda sahit tutmadim ve hiçbir zaman dogru yoldan çikanlari yardimci edinmis degilim. End of Ayah 51 Ve o (kiyamet) günü Allah kâfirlere söyle buyuracak: "Ortaklarim ve sefaatçilariniz diye zannettiginiz putlarinizi çagirin." Müsrikler onlari çagirirlar, fakat kendilerine cevap vermezler. Biz, kâfirlerle ilâhlari arasina atesten bir engel koymusuzdur. End of Ayah 52 Günahkârlar atesi görmüsler de artik ona düseceklerini anlamislardir. Fakat ondan kaçip siginacak bir yer bulamazlar. End of Ayah 53 Süphesiz biz, bu Kur´ân´da insanlara çesitli mânâlari türlü misallerle açik olarak verdik. Insan ise, her seyden çok mücadelecidir. End of Ayah 54 Kendilerine dogru yolu gösteren peygamber geldiginde insanlari, iman etmekten ve Rabblerinden günahlarinin magfiretini istemekten alikoyan sey sadece geçmis milletlerin baslarina gelen felaketlerin kendilerine de gelmesini veya ahiret azabinin ansizin göz göre göre gelip çatmasini beklemek olmustur. End of Ayah 55 Halbuki biz peygamberleri ancak müjdeciler ve uyaricilar olarak göndeririz. Kâfir olanlar ise hakki, batilla ortadan kaldirmak için mücadele ediyorlar. Onlar, âyetlerimizi ve korkutulduklari azabi da alaya almislardir. End of Ayah 56 Rabbinin âyetleriyle nasihat edilip de onlardan yüz çeviren ve daha önce isledigi günahlari unutandan daha zalim kim olabilir? Biz onlarin kalbleri üzerine (Kur´ân´i) anlamalarina engel olan bir agirlik, kulaklarina da sagirlik verdik. Ey Muhammed! Sen onlari dogru yola çagirsan da onlar asla hidayete ermezler. End of Ayah 57 Bununla beraber rahmet sahibi olan Rabbin çok bagislayicidir, tevbe eden kullarina rahmeti boldur. Eger Allah, isledikleri günahlar yüzünden onlari hemen cezalandiracak olsaydi, onlara hemen azab ederdi. Fakat onlara vaad edilen bir zaman vardir ki, o geldiginde Allah´in azabindan bir kurtulus yeri bulamazlar. End of Ayah 58 Iste zulmettikleri için helak ettigimiz sehirler! Biz onlarin helâkleri için de belirli bir zaman tayin etmistik. End of Ayah 59 Ey Muhammed! Bir vakit Musa genç adamina demisti ki: "Iki denizin birlestigi yere ulasincaya kadar gidecegim, yahut senelerce gidecegim." End of Ayah 60 Bunun üzerine ikisi de iki denizin birlestigi yere vardiklarinda baliklarini unuttular. Bu arada balik, denizde yolunu bulup kaybolmustu. End of Ayah 61 Iki denizin birlestigi yeri geçtikleri zaman, Musa genç arkadasina: "Kusluk yemegimizi getir. Gerçekten biz bu yolculugumuzda epey yorulduk" dedi. End of Ayah 62 Adam: "Gördün mü! dedi. Kayaya sigindigimiz vakit dogrusu ben baligi unutmusum. Onu hatirlamami, muhakkak seytan bana unutturdu. O denizde garip bir yol tutup gitmisti." End of Ayah 63 Musa da demisti ki: "Iste aradigimiz o idi." Bunun üzerine izlerine dönüp gerisin geri gittiler. End of Ayah 64 Nihayet kullarimizdan bir kul buldular ki, biz ona katimizdan bir rahmet vermis ve tarafimizdan bir ilim ögretmistik. End of Ayah 65 Musa ona: "Allah´in sana ögrettigi ilim ve hikmetten bana da ögretmen için sana tabi olabilir miyim?" dedi. End of Ayah 66 (Hizir) dedi ki: "Dogrusu sen benimle asla sabredemezsin. End of Ayah 67 "Içyüzünü kavrayamadigin seye nasil sabredeceksin?" End of Ayah 68 Musa: "Insaallah beni sabirli bulacaksin ve senin hiçbir isine karsi gelmeyecegim" dedi. End of Ayah 69 (Hizir) dedi ki: "O halde bana tabi olacaksin; ben sana sirrini anlatmadikça, hiçbir sey hakkinda bana soru sorma!" End of Ayah 70 Bunun üzerine ikisi beraber yürüdüler. Nihayet gemiye bindikleri zaman, o kul (Hizir) gemiyi deldi. Musa, ona söyle dedi: "Geminin içindekileri bogmak için mi deldin? Dogrusu çok kötü bir is yaptin." End of Ayah 71 (Hizir:) "Sen benimle asla sabredemezsin, demedim mi?" dedi. End of Ayah 72 Musa dedi ki: "Unuttugum seyden dolayi beni suçlama ve bu isimden dolayi bana bir güçlük çikarma." End of Ayah 73 Yine gittiler. Nihayet bir erkek çocuga rastladiklarinda Hizir hemen onu öldürdü. Musa: "Kisas olmadan masum bir cana nasil kiyarsin? Dogrusu sen çok fena bir sey yaptin" dedi. End of Ayah 74 Hizir dedi ki: "Dogrusu sen benimle asla sabredemezsin demedim mi sana?" End of Ayah 75 (Musa) dedi ki: "Eger bundan sonra sana bir sey sorarsam bana arkadas olma! Hakikaten benim tarafimdan ileri sürülebilecek son mazerete ulastin. End of Ayah 76 Bunun üzerine yine yürüdüler. Nihayet bir köy halkina varip onlardan yemek istediler. Ancak köy halki onlari misafir etmekten kaçindilar. Derken orada yikilmak üzere olan bir duvar buldular. Hizir hemen onu dogrulttu. Musa: "Isteseydin elbet buna karsi bir ücret alirdin" dedi. End of Ayah 77 Hizir dedi ki: "Iste bu, seninle benim aramizin ayrilmasidir. Simdi sana o sabredemedigin seylerin içyüzünü haber verecegim." End of Ayah 78 "Gemi, denizde çalisan bir kaç yoksula aitti. Onu kusurlu kilmak istedim, çünkü onlarin ilerisinde her saglam gemiye zorla el koyan bir hükümdar vardi." End of Ayah 79 "Oglana gelince, onun ana-babasi mümin kimselerdi. Çocugun onlari azginlik ve inkâra sürüklemesinden korktuk." End of Ayah 80 "Istedik ki Rabbleri onun yerine kendilerine ondan temizlikçe daha hayirli ve daha çok merhamet eden birini versin." End of Ayah 81 "Duvar ise, o sehirde iki yetim oglana ait idi. Duvarin altinda onlarin bir hazinesi vardi. Babalari da iyi bir kimse idi. Onun için Rabbin istedi ki o iki çocuk erginlik çaglarina ersinler ve Rabbinden bir rahmet olarak hazinelerini çikarsinlar. Ve ben bunlarin hiçbirini kendiligimden yapmadim. Iste senin sabredemedigin seylerin içyüzleri budur." End of Ayah 82 Bir de sana Zülkarneyn´den soruyorlar. De ki: Size ondan bir hatira okuyacagim. End of Ayah 83 Gerçekten biz onu (Zülkarneyn´i) yeryüzünde iktidar sahibi yaptik ve ona ulasmak istedigi her seyi elde etmesinin bir yolunu verdik. End of Ayah 84 Derken o da bu yollardan birini tutup gitti. End of Ayah 85 Nihayet günesin battigi yere vardigi zaman, günesi, (sanki) kara bir balçikta batiyor buldu. Bir de bunun yaninda bir kavim buldu. Biz ona dedik ki: "Ey Zülkarneyn! Onlari ya cezalandirirsin veya onlarin hakkinda iyi davranirsin." End of Ayah 86 O da demisti ki: "Kim haksizlik ederse muhakkak ona azab edecegiz; Sonra Rabbine geri döndürülecek, O da onu görülmemis bir azabla cezalandirir." End of Ayah 87 "Amma her kim de iman edip iyi bir is yaparsa, buna da en güzel mükâfat vardir. Biz ona dünyada kolaylik gösterir zor islere kosmayiz." End of Ayah 88 Sonra Zülkarneyn yine bir yol tuttu. End of Ayah 89 Nihayet güneşin doğduğu yere vardığında, güneşin kendilerini ondan koruyacak bir siper yapmadığımız bir kavim üzerine doğmakta olduğunu gördü. End of Ayah 90 Iste Zülkarneyn´in kudret ve saltanati böyleydi. Ve biz onun yaninda olan her seyi bilgimizle kusatmistik. End of Ayah 91 Sonra yine bir yol tuttu. End of Ayah 92 Nihayet iki dag arasina ulastiginda onlarin önünde, hemen hiç söz anlamayan bir kavim bulmustu. End of Ayah 93 Dediler ki: "Ey Zülkarneyn! Ye´cuc ve Me´cuc bu yerde fesat çikariyorlar. Onun için, bizimle onlar arasinda bir sed yapman sartiyla sana bir vergi versek olur mu?" End of Ayah 94 Dedi ki: "Rabbimin bana vermis oldugu servet ve saltanat, sizin vereceginiz seyden daha hayirlidir. Bana maddî yardimda bulunun da sizinle onlarin arasina en saglam seddi yapayim. End of Ayah 95 "Bana, demir kütleleri getirin." Nihayet dagin iki ucunu denklestirdigi vakit: "Ates yakip körükleyin" dedi. Demiri bir ates koru haline getirince. "Bana erimis bakir getirin üzerine dökeyim" dedi. End of Ayah 96 Artik Ye´cuc ve Me´cuc bu seti ne asabildiler ne de delebildiler. End of Ayah 97 Zülkarneyn dedi ki: "Bu Rabbimin bir lütfudur. Rabbimin vaadi geldigi vakit de onu dümdüz yapacaktir. Rabbimin vaadi de haktir. End of Ayah 98 Biz o gün (kiyamet günü) onlari birakivermisizdir. Dalgalar halinde birbirlerine girerler, Sûr´a da üfürülmüstür. Böylece onlarin hepsini bir araya toplamisizdir. End of Ayah 99 Ve cehennemi o gün kâfirlere öyle bir gösterecegiz ki! End of Ayah 100 Onlar ki, beni hatirlatan âyetlerimden gözleri bir örtü içindeydi. Isitmeye de tahammül edemiyorlardi. End of Ayah 101 O kâfirler, beni birakip da kullarimi dostlar edineceklerini mi sandilar? Dogrusu biz cehennemi o kâfirlere bir konukluk olarak hazirladik. End of Ayah 102 De ki: Amelleri en çok bosa gidenleri size bildirelim mi? End of Ayah 103 Onlarin dünya hayatinda çalismalari bosa gitmistir. Oysa onlar güzel isler yaptiklarini saniyorlardi. End of Ayah 104 Iste onlar, Rabblerinin âyetlerini ve O´nun huzuruna çikacaklarini inkâr etmislerdir de bu yüzden iyilik altinda yaptiklari bütün amelleri bosa gitmistir. Artik kiyamet günü onlar için hiçbir ölçü tutturmayiz. End of Ayah 105 Iste böyle, onlarin cezalari cehennemdir. Çünkü inkâr etmisler ve benim âyetlerimi, peygamberlerimi alaya almislardir. End of Ayah 106 Iman edip salih ameller isleyenlere gelince, onlar için Firdevs cennetleri konak olmustur. End of Ayah 107 Içlerinde ebedî olarak kalacaklar, oradan hiç ayrilmak istemeyeceklerdir. Bu hatirlatma ve uyarmayi yeterli görmeyip de daha fazla açiklama isteyenlere karsi ey Muhammed! End of Ayah 108 Deki: "Eger Rabbimin sözlerini yazmak için deniz mürekkep olsa, Rabbimin sözleri tükenmeden önce, deniz muhakkak tükenecekti, bir mislini daha yardimci getirsek bile." End of Ayah 109 De ki: "Ben de sizin gibi ancak bir beserim. Ne var ki, bana ilâhinizin ancak bir ilâh oldugu vahyolunuyor. Onun için her kim Rabbine kavusmayi arzu ederse iyi amel islesin ve Rabbine yaptigi ibadete hiç kimseyi ortak etmesin." End of Ayah 110

Copyright © 2025 Kuran.com All Rights Reserved.

keyboard_arrow_up